Kuzey Irak petrolüne talibiz
Abone olCumhurbaşkanı Gül’ün Gürcistan gezisindeki heyette yer alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin özelleştirilmesi günd...
Cumhurbaşkanı Gül’ün Gürcistan gezisindeki heyette yer alan
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin
özelleştirilmesi gündemde olan Kuzey Irak petrolüyle ilgilendiğini
ifade etti.
Gürcistan Enerji Bakanı Kaladze ile gerçekleştirdiği görüşme
sonrası açıklamalarda bulunan Yıldız, “Bugün Gürcistan’da Tiflis’te
değerli meslektaşım Sayın Kaladze ile görüştük ve enerji
sektöründeki yapacaklarımızı ve şu ana kadar yaptıklarımızı
değerlendirdik. Tabi Gürcistan özellikle gerek Azerbaycan gerekse
Gürcistan’la alakalı elektrik, doğalgaz ve petrol konusunda son
derece önemli bir geçiş ülkesi ve bizim Bakü-Tiflis-Erzurum
doğalgaz boru hattı ve Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru
hatlarının bir geçiş merkezi. O açıdan gerek doğalgazla alakalı
gerekse petrolle alakalı işbirliğimiz devam edecek. Elektrikle
alakalı 700 megawattlık bir iletim hattı tesis edilmişti.
Geçtiğimiz yılın Aralık ayında hep beraber burada devreye almıştık.
Ve iki taraflı bir kapasite oluşması, yani Türkiye’den üretilen
elektriğin zaman zaman Gürcistan’a, Gürcistan’da üretilen
elektriğin de zaman zaman Türkiye’ye ihracıyla alakalı konuydu.
Bunla alakalı da görüşmelerimizi yaptık. Bu yıl içerisinde rakamlar
onu gösteriyor ki Gürcistan’dan olan ithalatımızı daha da
azaltacağız. Her yıl bundan 4 yıl öncesine göre daha da azalan bir
eğriyle beraber geliyoruz. Zaman zaman onların ihtiyacı olduğunda
biz veriyoruz. Yağış rejimleri, özellikle son haftalardaki yağışlar
tabiî ki enerji sektörüyle alakalı son derece faydalı rakamlar
oluşturdu. Burada da bir kapasite boşluğu yok o yüzden
Gürcistan’dan bu yıl elektrik alımı son derece sınırlı olur diye
düşünüyoruz, o şekliyle görüyoruz.
Tabi farklı konularda da yine bir değerlendirme yaptık. Özellikle
bundan sonraki yapılabilecek iletim hatları nelerdir onlar üzerinde
biraz çalıştık. İyi bir görüşme oldu yarın da kısa temaslarımız
olacak ondan sonra Türkiye’ye döneceğiz” dedi.
“TÜRKİYE’NİN MAYIS AYI İTİBARİYLE ELEKTRİK İHTİYACI YOK”
Yıldız, “Elektrik alımının azaltılması Gürcistan’ın elektrik
ihtiyacı için mi yapılacak?” sorusu üzerine, “Biz artan kapasiteyi
alabiliriz. Bununla alakalı iletim ve üretim altyapısı
hazırlanıyor. Ama diyelim ki 2014 yılı şu anda içinde bulunduğumuz
Mayıs ayında üretilen ancak Gürcistan’ın ihtiyacını karşılıyor. O
yüzden artan bir kapasite söz konusu değil. Şu anda Mayıs ayı
itibariyle Türkiye’nin de herhangi bir ihtiyacı yok. Dolayısıyla
ithalat gerçekleşmemiş olacak. Doğru da olmaz. Ama Temmuz, Ağustos
aylarında ihtiyacımıza bakacağız ve eğer onların da arz fazlası
varsa onu değerlendireceğiz. Şu ana kadar son 5 yılın rakamlarına
baktığımızda bizim elektrikle alakalı ithalatın daha da azaldığını
görüyoruz, Gürcistan’la alakalı. Ama dediğim gibi her iki ülkede
bir hareket kolaylığı sağlıyor. İhtiyacı olan ülke onu o havuzdan
almış oluyor. Kaldı ki bizim Gürcistan’dan yaklaşık 1,5 milyar
kilowatt/saatlik de bir elektrik alacağımız var. Bunu parasal
karşılığı olarak değil de bir miktar olarak değerlendirmeyi
düşünüyoruz. Zaman zaman, onların müsait olduğu zamanlarda da 1,5
milyar kilowatt/saat daha önceki yıllarda verdiğimiz elektriği de
tekrar geri tahsil etmiş olacağız. Benzer bir alacağımız
Azerbaycan’da ve Arnavutluk’ta var. O iki ülkeyle de geriye dönük
mutabakat sağlanıyor ve herhangi bir hak kaybı olmasın diye de ayni
olarak bir nevi o alımı gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
“KURA NEHRİ ÜZERİNDE VE SINIRDA ORTAK BARAJ YAPMAYI
DÜŞÜNÜYORUZ”
Kura Nehri üzerine yeni bir santral kurulmasıyla ilgili
açıklamalarda da bulunan Yıldız, “Gürcistan tarafının Kura nehriyle
alakalı bir hassasiyeti var. Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın,
Devlet Su İşleri’nin, Kura nehrinden Çoruh nehrine aktarılmasıyla
alakalı bir projesi vardı. Şu anda o proje durduruluyor. Bu Kura
nehrindeki akışın devam etmesi açısından aynı zamanda şu anda
Tiflis’in içerisinden geçen Kura nehrinin su miktarı azalmasın
diye. Ama buradaki oluşabilecek muhtemel bir gelir kaybını da
Türkiye karşılamak üzere en az yüzde 75-80’i Türkiye hissedarı
olmak üzere Kura nehri üzerinde ve sınırda bir ortak baraj yapmayı
düşünüyoruz. Yüzde 20’si en fazla 25’i Gürcistan hissesine ait
olmak kaydıyla. Dolayısıyla oradan oluşacak gelir de böyle bir
gelir kaybına yol açmamış olacak. Bunu da inşallah kurguluyoruz.
Önümüzdeki hafta içerisinde Gürcistan’dan, komşu ülkeden gelecekler
ve Ankara’daki yapılacak toplantıyla beraber hükümetler arası
anlaşmanın bir altyapısını artık bitirmek istiyoruz.
İnşallah tamamlanır diye de düşünüyorum” dedi.
“PETROL IRAK’IN, SATIŞI YAPACAK OLAN IRAKLILARDIR”
Irak üzerinden gelen petrolün Türkiye tarafından satışını başlanıp
başlanılmadığı yönündeki soru üzerineyse Yıldız, “Kuzey Irak’tan
gelen ham petrol şu anda sevk edilmiş durumda değil. Zaman zaman
ben de basından okuyorum, ‘Sevk edildi, satıldı’ diye. Şu anda 2,2
milyon variller civarında çıktı. Her gün düzenli akışlar başladı.
100 bin variller civarında ham petrol geliyor. Ve merkezi Irak
hükümeti Bağdat’ın da bu manada 100 bin varile kadar Kuzey Irak’la
görüştüğü bir konu vardı. Şu anda zannediyorum 3-4 gün içerisinde
de tanklarda ayırdığımız miktar dolmuş olacak. Hep beraber
gelişmeleri izliyoruz. Tekrar tekrar söylüyorum; bu petrol Irak’ın
petrolü. Satışı yapacak olan Iraklılar. Uluslararası piyasaya
sürecek olanlar da Iraklı kardeşlerimiz. Satacakları zaman biz de
sevkiyatı yaparız” dedi.
“HAM PETROL SATILMADAN, GELİRLERİ ARTMADAN DA IRAK’TAKİ DURUMLAR
NORMALLEŞMEZ”
Türkiye’nin petrolün iletilmesinde aracı olduğunu kaydeden Yıldız,
“Ayrılan 2,5 milyon variller civarında bir kapasite var Kuzey
Iraklı kardeşlerimiz için ayırdığımız. Yoksa oradaki depolarımız
daha da alır. Ama Irak’tan gelen, Bağdat’tan gelen petrollerin de
hesaplarını ayrı tutuyoruz. Ve bizim başından beri söylediğimiz,
söz verdiğimiz şekilde onların miktarları, paralandırılmaları,
banka hesapları ayrı hesaplarda tutulmuş olacak ki aralarında
herhangi tartışmalı durum çıkmasın diye. Sayın Luaibi geldiğinde
hatırlarsanız Bağdat’tan Irak hükümeti petrol bakanı 100 bin varile
kadar onların sevkiyatıyla alakalı bir imtiyaz verdiklerini
söylemişti kendisi. Bunu basına da sizlere de paylaştı. O bilgiye
istinaden biz eğer satış yaparlarsa sevkiyatını yaparız. Şu ana
kadar gelen varil 100 bin ortalamasının altında. Biz biliyorsunuz
üretilirse iletiriz diyoruz, ,iletilirse de bunlar pazarlanır.
Onlar ürettiği kadar biz iletmek zorundayız. Çünkü anlaşmamız var
15 yıllığına. O anlaşmaya da biz tabi ki sadığız. O açıdan gelirse
biz onların dünya pazarlarına sunulmasına yardımcı oluruz. Burada
normalleşecek olan Türkiye değil, normalleşecek olan Irak
ilişkileridir. Irak’ın kendi arasındaki ilişkilerdir. Ham petrol
satılmadan, gelirleri artmadan da Irak’taki durumlar normalleşmez.
O yüzden biz Irak’ın normalleşmesi için çaba gayret gösteriyoruz.
Bunu da sıkça da tekrarlıyoruz. İnşallah bunlar zamanla daha da iyi
anlaşılacaktır” dedi.
“PETROLÜN TİCARETİNDEN TÜPRAŞ MESUL”
Petrol biliyorsunuz TÜPRAŞ tarafından alınabilir rafine edilmek
üzere. TÜPRAŞ’la olan görüşmede TÜPRAŞ şu an ihtiyaçlarının
olmadığını söylemiş. Dolayısıyla dünya pazarlarına sunulacak.
TÜPRAŞ’ın yarın bir gün ihtiyacının olmayacağı anlamına gelmez.
İhtiyacı olur o zaman da alır. Şu anki durumunu söylüyorum. Bunu
niçin böyle söylüyorum, teknik bir konu olduğu için. Şimdi
biliyorsunuz İran’dan 9 milyon ton petrol alınıyordu, şu an 5
milyon ton civarında alınıyor. İşte Irak’tan 4 milyon ton ham
petrol alınıyordu şu anda 7 milyon ton alınıyor. Bu nereden
alınıyor? Merkezi Irak Hükümeti’nden. O yüzden bu alımları
düzenleyen biz ancak arz güvenliğinden mesulüz. Ticaretinden TÜPRAŞ
mesul. Yarın bir günde alır. Biz Badra bölgesinde Basra’da
faaliyetlerimize devam ediyoruz. Mansuriye’de aldığımız işleri
konsorsiyum üyesi arkadaşlarımızla firmalarla beraber yürütüyoruz.
Bunların içinde Güney Koreli var, Arap sermayesi olan var, Gazprom
var. Yani 4-5 ayrı ülkeyle çalışmalarımız devam ediyor. Bizim
Merkezi Irak Hükümeti’yle ilişkilerimiz gayet iyi. Niçin? Türkiye
şu anda tedarikinin en önemli noktasını Irak’tan yapıyor. Yani biz
Merkezi Irak Hükümeti’nin de büyük müşterilerinden bir tanesiyiz.
Yaklaşın nereden baksanız 50-55 milyon varil civarında petrol
alıyoruz oradan” dedi.
“TÜRKİYE ÖZELLEŞTİRME KONUSUYLA İLGİLENİYOR”
Kuzey Irak’ta petrolün özelleştirilmesi konusuyla ilgili de konuşan
Yıldız, “Türkiye’nin beklediği gelir normal taşıma faaliyetleriyle
alakalı olan ve bir Türkiye’deki kamu bankasıyla alakalı olan Halk
Bankası’yla alakalı olan işlemlerdir. Türkiye şu anda özelleştirme
konusuyla ilgileniyor. Biz ham petrol ve doğalgaz tedarikiyle
alakalı birçok ülkede faaliyet gösteriyoruz. Bunlardan bir tanesi
de Irak’tır, Kuzey Irak’tır. Bugün sayın Aliyev’le de sayın
cumhurbaşkanımıza refakatle yapılan toplantıda yine benzer konular
oldu. Bunları inşallah önümüzdeki süreçte yine kamuoyuna
paylaşacağız” dedi.
“RUSYA’NIN DA İSTEDİĞİ UKRAYNA’DAN ALACAĞI DOĞALGAZ ALACAKLARININ,
PARANIN ÖDENMESİ”
Yıldız, “Sevkiyat olması halinde anlaşılamazsa Merkezi yönetimin
petrolü azaltması olabilir mi?” sorusu üzerineyse, “Biz onu hibe
yollu almıyoruz. Normal ticaret olarak alıyoruz. Alıyoruz parasını
veriyoruz. O yüzden Irak’ın menfaatleri Türkiye’nin menfaatleri o
ticareti devam ettirmek olacaktır. Bir risk görmüyorum” dedi.
Ukrayna’nın doğalgaz borcuyla ilgili de konuşan Yıldız, “ Tabi ki
Ukrayna’yla alakalı bir kriz olursa Türkiye bundan etkilenir. Ama
bizim öngörümüz etkilenmeyeceğimiz tarzındadır. Niçin? Özellikle
IMF’nin Ukrayna’ya yeni bir açılımda bulunduğunu ve orayı
kredilendireceği söylendi. AB üyesi ülkelerin de yaptığı toplantıda
buna kayıtsız kalmayacaklarını söylediler. Rusya’nın da istediği
Ukrayna’dan alacağı doğalgaz alacaklarının, paranın ödenmesi. O
yüzden belki de AB bu manada bir girişimde bulunacaktır önümüzdeki
günlerde” dedi.
Son olarak Türkiye’nin yükselen kurulu gücünden söz eden Yıldız,
“Bir yandan da Türkiye’nin kurulu gücü büyümeye devam ediyor.
Biliyorsunuz geçen yıl tarihinin en önemli rakamlarına ulaşmıştı. 7
bin megavat civarında 2013 yılında kurulu güç, kapasite eklenmişti
Türkiye’ye. Bu dediğimiz 7 bin megavat içinde bulunduğumuz ülkenin
yaklaşık en az 2 katı kadar bir gücü yüklemek. Buradaki bir çok
ülkelerin kendisi kadar bu ülkeye kurulu güç eklemek. Yani Türkiye
2013 yılında çevresindeki en az 8-10 tane ülke kadar oraya güç
eklenmiş oldu. Şimdi Ocak ayından bu yana 1165 megavat daha buna
eklendi. Ve gücümüz 66 bin megavatlara yaklaştı. Bizim son 1
yıldaki artışımız kurulu güçte yüzde 13 civarında. Yani Nisan
ayından Nisan ayına. Nisan 2013’ten Nisan 2014’e kadar olan kurulu
güç oranı yüzde 13’ler civarında. Bu Türkiye ekonomisinin büyüme
rakamlarından da üsttedir, daha yukarıdadır. Bunun böyle olması da
normal. Biz refah seviyesi arttıkça daha çok enerji
üretebileceğimize inanıyoruz” dedi.
(İHA)