Kutandan AK Partiye destek
Abone olSaadet Partisi lideri Recai Kutan, eski çalışma arkadaşına sahip çıktı. Kapatma davasında AK Parti'ye destek verdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, ''Türkiye'nin
yeni bir demokrasi ayıbı ile karşı karşıya kalmaması için AK
Parti'nin katılmaması gerektiğini'' söyledi.
Kutan, Hizmet İçi Eğitim Enstitüsünde düzenlenen partisinin il başkanları ve müfettişleri toplantısında yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesinin kuruluşundan bugüne kadar 24 siyasi partiyi kapattığını belirterek, ''demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partiler en az dernekler kadar güvence altına alınmalıdır. Parti kapatmanın ne demek olduğunu en iyi biz biliriz. Çünkü Milli Görüş olarak geçmişte 4 tane siyasi partimiz kapatıldı. Şu yakamda gördüğünüz rozette 5 tane yıldız var. Artık rozetimizde yıldız koyacak yer kalmadı'' diye konuştu.
Şiddete bulaşıp terörü teşvik etmedikçe siyasi partiler hakkındaki kapatma kararlarının mahkemelerde değil sandıklarda verilmesi gerektiğini ifade eden Kutan, ''bize göre partileri millet açar millet kapatır. Türkiye'nin yeni bir demokrasi ayıbıyla karşı karşıya kalmaması için AK Parti kapatılmamalıdır'' diye konuştu.
Türkiye'de borsanın yabancıların elinde olduğuna dikkat çeken Kutan, banka ve sigorta şirketleri ile stratejik önem taşıyan kurumların birçoğunun, limanların bir kısmının da yabancıların elinde olduğunu kaydederek, ''şu anda ülkemiz postmodern bir işgal altındadır. Topraklarımız satılıyor. Özel sektörün bazı önemli tesisleri yabancıların elindedir'' şeklinde konuştu.
Necmettin Erbakan'ın mahkumiyet kararını da eleştiren Kutan, şunları söyledi:
''Genel Başkan Yardımcımız Şevket Kazan kardeşimiz tarafından ''Erbakan nasıl yargılandı'' isimli yayınlanan büyük emek mahsulü kitap muhterem Erbakan Hocamızın nasıl haksız ve asılsız ithamlarla mahkum edildiğini delilleriyle çok açık bir şekilde ortaya koymaktır. Hala milletimizin efsane olanak nitelendirdiği 54. Hükümet 2 yıl daha iktidarda kalsaydı Türkiye bugün ekonomisiyle, sanayisiyle, refah düzeyiyle dünyanın en güçlü ve müreffeh ülkelerinden biri olurdu. Muhterem Erbakan, 2 yıl daha başbakan olarak hizmet verseydi ve D-8 çalışmaya başlasaydı bugün ne Afganistan işgal edilirdi ne de Irak.''
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada küresel planların adım adım devreye sokulduğunu ileri süren Kutan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İşte böyle bir dönemde bölgenin en güçlü ve stratejik ülkesi olan Türkiye, maalesef kendi iç çekişmeleriyle uğraşıyor. Sözde irtica yaygaralarının, laiklik paranoyalarının esiri ediliyor. Gücünü, stratejisini, enerjisini bu küresel oyunları bozmak yerine, kayıkçı kavgalarına harcıyor. En vahimi de, ülkemizin en fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulduğu bir dönemde, kutuplaşmalara gidiliyor. Devlet kurumları arasındaki uyumun en fazla önem kazandığı bir dönemde uyumsuzluk ön plana çıkıyor. Maalesef görünün odur ki, bu kutuplaşma ve gerginliklerin başında laiklik tartışmaları gelmektedir. 50 yıldır sözde irtica yaygaralarıyla, laiklik kavgalarıyla yatıp kalkıyoruz. Demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan partiler laiklik bahanesiyle kapatılıyor. Laiklik bahanesiyle en temel insan hakları ihlal ediliyor. Bütün samimiyetimle bir kez daha sesleniyorum; gelin şu laikliği adam gibi, evrensel manasıyla tanımlayıp uygulayalım.''
AK Parti Hükümetini de eleştiren Kutan, il teşkilatlarının yapılacak yerel seçimler için şimdiden çalışmaya başlamasını isteyerek, ''önümüzdeki seçim Milli Görüş gömleği ile gömleği çıkarıp Amerikan tişörtü giyenler arasında olacaktır'' dedi.
Kutan, basına kapalı olarak devam eden toplantının ardından Erzurum'dan ayrılacak.
Kutan, Hizmet İçi Eğitim Enstitüsünde düzenlenen partisinin il başkanları ve müfettişleri toplantısında yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesinin kuruluşundan bugüne kadar 24 siyasi partiyi kapattığını belirterek, ''demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partiler en az dernekler kadar güvence altına alınmalıdır. Parti kapatmanın ne demek olduğunu en iyi biz biliriz. Çünkü Milli Görüş olarak geçmişte 4 tane siyasi partimiz kapatıldı. Şu yakamda gördüğünüz rozette 5 tane yıldız var. Artık rozetimizde yıldız koyacak yer kalmadı'' diye konuştu.
Şiddete bulaşıp terörü teşvik etmedikçe siyasi partiler hakkındaki kapatma kararlarının mahkemelerde değil sandıklarda verilmesi gerektiğini ifade eden Kutan, ''bize göre partileri millet açar millet kapatır. Türkiye'nin yeni bir demokrasi ayıbıyla karşı karşıya kalmaması için AK Parti kapatılmamalıdır'' diye konuştu.
Türkiye'de borsanın yabancıların elinde olduğuna dikkat çeken Kutan, banka ve sigorta şirketleri ile stratejik önem taşıyan kurumların birçoğunun, limanların bir kısmının da yabancıların elinde olduğunu kaydederek, ''şu anda ülkemiz postmodern bir işgal altındadır. Topraklarımız satılıyor. Özel sektörün bazı önemli tesisleri yabancıların elindedir'' şeklinde konuştu.
Necmettin Erbakan'ın mahkumiyet kararını da eleştiren Kutan, şunları söyledi:
''Genel Başkan Yardımcımız Şevket Kazan kardeşimiz tarafından ''Erbakan nasıl yargılandı'' isimli yayınlanan büyük emek mahsulü kitap muhterem Erbakan Hocamızın nasıl haksız ve asılsız ithamlarla mahkum edildiğini delilleriyle çok açık bir şekilde ortaya koymaktır. Hala milletimizin efsane olanak nitelendirdiği 54. Hükümet 2 yıl daha iktidarda kalsaydı Türkiye bugün ekonomisiyle, sanayisiyle, refah düzeyiyle dünyanın en güçlü ve müreffeh ülkelerinden biri olurdu. Muhterem Erbakan, 2 yıl daha başbakan olarak hizmet verseydi ve D-8 çalışmaya başlasaydı bugün ne Afganistan işgal edilirdi ne de Irak.''
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada küresel planların adım adım devreye sokulduğunu ileri süren Kutan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İşte böyle bir dönemde bölgenin en güçlü ve stratejik ülkesi olan Türkiye, maalesef kendi iç çekişmeleriyle uğraşıyor. Sözde irtica yaygaralarının, laiklik paranoyalarının esiri ediliyor. Gücünü, stratejisini, enerjisini bu küresel oyunları bozmak yerine, kayıkçı kavgalarına harcıyor. En vahimi de, ülkemizin en fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulduğu bir dönemde, kutuplaşmalara gidiliyor. Devlet kurumları arasındaki uyumun en fazla önem kazandığı bir dönemde uyumsuzluk ön plana çıkıyor. Maalesef görünün odur ki, bu kutuplaşma ve gerginliklerin başında laiklik tartışmaları gelmektedir. 50 yıldır sözde irtica yaygaralarıyla, laiklik kavgalarıyla yatıp kalkıyoruz. Demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan partiler laiklik bahanesiyle kapatılıyor. Laiklik bahanesiyle en temel insan hakları ihlal ediliyor. Bütün samimiyetimle bir kez daha sesleniyorum; gelin şu laikliği adam gibi, evrensel manasıyla tanımlayıp uygulayalım.''
AK Parti Hükümetini de eleştiren Kutan, il teşkilatlarının yapılacak yerel seçimler için şimdiden çalışmaya başlamasını isteyerek, ''önümüzdeki seçim Milli Görüş gömleği ile gömleği çıkarıp Amerikan tişörtü giyenler arasında olacaktır'' dedi.
Kutan, basına kapalı olarak devam eden toplantının ardından Erzurum'dan ayrılacak.