Lefter Tuncay'ın formasını öptü

1947'de Fenerbahçe formasını giydi. 1963'te 'Elveda' dedi, '10 numaralı formasını' soyunma odasında malzemeciye teslim etti. Ve geçtiğimiz cumartesi günü yani '42 yıl sonra' tekrar soyunma odasına geldi. Tuncay'ın askıda asılı '10 numaralı formasını aldı, öptü, kokladı, sonra tekrar yerine astı..' Kırk yıla yaklaşan meslek hayatımda, çok futbolcu gördüm, tanıdım, dost oldum. Ama Lefter gibi kulübüne, formasına aşık oyuncuyu hiç görmedim. 81 yaşındaki futbolumuzun efsane ismi, Fenerbahçe konuşulunca gözleri doluyor, çocuklar gibi seviniyor. Tam bir Fenerbahçe ve Başkan Aziz Yıldırım hayranı. ÖZEL YAPILAN LEFTER FORMASINI GÖRÜNCE Yıllardır bu büyük futbol adamını görmemiştim.. Doğrusunu isterseniz, Antu.com'un düzenlediği 'Futbolun efsaneleri' gecesisine de pek katılacağını tahmin etmiyordum.. Ama Fenerbahçe TV'nin Genel Müdürü İhsan Topaloğlu 'Gelecek.. Bizi kıramaz' dediği vakit heyecanlandım.. Saatler öncesinden buluşma yerine gittim.. Yanında gelini ve torunları ile Fenerbahçe Stadı'na girerken çocuklar gibi şendi.. Bir orta kahve istedi.. Bir yudum aldı.. Gözü, gençlere, özel gece için yaptırdıkları 'Lefter formasını' ilişti.. Heyecanla 'Bu benim mi?' dedi. Hemen eline alıp, üzerine giymek için montunu çıkarmak istedi. Fenerbahçe Başkanı; 'Hava soğuk, üşürsünüz' diyince sağlığı aklına geldi.. BU ODADA MI SOYUNUYORLAR? İçi gidiyordu, giymek için.. Elbisesini üstüne giymesi önerildi. 'Olmaz. Bu forma kutsaldır' diyerek kabul etmedi.. Sonra, Fenerbahçe'nin mabedi, muhteşem stadı gezmek istedi. Önce, soyunma odasına gitti.. Kapıdan içeri girince dev bir salon ve küçük küçük odaları görünce 'Futbolcular bu odada mı soyunuyorlar' dedi. 'Evet' cevabı alınca da 'ne kadar büyük' diye şaşkınlığını göstererek, 'Bizim soyunma odalarımız daracıktı.. Birbirimize yapışık oturup, nefes alamazdık' dedi. ATATÜRK HAYRANI Gözü birden duvarda dizi formalara ilişti.. Hemen oraya doğru koşarak, Fenerbahçe formasını öptü, kokladı, okşadı.. Arkasını çevirdi. 'Aaahhhh, bu Tuncay'ınmış' diyerek Yıldırım'a dönerek, 'Çok iyi futbolcu.. Ben ona çok nasihat ettim. Futbol dışında başka bir şey düşünmemeli' dedi. Sonra yeni yapılan müzeyi görmek istedi. Saatlerce kupalara, formalara baktı; Atatürk'ün Fenerbahçe'yi ziyaretini simgeleyen mumyasının önünde durdu. Fenerbahçeli yöneticilerle içeri girerek resim çektirdi. Kurbağlıdere'den Anadolu'ya cephane. Kaçırılan bölümde gözleri doldu. Eski dikişli topları, formaları, kösele ayakkabıları görünce 'Hey gidi günler, hey...' diye derin bir iç çekti. Arkasından gelini ve torunlarına dönerek, 'Size vasiyetimdir. Ben öldükten sonra evimde ne kadar kupa, madalya, şilt, forma, ayakkabı yani benim futbolum ve kulübüm ile ilgili ne varsa hepsini Fenerbahçe kulübüne vereceksiniz' dedi. Ben Lefter'in tek ayakkabısı bile olamam.. Yorulmuştu.. Dinlenmesi için İhsan Topaloğlu'nun odasına gidildi. İçeri girdi, Fenerbahçe'nin bir başka efsane futbolcusu Can Bartu ile karşılaştı.. Hasretle birbirlerine sarıldılar.. Bu tarihi anının ölümsüzleşmesi için resim çektirmek isteyen Yıldırım, 'Fenerbahçe'nin iki efsane futbolcusu yan yana' deyince, Bartu, 'Ne efsanesi, ben Lefter'in tek ayakkabısı bile olamam.' diye itiraz etti. TESİSLERE BÜYÜK ÖVGÜ... Lefter ise bu söz karşısında, 'Sen de futbolun sinyörüsün Bartu' cevabını verdi. İki dost saatlerce eski günleri konuştular. Odadakiler ise sessizce dinledi. Trübünleri görünce futbolun koca kurtu bir başka heyecanlandı. Gözlerinin önüne, futbol oynadığı dönemdeki çamur saha aklına geldi. Başkan Aziz Yıldırım'a dönerek, 'Allah seni başımızdan eksik etmesin. Fenerbahçe çok büyük külüp. Ama sen bu büyük kulübü dev yaptın. Avrupa da böyle stat, tesisler yok' dedi. İki doktor kontrolunda gelen, Lefter ödülünü aldıktan sonra, 'Hayatımın en güzel gününü geçirdim. Ama Fenerbahçe'nin maçını izlerken heyecanlanıyorum' diyerek izin isteyip evine gitti.. Haber: Alaattin Metin Kaynak: www.aksam.com.tr