Son geçen yüzyılda ve günümüzde bağışıklık sistemi üzerine çeşitli çalışmalar yapılıyor. Lenfomanların bağışıklık sisteminde yer alan ur olduğu belirtiliyor. Lenfomaların yalnızca altında yatan nedenleri ve oluşma süreçleri değil, aynı zamanda sağaltımları konusunda da önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Günümüzde Hodgkin dışı lenfoma olan her hasta için uygun bir sağaltım yöntemi bulunmaktadır.Son geçen yüzyılda ve günümüzde bağışıklık sistemi üzerine çeşitli çalışmalar yapılıyor. Lenfomanların bağışıklık sisteminde yer alan ur olduğu belirtiliyor. Lenfomaların yalnızca altında yatan nedenleri ve oluşma süreçleri değil, aynı zamanda sağaltımları konusunda da önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Günümüzde Hodgkin dışı lenfoma olan her hasta için uygun bir sağaltım yöntemi bulunmaktadır.Lenfoma nedir?: Lenfoma lenfositlerin oluşturduğu bir kanser tipidir. Lenf dokusunun habis tümörüne verilen genel bir isimdir. Kanser ya normal hücrelerin hızla çoğalması veya normal lenfositlere göre daha uzun süre yaşamaları ile oluşur. Malign lenfoid hücreler de normal lenfositler gibi lenf düğümü, dalak, kemik iliği, kan ve diğer organlarda çoğalır. Lenfoma; Hodgkin lenfoma ve Hodgkin dışı lenfoma adı altında iki büyük gruba ayrılır.1832 yılında Thomas Hodgkin, lenfomanın ilk tanımını yapıp, kendi adını verdiği Hodgkin lenfoması hastalığını açıklamıştır. Hodgkin lenfoması dışında da birçok türde lenfoma günümüze değin tanımlandığı için, 1982 yılında yetkeler, lenfomaları Hodgkin lenfoması ve Hodgkin dışı lenfoma olarak ikiye ayırmıştır. Hodgkin dışı lenfoma çatısı altında 16 değişik lenfoma bulunmaktadır. Ancak bu 16 tür lenfoma kendi aralarında da büyük ayrılıklar gösterdiği için, Hodgkin dışı lenfoma tanımı pek doğru bir yaklaşım olmaktan çıkmış, bunun yerine yalnızca genel bir ad niteliğinde kalmıştır.Lenfomaların kimi türleri süreğen olup, en az belirtiyle ilerleyebilir (örneğin, küçük lenfositik lenfoma), ve yaşam süresinin kısalmasına neden olmaz. Ancak, bu yelpazenin öbür ucunda, çok çabuk gelişen ve hızlı ilerleyen lenfomalar da bulunmaktadır (Burkitt lenfoması). Bundan dolayı, hastalığın patologlarca doğru tanısının konulması çok önemli olup, sağaltım yöntemini ve beklenen gidişi etkilemektedir.Lenfomalı olan hastalar üzerinde patolog, onkolog, ve ışınlamadan sorumlu doktorlardan oluşan bir takımın çok öğretili bir biçimde çalışması, ve bunu eş güdümlü yapması çok önemlidir. Lenfomanın belirtileri nelerdir: İlk şikayet çoğu kez boyunda ortaya çıkan ağrısız bir şişliğin fark edilmesi şeklindedir. Hodgkin lenfomada bu şişlik özellikle solda köprücük kemiği üzerinde yerleşimlidir. Koltuk altı ve kasıktaki lenf düğümü bölgelerinde de büyüme olabilir. Az sayıda hastada ise lenf düğümü büyümesinin yaygın olduğu görülür. Göğüs kafesi içinde ya da karın boşluğu içindeki lenf düğümlerinde de büyüme olabilir. Bunlar bası nedeni olacak büyük kitleler oluşturuyorsa nefes darlığı, yüzde ve boyunda şişme ya da karında şişlik, ele gelen kitle, karın ağrısı olması gibi şikayetlere yol açarlar.Fizik muayenede karaciğer ya da dalak büyüklüğü saptanabilir. Hastalık lenf düğümü dışındaki dokuları da tutabilir. Akciğer, karaciğer, kemik, kemik iliği tutulumu en sık lenf düğümü dışı tutulum yerleridir. Lenf düğümü dışı tutulum olması ekstranodal hastalık olarak adlandırılır. Başlangıçta vakaların % 5- 10 unda ekstranodal tutulum olabilir. Hastaların bir kısmında lenfomaya bağlı olarak ortaya çıkan ve sistemik semptomlar olarak değerlendirilen bulgular olabilir. Bunlar ateş, gece terlemesi, son 6 ayda vücut ağırlığının % 10 undan fazla kilo kaybı olmasıdır. Ateşin nedeni bir infeksiyon değildir. Sistemik semptomlar bu hastalıklara özgü değildir. Hodgkin lenfomada kaşıntı da olabilir. Hodgkin lenfomada hasta alkol alınınca büyümüş lenf düğümlerinde ağrı olduğunun ifade edebilir. Bademciklerin tutulumu Hodgkin dışı lenfomada daha sık olmaktadır. Lenfomalı hastaların az bir kısmında fizik muayenede büyümüş bir lenfadenomegali bulunmaz.