Le Figaro'nun Türkiye iddiası
Abone olFransız Le Figaro gazetesinin hafta sonu ekinde 'Türkiye’den korkulmalı mı?' başlığıyla yayımlanan yazıda, AB'nin Türkiye'yi veto edemeyeceği' yorumu yapıldı.
Dergide, '17 aralık zirvesinde hiçbir üye ülke Türkiye’yle
müzakerelerin başlatılmasına karşı veto hakkını kullanamaz' yorumu
yer alıyor. Yazıda, bazı Avrupa Birliği ülkelerinde kamuoyunun
Türkiye'ye karşı olması nedeniyle, hükümetlerin Türkiye ile
müzakerelere başlanmasına destek vermedikleri belirtiliyor.
Türkiye'ye 'ret' yanıtı krize neden olur Le Figaro, bundan sonra
topun artık tamamen liderlerde olduğunun altını da çiziyor. Yazıda
17 aralıkta verilecek olası bir ret yanıtının, Avrupa Birliği ile
Türkiye arasında büyük bir krize yol açacağı dile getiriliyor.
Dergi, geçmişte Fransa’nın İngiltere’nin üyeliğini iki kez veto
ettiğini, ancak günümüzde koşulların bundan çok farklı olduğunu
vurguluyor. Yeni rapor yazılabilir 25 Avrupa Birliği üyesi ülkenin
liderinin, komisyona dosyayı iade ederek, yeni rapor yazmasını
isteyebilecekleri de belirtiliyor. Taslakta, üç temel konuda boşluk
var Avrupa Birliği Dönem Başkanı Hollanda'nın hazırladığı zirve
taslağı üç kez değiştirildi. Ancak üç konuda tam bir uzlaşmaya
varılamadı. Taslakta boş bırakılan bölümler şunlar: Kıbrıs sorunu,
Tam üyelik dışında bir özel statü verilip verilmeyeceği, Müzakere
tarihi. 13 aralıkta AB'nin dışişleri bakanları bir araya gelecek.
14-15 aralıkta ise Avrupa Parlamentosu, Türkiye raporunu ele alıp
oylayacak. Ancak bu toplantılarda taslağın nihai şeklini alması pek
beklenmiyor. Taslağa son şeklini Avrupa Birliği liderleri verecek.
Taslakta yapılan değişiklikler Zirve taslağının üçüncü
versiyonundaki en önemli değişiklik, 'yeni üyelerle ilgili kararlar
alınırken Avrupa Birliği, bu üyeleri kabul edebilme kapasitesini
dikkate almalı' ifadesinin Türkiye başlığından çıkarılması oldu.
Taslağa ayrıca, müzakerelerin ucunun açıklığı konusunda da, 'askıya
alınma şartı, komisyon raporunun da bu yönde olması halinde geçerli
olur' cümlesi eklendi. Taslakta değişmeyen ifadeler Ege sorunu ima
edilerek 1999'daki Helsinki kararlarına atıfta bulunuluyor ve
AB'nin sınır sorunlarını uluslararası mahkeme yoluyla çözme
tavsiyesi yineleniyor. Birliğin gelişmeleri yakından izlemeyi
sürdüreceği, Avrupa Konseyi'nin durumdan haberdar edileceği
vurgulanıyor. AB Komisyonu üyelerinin talebiyle müzakerelerin
askıya alınmasına ilişkin ifadeler aynen korunuyor.