Lağım karışan su temizmiş
Abone olİstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) İstanbul'a verilen Melen suyunda kolibasil bulunmadığını bildirdi.
İSKİ, İstanbul'a verilen Melen suyunun sağlık açısından hiçbir sakıncası bulunmadığını, arıtma tesisi çıkışında ve musluklara ulaşan suda, kolibasili değerinin sıfır olduğunu bildirdi.
İSKİ'den yapılan yazılı açıklamada, bazı basın ve yayın organlarında CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'in açıklamalarına yer verilerek, Tekin'in ''İstanbul'un ciddi boyutlarda su sorunuyla karşı karşıya bulunduğu, buna karşın İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su politikası olmadığı''nı ifade ettiğinin belirtildiği kaydedildi.
''Haberlerde yer alan diğer açıklamaların da açıklama sahibinin, su konusunda herhangi bir uzmanlığı bulunmayan, konuya ve hatta İstanbul'a oldukça uzak birisi olduğunu gösterdiği'' ifadesine yer verilen açıklamada, şöyle denildi:
''İstanbullular oldukça iyi hatırlayacaktır; 1990'lı yıllarda yaşanan susuzluğu, 15 günde bir musluklardan belki akan çamurlu suları, su kuyruklarını, her köşe başında açılan su istasyonlarını... İstanbul'da su politikasından bahsedebilmek için öncelikle su konusunda bir şeyleri başarmış olmak gerekir.
İstanbul'da 1994 yılından itibaren hayata geçirilen başarılı yatırımlar neticesinde 9 baraj ve regülatör, 5 yeni içme suyu arıtma tesisi, yaklaşık 10 bin kilometre uzunluğunda isale hattı ve şebeke inşa edilmiş, yeni pompa istasyonları ve depolar kurulmuştur. Yalnızca bir kısmını saydığımız bu yatırımlar sayesinde de İstanbullular su kuyruklarından kurtulmuş, musluklarından 24 saat kesintisiz olarak Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Teşkilatı standartlarında akan kaliteli içme suyuna kavuşmuştur. Tüm bunları inkar etmek, o günlerden bu günlere gelişi İstanbulluların hafızalarından silmek mümkün değildir.''
Gürsel Tekin'in Melen Çayı'nda incelemelerde bulunduklarını ifade ettiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Söz konusu haberde, Gürsel Tekin, Melen Çayı'nda incelemelerde bulunduklarını, havza alanında köpeklerin dolaştığını gördüklerini ve yaptırdıkları analiz sonuçlarında Melen Çayı'nda 1000 oranında kolibasili çıktığını belirtmiştir. Yalnızca bu açıklamalar bile Tekin'in konuya ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.''
HAM SULARDA BELİRLİ ORANDA KOLİBASİLİ
Tüm baraj havzalarının doğanın içerisinde bulunduğu ve binlerce dönümlük alanlar içerisinde yer aldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Tabiatın içinde bulunan bir baraj havzasında da ekolojide bulunan canlı türlerinin bulunması gayet normaldir. Yaklaşık 40 kilometrelik bir alandan geçerek gelen Melen Çayı bölgesinde canlı türlerinin bulunmasını yadırgamanın hiçbir bilimsel ya da mantıklı bir yanı bulunmamaktadır.
Barajlarda bulunan sular ham sulardır. Ham sular barajlardan arıtma tesislerine aktarılır, arıtıldıktan ve gerekli analizlerden geçirildikten sonra şehir şebeke sistemine verilir. Dolayısıyla ham sularda belirli oranlarda kolibasili bulunması gayet normaldir. Arıtma tesislerinin bulunmasının mantığı da ham sulardaki kirliklerin arıtılmasıdır.
Melen Çayı'nın ham suyu Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmeliklerde belirtilen parametrelere göre analiz edilip değerlendirilmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmeliğe göre Melen ham suyu bazı parametrelere göre A1, bazı parametrelere göre A2 sınıfında arıtılabilir özellikte bir ham sudur. Dolayısıyla Melen ham suyu için endişe edilecek herhangi bir durum bulunmamaktadır.''
HAVZALARIN KORUNMASI
İstanbul'un içme suyu havzalarının tümüyle korunmasının zor olduğuna da dikkat çekilen açıklamada, ''Bazı havzalarımızda plansız yapılaşmaya bağlı olarak çevresel kirlenmeye sebep olan unsurlar yer yer bulunmaktadır. Ancak bu hususların tamamen ortadan kalkması için İSKİ olarak çalışmalarımız süratle devam etmektedir'' denildi.
Açıklamada, İSKİ'nin havzaların mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarına özellikle hassasiyet gösterdiği de vurgulanarak, bu alanlarda yapılaşmaya kesinlikle izin verilmediği belirtildi.
Orta ve uzun mesafeli koruma alanlarında havza yönetmeliğine uygun olmayan yapılar için hukuki işlemlerin sürdüğü de ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Melen havzasının da İstanbul'un su kaynağı olarak ilan edilmesiyle birlikte havzadaki rehabilite çalışmaları büyük önem kazanmıştır. Melen havzasının kirlenmemesi için Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ ve Düzce Belediyesi ile birlikte ortak çalışmalarımız sürdürülmektedir. Bölgedeki sanayi kuruluşları sürekli olarak denetlenmekte, arıtma tesisi bulunmayan ve arıtma tesislerini çalıştırmayan herhangi bir kuruluşun tespit edilmesi durumunda da gerekli işlemler yapılmaktadır.
Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ham sularla ilgili yönetmeliğe göre A1 ve A2 parametrelerinde arıtılabilir ham su olan, ileri teknolojilerle donatılmış Ömerli İçme suyu Arıtma Tesisleri'nde ozon ve klor sistemleri ile arıtılan ve AB, ABD Çevre Koruma Ajansı, Dünya Sağlık Teşkilatı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik kriterlerine tamamen uygun olarak şehre verilen Melen suyunun sağlık açısından hiçbir sakıncası bulunmamaktadır. Arıtma tesisi çıkışında ve musluklara ulaşan suda, resmi internet sitemizden de ulaşılabilen Su Kalite Raporu'ndan görüleceği üzere kolibasili değeri '0' (sıfır) dır.''
İSTANBUL'UN SU POLİTİKASI
Açıklamada, İstanbul'un bulunduğu coğrafya itibariyle tatlı su kaynaklarına uzak olduğu ve bu nedenle tarih boyunca su sıkıntısı çektiği belirtilerek, şöyle denildi:
''Ancak buna rağmen nüfusu sürekli artmış ve bir cazibe merkezi olmuştur. 15 yıl öncesine nispetle İSKİ'nin hizmet verdiği nüfus ve hizmet alanı 3 katın üzerinde büyüme göstermiştir. 1990'lı yıllarda altyapı eksikliği sebebiyle musluk sularına lağım sularının karıştığı, haftalarca suların akmadığı dönemler geçirilmiştir. Ancak 1995 yılından bugüne kadar susuzluk sebebiyle 1 gün dahi sular kesilmemiş, musluklardan dünya standartlarında kaliteli ve kesintisiz su akmıştır. Hatta son 50 yılın en kurak döneminin yaşandığı 2007 yılında dahi su kesintisi uygulamasına gidilmemiştir.
Tüm bu gerçekler ortadayken İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su politikasının olmadığını söylemek anlaşılabilir değildir.''
Açıklamada, Gürsel Tekin'in ''yaptığı açıklamalarla kamuoyu yanlış bilgilendirdiği'' öne sürüldü.
İSKİ'den yapılan yazılı açıklamada, bazı basın ve yayın organlarında CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'in açıklamalarına yer verilerek, Tekin'in ''İstanbul'un ciddi boyutlarda su sorunuyla karşı karşıya bulunduğu, buna karşın İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su politikası olmadığı''nı ifade ettiğinin belirtildiği kaydedildi.
''Haberlerde yer alan diğer açıklamaların da açıklama sahibinin, su konusunda herhangi bir uzmanlığı bulunmayan, konuya ve hatta İstanbul'a oldukça uzak birisi olduğunu gösterdiği'' ifadesine yer verilen açıklamada, şöyle denildi:
''İstanbullular oldukça iyi hatırlayacaktır; 1990'lı yıllarda yaşanan susuzluğu, 15 günde bir musluklardan belki akan çamurlu suları, su kuyruklarını, her köşe başında açılan su istasyonlarını... İstanbul'da su politikasından bahsedebilmek için öncelikle su konusunda bir şeyleri başarmış olmak gerekir.
İstanbul'da 1994 yılından itibaren hayata geçirilen başarılı yatırımlar neticesinde 9 baraj ve regülatör, 5 yeni içme suyu arıtma tesisi, yaklaşık 10 bin kilometre uzunluğunda isale hattı ve şebeke inşa edilmiş, yeni pompa istasyonları ve depolar kurulmuştur. Yalnızca bir kısmını saydığımız bu yatırımlar sayesinde de İstanbullular su kuyruklarından kurtulmuş, musluklarından 24 saat kesintisiz olarak Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Teşkilatı standartlarında akan kaliteli içme suyuna kavuşmuştur. Tüm bunları inkar etmek, o günlerden bu günlere gelişi İstanbulluların hafızalarından silmek mümkün değildir.''
Gürsel Tekin'in Melen Çayı'nda incelemelerde bulunduklarını ifade ettiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Söz konusu haberde, Gürsel Tekin, Melen Çayı'nda incelemelerde bulunduklarını, havza alanında köpeklerin dolaştığını gördüklerini ve yaptırdıkları analiz sonuçlarında Melen Çayı'nda 1000 oranında kolibasili çıktığını belirtmiştir. Yalnızca bu açıklamalar bile Tekin'in konuya ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.''
HAM SULARDA BELİRLİ ORANDA KOLİBASİLİ
Tüm baraj havzalarının doğanın içerisinde bulunduğu ve binlerce dönümlük alanlar içerisinde yer aldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Tabiatın içinde bulunan bir baraj havzasında da ekolojide bulunan canlı türlerinin bulunması gayet normaldir. Yaklaşık 40 kilometrelik bir alandan geçerek gelen Melen Çayı bölgesinde canlı türlerinin bulunmasını yadırgamanın hiçbir bilimsel ya da mantıklı bir yanı bulunmamaktadır.
Barajlarda bulunan sular ham sulardır. Ham sular barajlardan arıtma tesislerine aktarılır, arıtıldıktan ve gerekli analizlerden geçirildikten sonra şehir şebeke sistemine verilir. Dolayısıyla ham sularda belirli oranlarda kolibasili bulunması gayet normaldir. Arıtma tesislerinin bulunmasının mantığı da ham sulardaki kirliklerin arıtılmasıdır.
Melen Çayı'nın ham suyu Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmeliklerde belirtilen parametrelere göre analiz edilip değerlendirilmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmeliğe göre Melen ham suyu bazı parametrelere göre A1, bazı parametrelere göre A2 sınıfında arıtılabilir özellikte bir ham sudur. Dolayısıyla Melen ham suyu için endişe edilecek herhangi bir durum bulunmamaktadır.''
HAVZALARIN KORUNMASI
İstanbul'un içme suyu havzalarının tümüyle korunmasının zor olduğuna da dikkat çekilen açıklamada, ''Bazı havzalarımızda plansız yapılaşmaya bağlı olarak çevresel kirlenmeye sebep olan unsurlar yer yer bulunmaktadır. Ancak bu hususların tamamen ortadan kalkması için İSKİ olarak çalışmalarımız süratle devam etmektedir'' denildi.
Açıklamada, İSKİ'nin havzaların mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarına özellikle hassasiyet gösterdiği de vurgulanarak, bu alanlarda yapılaşmaya kesinlikle izin verilmediği belirtildi.
Orta ve uzun mesafeli koruma alanlarında havza yönetmeliğine uygun olmayan yapılar için hukuki işlemlerin sürdüğü de ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Melen havzasının da İstanbul'un su kaynağı olarak ilan edilmesiyle birlikte havzadaki rehabilite çalışmaları büyük önem kazanmıştır. Melen havzasının kirlenmemesi için Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ ve Düzce Belediyesi ile birlikte ortak çalışmalarımız sürdürülmektedir. Bölgedeki sanayi kuruluşları sürekli olarak denetlenmekte, arıtma tesisi bulunmayan ve arıtma tesislerini çalıştırmayan herhangi bir kuruluşun tespit edilmesi durumunda da gerekli işlemler yapılmaktadır.
Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ham sularla ilgili yönetmeliğe göre A1 ve A2 parametrelerinde arıtılabilir ham su olan, ileri teknolojilerle donatılmış Ömerli İçme suyu Arıtma Tesisleri'nde ozon ve klor sistemleri ile arıtılan ve AB, ABD Çevre Koruma Ajansı, Dünya Sağlık Teşkilatı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik kriterlerine tamamen uygun olarak şehre verilen Melen suyunun sağlık açısından hiçbir sakıncası bulunmamaktadır. Arıtma tesisi çıkışında ve musluklara ulaşan suda, resmi internet sitemizden de ulaşılabilen Su Kalite Raporu'ndan görüleceği üzere kolibasili değeri '0' (sıfır) dır.''
İSTANBUL'UN SU POLİTİKASI
Açıklamada, İstanbul'un bulunduğu coğrafya itibariyle tatlı su kaynaklarına uzak olduğu ve bu nedenle tarih boyunca su sıkıntısı çektiği belirtilerek, şöyle denildi:
''Ancak buna rağmen nüfusu sürekli artmış ve bir cazibe merkezi olmuştur. 15 yıl öncesine nispetle İSKİ'nin hizmet verdiği nüfus ve hizmet alanı 3 katın üzerinde büyüme göstermiştir. 1990'lı yıllarda altyapı eksikliği sebebiyle musluk sularına lağım sularının karıştığı, haftalarca suların akmadığı dönemler geçirilmiştir. Ancak 1995 yılından bugüne kadar susuzluk sebebiyle 1 gün dahi sular kesilmemiş, musluklardan dünya standartlarında kaliteli ve kesintisiz su akmıştır. Hatta son 50 yılın en kurak döneminin yaşandığı 2007 yılında dahi su kesintisi uygulamasına gidilmemiştir.
Tüm bu gerçekler ortadayken İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su politikasının olmadığını söylemek anlaşılabilir değildir.''
Açıklamada, Gürsel Tekin'in ''yaptığı açıklamalarla kamuoyu yanlış bilgilendirdiği'' öne sürüldü.