Le Figaro: Özgürlük değil, aptallık!
Abone olÇok sayıda Avrupa gazetesi, ifade özgürlüğünü savunma gerekçesiyle karikatürleri yeniden yayınlarken buna Müslümanları incittiği gerekçesiyle karşı çıkanlar da oldu.
Karikatür krizi, Batı medyasını tavır almaya zorluyor. Çok
sayıda Avrupa gazetesi ve televizyonu, ifade özgürlüğünü savunma
gerekçesiyle karikatürleri yeniden yayınlarken buna Müslümanları
incittiği gerekçesiyle karşı çıkanlar da oldu. Polemik, Avrupa
medyasında, “İfade özgürlüğünün sınırları nereye kadar?’ tartışması
başlattı. Karikatürlerin yayınlanmasını, ‘fikir özgürlüğü’
çerçevesinde değerlendiren Le Monde gazetesi, bu özgürlüğün de
sınırlarının olduğunu; fakat ırkçılık ve antisemitizm konularında
olduğu gibi yasalarla belirlendiğini yazdı. Bu sınıra örnek olarak
ise Paris Mahkemesi’nin geçen yıl yasakladığı afişi gösteren gazete
Peygamberimiz’i karalayan çizimler için ise “Bir Müslüman,
özellikle de kötü niyetliyse, rahatsız olabilir. Fakat
demokrasilerde düşünce polisi olamaz.” yorumunda bulunuyor. Buna
karşın sağ tandanslı Le Figaro gazetesi ifade özgürlüğünün de
kötüye kullanılabileceğini savunarak karikatürlerin yayınlanmasına
karşı çıkıyor. Müslümanların tepkisine yol açan karikatürlerin
‘basitçe’ olduğunu ve savunulacak bir şeyi olmadığını yazan gazete,
“Peygamberi, terörist olarak resmetmek kahramanlıktan daha çok
aptallık.” yorumunda bulunuyor. Günümüzde İslam’a önyargılarla
bakıldığını yazan gazete, “Eskiden olduğu gibi artık siyahların
‘iyi vahşiler’ olarak gösterildiği reklamları bugün kabul edecek
miyiz?” sorusunu yöneltiyor. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi ise
radikal İslam’la ilişki kurmak açısından, karikatür provokasyonunun
doğru bir yol olmadığını yazdı. Bazı Amerikan kanalları haberi
verirken karikatürleri ‘karartarak’ yayınladı. Amerikan ve İngiliz
gazeteleri de karikatürleri yayımlamadı. Washington Post, dünya
liderlerinin ‘sağduyu çağrısı’na yer vererek, karikatürlerinin
basılmaya devam edilmesinin, Batı ve İslam dünyası arasındaki
ilişkilere uzun süreli hasar vereceğinin üzerinde durdu. Gazete,
Müslümanların, Avrupa’nın medya yoluyla 1 milyar Müslüman’ı provoke
etmeye çalıştığına inandığı yorumunu yaptı. İngiliz Financial Times
gazetesi, önceki gün karikatürleri yayınlama kampanyasını
kınamıştı. Merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler
Örgütü’nün, Danimarka gazetesine destek için karikatürlerin diğer
Avrupa gazetelerinde de yayınlanmasına öncülük ettiği bildiriliyor.
‘Medeniyetler çatışmıyor, çocuklaşıyor; İslam dinine çifte standart
uygulanıyor’ İngiliz Independent gazetesinin ünlü yazarı Robert
Fisk, yaygın yorumların aksine, artan protestoların,
“medeniyetlerarası çatışmaya değil, medeniyetlerin çocuklaşması
sonucuna yol açacağını” savundu. Danimarka’nın son krizde
gerçekleri saptırarak dünyaya ‘masal’ anlattığını yazan Fisk, bu
masalı dinleyerek gerilim artırıcı icraatlarda bulunan kesimlerin
“âdeta çocuklaştığını” belirtiyor. İngiliz yazar, Avrupa’nın
‘inançlarını’ çok uzun bir zaman önce kaybettiğini, eski kıtada
adından bahsedilecek yeterince Hıristiyan kalmadığı için
“İslamiyet’e karşı Hıristiyanlığın değil Batı medeniyetinin” öne
sürüldüğünü vurguluyor. Hıristiyanların kendi peygamberlerini zayıf
tarihsel kişilikler olarak niteleyerek karikatürleştirme hakkını
kendinde gördüğünü kaydeden Fisk, Batı’nın dinini yaşayan
Müslümanları anlayamayacağını, Batı ile İslam arasındaki krizin de
kolay kolay çözülemeyeceğini ileri sürüyor. Guardian yazarı Gary
Younge ise Batı basınının “antisemitik yayınlar” dolayısıyla özür
dilemesiyle sonuçlanan olaylarda “medeniyetler çatışması tezini
işlemediğine” dikkat çekti. Konuyla ilgili örnekler veren yazar,
“Yahudilere hakaret eden” illüstrasyon ve metinleri Batı basınının
“ifade özgürlüğü ve dayanışma” gerekçesiyle yeniden yayınlamadığını
da vurguladı. Younge, ifade özgürlüğünden bahsedenlerin yalnızca
İslam’ı yargılamaya çalıştığını yazdı.