Lazer tedavisinde yenilikler
Abone olSon on yıldır gözlüklerden kurtulmak için kullanılan lazer yönteminde gelinen nokta son mu yoksa lazer tedavisi için daha mı beklemek gerekiyor? İşte ayrıntılar.
Bu sorularımızın tüm cevaplarını Acıbadem Göz Hastanesi
Medical Direktörü Doç. Dr. Bozkurt Şener yanıtladı.
Lazerde standart tedaviler dışında göze özel yöntemler var.
Bu yöntemler nelerdir ?
Lazerin kullanılmaya başladığı 1987 yılından sonra ve özelliklede
1992 yılında gelişen yeni aletlerle birlikte her hastanin gözu için
özel bir tedavi planlanması gerektigi düşünülmeye başlandı. Ilk
dönemlerde hastanın gözünün haritasinin yani topografisinin lazere
aktarılarak tedavinin iyi olacağı düşünülüyordu fakat bu o günkü
teknoloji ile mümkün olmadi. 2000 yılına gelindiğinde
WAVEFRONT yontemi denilen göze özel yöntem bulundu daha sonra
da T-CAT ve F-CAT yöntemleri bulunarak bugünkü gelismis
teknolojik tedaviye başlandi.
Bu tekniklerin ilki olan Wavefront nedir ?
Wavefront yöntemi gözu bir fotograf makinasi gibi optik bir sistem
olarak kabul eder. Bu sistemin icinde görüntüyü bozacak her türlü
detayi tespit eder ve bu bozuklugu düzeltmeye çalışır.
Sistemin zayif tarafi bozukluk sistemin neresinde olursa olsun
düzeltme lazer ile kornea tabakasinda yapilir. Bu durum doktorun
isini cok zorlastiran bir durumdur cünkü ancak cok iyi seçilmis ve
değerlendirilmis hastalarda iyi sonuc verir. Bu yöntemi bir hasta
için ideal yöntem olarak seçebilmek icin cerrahin topografi ve
aberrasyon görüntülerini çok iyi bilen ve teknolojiyi çok iyi takip
eden bir doktor olması gerekmektedir.
T-CAT ve F-CAT nedir?
T-CAT yontemi lazerdeki ilk göze özel yöntem hayalinin gerceklesmis
halidir. Bu yöntemde hastanin gözünün topografik haritasini ve
gözün bütün özelliklerini bir diskete kaydederek lazerin
bilgisayarina aktaririz. Lazer bu harita ve gözün detay bilgilerini
kendi sistemine kaydeder ve hastanin gözünü bu bilgilere göre
tedavi eder. Bu tedaviyi yaparken gözün gerçek görme merkezini bile
kendisi bulur.
F-CAT yöntemi ise ayri bir göze özel yöntemdir. Bu yöntemde
hastanın gözünün korneasının yani gözun en dis küresel
bölümünün olması gereken ideal şekli elde etmeye çalışırız. Bu
şekil lazerin bilgisayarina bir rakam degeri olarak
bildirilir. Bu degerin ne olmasi gerektigi özel harita
yöntemleriyle saptanır ve hesaplanır. Ayrıca cerrah muayenesini
yapmış oldugu hastanın durumuna göre bu rakamlarda oynamalar yapar.
Ornegin gece görev yapan kisilerle,bütün gün bilgisayar başında
olan kisilerin veya sporcularin bilgisayara yazilmasi gereken
rakamsal degerleri farklidir. Bu ayarlamaların sonunda lazer
hastanın gözünde olmasi gereken ideal kornea şeklini oluşturur.
Bu yöntemler neye göre seçiliyor?
Hastaların 50% si için belli kurallar oluşturmuş durumdayız. Lazeri
uygulayacak meslektaşımız bu kuralları bilirse, bilimsel toplanti
ve kurslari takip ederse hastalarin yarisi icen ne yapmasi
gerektigini bilecektir. Geri kalan diger hasta grubu için lazeri
uygulayacak hekimin gözle ilgili verileri çk iyi
degerlendirecek bilgi ve tecrübeye gereksinimi vardır.
Hastaların yarısı için geçerli olan sabit ya da belli
kurallar nelerdir ?
Örnek vererek açıklarsam hipermetrop hastalarda daha cok T-CAT
yöntemini ve gene hipermetrop astigmat hastalarda T-CAT yöntemini
tercih ediyoruz. Gene daha önce lazer tedavisi uygulanmış
başarısız olmuş ya da yanlış uygulama yapılmış hastalarda
T-CAT ile mükemmel sonuçlar alabiliyoruz.
Orta ve küçük miyop hastalar ile küçük astigmatli hastalarda
korneanin yuvarlak şeklini belirleyen rakamsal degerlere bakarak
çoğunlukla F-CAT yöntemini kullanıyoruz.
Bu yöntemlerle tedavi edilmis daha mi iyi görüyor
?
Daha iyi demek çok doğru bir ifade degil. Tedavi edilen tüm
hastalar eğer doğru seçilmis hastalarsa iyi görürler ama
görüşün kalitesinde fark olabilir.
Görüş kalitesi nedir ?
Görüş kalitesi gözün görmesi gerektigi kadar iyi görmesidir. Yani
merkezden, yanlardan, alacakaranlıkta ve gece o göz için mükemmel
olan görmenin yakalanması önemlidir. Yoksa gün içinde birçok lazer
tedavisi olmuş hasta çok iyi görme seviyesindedir ama birkısmı gece
ve alacakaranlıktaki görüşünden sikayet eder.
Bu yöntemlerden önce hastaya yapılmasi gereken tetkikler
neler?
Evet. Bu yöntemler hasta gözu için yorum yapabilmek ve
hastanın gözünün gerçek yapısını bilmek için gereklidir. Basit
kornea haritalari ve kornea kalınlık ölçümleri bu tedavilerin
hazırlığı için yeterli degildir. Çok özel tetkik aletlerinden
alınan bilgileri lazere aktarmaniz gerekir. Zaten lazer
sistemleride bu veriler bilgisayara girilmeden göze özel yöntem
konumuna geçmez.
Bu bilgiler lazerin bigisayarına girildikten sonra lazer
hastanın gözünü nasıl tanıyor?
Türkiye haritasina bakinca hemen tanırız ve bu bizim icin net bir
bilgidir. Haritada Istanbul'un yerini ,Ankara'nın yerini biliriz.
Lazerde ayni sekilde gözün haritasini bilgisayarina kopyaladiktan
sonra o göz hakkinda gerekli bilgiyi saklar ve hastanın isminin bir
harfini bile yanlis verseniz bu göz o kisinin gözü değildir diye
sizi uyarır .Gözün gercek optik merkezini yani hakiki merkez görüş
noktasini bile hastanin bakışına göre kendisi saptar.
Herkesin korneasi farklı mı?
Evet herkesin kornea yapısı parmak izi gibi farklı şekillerde.
Yuvarlaklığı farklı, yüzey yapısı farklı, ortası ile çevresi
arasindaki gecis farklı , üst-alt ve iç-dış eğimleri farklı yani
her kornea birbirinden farklı. Zaten tedavinin göze özel
yapılması gerektiği fikrini bize veren de bu farklılıklar oldu.
Bu yontemler için hatasız mı?
Hayır. Hiçbir yöntem için hatasız veya garantili gibi ifadeler
kullanılamaz. Tüm cerrahilerde oldugu gibi başarısızlık ve
komplikasyon söz konusudur. Lazer cerrahisinde gerçek komplikasyon
oranı çok az da olsa yok denilemez. Komplikasyon oranını yok
denecek kadar aza indirmek için çok titiz, dikkatli ve en önemlisi
konu hakkında çok iyi bilgi sahibi olmak gerekir.
Teknoloji son noktasına geldi mi ?
Tabi ki hayır. Tıp ve teknoloji son on yıllarda beraber yürüyor. Ve
bu beraberlik tıp için, tetkik ve tedavi yöntemleri icin çok
faydalı oluyor. Bu gelişme de tabi ki bugüne kadar tedavisinde
çaresiz olduğumuz birçok hastalık ve kusuru yenmemize yarıyor.
Hastalar artık bu teknoloji ile tedavi olmalı
mı?
Bu soru cok sık sorulan bir sorudur. Ben bunu soran hastalarıma
uçakla seyahat edip etmediklerini soruyorum. Çünkü aynı
teknolojik gelişmeler uçaklarda da var ama seyahat etmek icin
teknolojinin son noktasini bekleyemezsiniz.Böyle teknolojinin son
noktasi olan bir zaman büyük ihtimalle hiç gelmeyecektir. Bu günkü
teknoloji emniyetli ve iyi sonuç veren bir noktadaysa artık
seyahat de edebilirsiniz, göz tedavisini de olabilirsiniz.
Yeni tedavi yöntemleriyle göz numarası kaçtan kaça
düşürülüyor?
Yeni lazer sisteminde, yüksek numaralı hastalar daha çok başarılı
tedavi ediliyor. Hipermetrop ve astigmatta 4'e kadar, miyopta 8, 9,
10'a kadar başarılı sonuçlar alınırken, yani teknoloji ile miyoplar
için 15 dereceye, hipermetroplar için 8 dereceye ve astigmatlar
için 6 dereceye kadar yüksek başarı şansı yakalanıyor. Özellikle
bugüne kadar çok başarılı olunmayan hipermetrop hastalarında
numaranın tamamen düzelme şansı da çok yüksek. Yeni lazerin en
büyük özelliği daha az derine inerek yüzeyden çok yüksek numaraları
tedavi etmesi. Daha önce korneanız ince, size tedavi etmememiz daha
iyi olur dediğimiz hastaları bile bugün yüzde 25 daha derine inerek
tedavi ediyor.
Yazı: bsener@ags.com.tr
Kaynak: www.mynet.com.tr