Lamartine'nin evi müze oluyor
Abone olTürk dostu, Fransız siyasetçi ve şair Alphonse de Lamartine'in İzmir'in Tire İlçesi'nde yaşadığı ev restore edilip, müze haline getirilecek.
Geçen yıl kurulan İzmirliler Derneği, Türk dostu, Fransız
siyaset adamı ve şair Alphonse de Lamartine'in İzmir'in Tire
İlçesi'nde yaşadığı ev restore edip müze haline getirecek.
İzmir'deki Fransız Kültür Merkezi'nde görev yaptığı sırada,
Lamartine'in Osmanlı İmparatorluğu'yla olan ilişkilerini ve
İzmir'in Tire İlçesi'nde yaşadığı ev ile aynı bölgeye kurmuş
bulunduğu zamanın modern çiftlikleri arasında yer alan Burgazova
çiftlikleri üzerinde araştırmalar yapan Daniel Schloser, Paris'teki
İzmirliler ile kurduğu İzmirliler Derneği vasıtasıyla, son yıllarda
Fransa'daki Türkiye karşıtı düşünceyi, Türk dostu Pierre Loti'nin
İstanbul'daki yaşantısının bir benzeri olarak, İzmir'de yaşamış,
siyasetçi, şair Lamartine'in iki ülke ile olan ilişkilerini
tanıtıyorlar. Paris'teki İzmirliler Derneği, Türk dostu
Lamartine'in Türkiye ile olan ilişkilerini ve yaptığı çalışmaları
bilgilendirmek amacıyla, Paris'teki El Ele Derneği'nde bu konu
üzerine bir konferans düzenledi. Konferansa konuşmacı olarak Avrupa
Eğitimciler Derneği Genel Sekreteri Tarihçi Profesör Jean-Claude
Gonon davet edildi. Konuşmacı Gonon Lamartine'in bir Türkiye dostu
olduğunu, Türkiye Tarihi hakkında 9 ciltlik bir eser yazdığını,
Türkiye'de İzmir'in Tire ilçesinde yaşadığını ve Osmanlı
Sultanı'nın kendisine 1885'te çok büyük bir arazı tahsis ettiğini
ve bu araziler üzerine Lamartine'in çok büyük Burgazova çiftlikleri
olarak bilinen modern bir çiftlik kurduğunu söyledi. Türk dostu
Fransız siyaset ve edebiyat adamı Lamartine'in Fransa'nın Macon
kentinde dünyaya gelmiş, bağcılıkla uğraşan asil bir ailenin çocuğu
olduğunu anlatan, Prof. Gonon, Lamartine'in büyük bir gezgin
olduğuna dikkat çekti ve Doğu'ya ve Türkiye'ye iki büyük geze
yaptığını, bununla birlikte 1848 yılındaki Devlet Başkanlığı
seçimlerinde 3. Napolyon'un karşısında aday olduğunu ve hezimete
uğradığını, aynı tarihlerde 1848-1851 yıllarında Fransa Dışişleri
Bakanlığı yaptığını söyledi. "Türkiye aşığı ve Doğulu doğdum,
Doğulu öleceğim" diyen çok yönlü bir kişiliğe sahip olduğu söylenen
Lamartine, Osmanlı Devleti'nin Batılı büyük devletler arasında
paylaşılmasını da savunan konuşmalar yapmış. Zaman zaman çelişkili
çıkışlarıyla tanınan Fransız siyaset adamı şair Lamartine, Türkler
için "Bu millet gerçekten hiç bir şey yaratmıyor, hiç bir şeyi
yenilemiyor. Fakat hiçbir şeyi de kırıp tahrip etmiyor" ifadelerini
kullanmıştı. Lamartine, 1834 yılında Doğu sorunu konusunda Fransız
Ulusal Meclisi kürsüsünde yaptığı konuşmada, "Öyle devletler vardır
ki, onların kusurları aynı zamanda, dayandıkları temel ilkeleri
oluşturur. Osmanlı devleti de böyledir. Halk bağnazlığından başka
bir şey anlamayan askeri ruh yeniçerilerle birlikte ortadan
kalktı... Artık Osmanlı ruhu diye bir şey yoktur" demişti.
Lamartine, şu sözlerle hakir gördüğü "Ekilmemiş ovalar, gemisiz
denizler, sahipsiz topraklar, çamurdan inşaa edilmiş köyler,
ahşaptan bir başkent ve her tarafta yıkıntı ve perişanlık. İşte
Osmanlı İmparatorluğu. Bu harabe ve yıkıntıların ortasında, bunları
yapan her gün de yineleyen, her eyalette bir kaç bin Türk, çökmüş
ve cesaretini kaybetmiş durumda. Hiç çalışmadan, ülkedeki
Hıristiyan cemaatlerin ürettiklerinden yasal olarak aldıkları
paylarla sefillik içinde yaşıyorlar. İşte bu ülkenin efendileri!"
Osmanlı İmparatorluğu'ndan daha sonra yardım istemiş ve Türkiye'nin
en yakın dostu ve geçimini Osmanlı İmparatorluğu topraklarından
ürün karşılığı 17 yıl aralıksız olarak 1869 yılında ölünceye kadar
aldığı 80 bin kuruşla geçimini sürdüren Türk dostu Lamartine'dir.
Konuşmacı Prof. Jean-Claude Gonon, "Türkiye ile Fransa arasında
büyük bir benzerlik vardır. İki ülke de laik Cumhuriyet rejimiyle
idare ediliyor, iki ülke aynı zamanda Akdenizlidir. Birisinin halkı
Müslüman diğerininki ise Hıristiyan'dır" dedi. Gonon'un bu sözleri
üzerine, konferansı izleyen dinleyicilerden bir kişi, "Madem öyle
Fransa, Türkiye'nin AB üyeliğine niye karşı çıkıyor?" diye sordu.
Gonon ise cevabında bunda, 11 Eylül saldırılarının, AB'deki
ekonomik sorunların, işsizliğin ve iş gücünün paylaşımı konularının
etkili olduğunu söyledi.