Kutandan YİMPAŞ yorumu
Abone olSP Genel Başkanı Recai Kutan, YİMPAŞ ile ilgili tartışmalara katıldı
SP Genel Başkanı Recai Kutan, YİMPAŞ ile ilgili tartışmalar
konusunda, ''Biz bu konuya tamamen hukuk meselesi olarak bakıyoruz.
Diyoruz ki Türkiye'de savcılar var, mahkemeler var'' dedi.
Recai Kutan, düzenlediği basın toplantısında, Ekonomik ve Sosyal
Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından 28-29 Ekim 2006 tarihlerinde
İstanbul'da gerçekleştirilen 1. Uluslararası Milli Görüş
Sempozyumu'nun sonuç bildirisini okudu. Milli Görüş prensiplerinin
''net ve açık bir şekilde bütün insanlığa anlatılmasına bugün her
zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu'' kaydeden Kutan,
''ırkçı-tekelci emperyalizmin yapay çatışmalara yol açtığını ve
dünya kaynaklarını sömürerek insanlığın üçte ikisini yoksulluğa ve
sefalete mahkum ettiğini'' söyledi.
Yeryüzünde cereyan eden mücadelenin ''hak ve batıl mücadelesi
olduğu'' görüşünü savunan Kutan, şunları kaydetti: ''Zalim
ülkelerle bilerek ya da bilmeyerek işbirliği yapan Müslüman
ülkelerin yöneticileri Müslümanlar üzerindeki baskılarını
artırmışlardır.Türkiye'de ve İslam dünyasında işbirlikçi çevreler,
kendi görüş ve düşüncelerine çoğu kez resmi ideoloji kisvesi
giydirmekte, zaman zaman rejimlerinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin
tehlikede olduğu imajını oluşturmaya, ülkedeki sömürü düzeninin
devamını sağlamaya çalışmaktadırlar. Bugün Müslümanların öncelikle
kendi işbirlikçilerine karşı tavır sergilememeleri, İslam
alemindeki zulüm ve sömürü çarklarının daha hızlı dönmesine ortam
hazırlamaktadır. Harici zalimlerin zulmüne ortam hazırlayanlar,
yerli işbirlikçilerdir. Üretim önemlidir, ancak tüketim de üretim
kadar önemlidir. Tüketimin gücü kullanılabilmelidir. Bazı mal ve
hizmetlere karşı İslam dünyası tüketimden gelen güçlerini
kullanarak ortak eylemler yapabilmelidir. Yeni para birimi üzerinde
fikir çalışmalarına şimdiden başlanılmalı. Bu konuda bütün İslam
coğrafyasında uygulanabilecek şekilde yeni ve işlevsel kurumlar
getirilmeli. Bütün İslam dünyasında benimsenecek bir ortak para
birimi geliştirilmelidir.''
-YİMPAŞ KONUSU-
Kutan, basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, YİMPAŞ konusunda
yaşanan tartışmalarla ilgili soruya şu yanıtı verdi: ''Biz, bir
defa bu konuya tamamen hukuk meselesi olarak bakıyoruz. Diyoruz ki,
Türkiye'de savcılar var, mahkemeler var. Dolayısıyla gerek ticari
yönden, gerek ceza davası yönünden herhangi bir problem varsa yargı
bu meseleyi ele almış durumdadır. Biz, çok ortaklı şirketleri bir
alternatif olarak görüyoruz. Ancak bunların çok ciddi bir şekilde
denetlenmesi gerektiğini de düşünüyoruz. Pek çok holding kuruldu ve
Türkiye dışında, özellikle Avrupa'da yaşayan işçilerimizden büyük
vaatlerle para toplandı. Elbette devlet olarak bunların yakından
kontrol edilmesi, özellikle de bu holdinglerin profesyonel
kadrolarla yönetilmesi gerekir. Biz, bu meselenin ciddiyetle ele
alınması görüşünü savunuyoruz.''
-''ENDİŞELERİMİZİ HEP İFADE ETTİK''-
Kutan, bir gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan, Fazilet Partisi'nden
kopuşa da dikkat çekerek, 'Biz, 10 arkadaş, bu ilişkiler ağından
uzaklaşmak için yeni bir parti kurduk, yeni bir oluşuma gittik'
dedi. Zımni de olsa sizleri bu ilişkiler ağının bir parçası olarak
nitelendirdi. Bu konuda ne diyorsunuz?'' şeklindeki sorusuna, şu
karşılığı verdi: ''Bir defa, Başbakan'ın böyle bir şey söylemiş
olacağına pek ihtimal vermiyorum. Böylesine ölçüsüz bir beyan, bir
ülkenin başbakanına elbette ki yakışmaz. Gerek Milli Selamet
Partisi, gerek Refah Partisi dönemlerinde bu holding faaliyetleri
üzerindeki endişelerimizi hep ifade ettik. Sayın Başbakan böyle bir
şey söylemişse tamamen ölçüsüz ve haksız, bir de açıkça ifade
ediyorum bu iddia var ise varit ise iftiradır.'' Recai Kutan,
''Avrupa Milli Görüş Teşkilatı, YİMPAŞ Holding ile işbirliği
yaparak 1999 seçimlerinden önce partinize 20 Milyon Avro gönderdi''
yönündeki iddiaların da tamamen ''gerçek dışı ve iftira'' olduğunu
söyledi.
-''O KURALA UYULUR''-
Kutan, bir gazetecinin, ''Samsun'daki Cumhuriyet balosuna katılan
subayların, şehit ailelerinin başörtülü olmasından dolayı oradan
ayrıldığını'' söyleyerek, bu konudaki görüşlerini sorması üzerine,
''Bu husus ilk defa Samsun'da cereyan ediyor değil'' ded. Kutan,
şöyle konuştu: ''Bizi rahatsız eden husus şu. Bir bakıyorsunuz ki
bir şehit cenazesi ve ne hikmetse o şehit cenazesine katılan
hanımların yüzde 100'e yakını başörtülü. Ve orada da resmi zevat bu
başörtülü hanımları gidiyorlar teselli ediyorlar. Hatta
kucaklıyorlar ve o şehit cenazesinde onlarla bir arada bulunmakta
herhangi bir mahsur görmüyorlar. Ancak bir bakıyorsunuz ki, ne
idüğü belirsiz kavramlar ortaya atıldı. İşte resmi yerlerde bu
kıyafetle bulunulamaz. Şuna bir dereceye kadar anlayış
gösterebiliriz. Devletin kabulüdür. Diyelim ki resmi bir dairede
çalışan bir hanım için devlet bazı kurallar koymuş. O kuralı
beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama o kurala uyulur. Ancak bizde devlet
hizmet veriyor bazılarına. Devletin memuru de değil, o gelenlere de
aynen uyguluyorlar. Bir defa bu insan haklarına da aykırı, hukuka
da aykırı.''