Kuşla Kediye Ağıt olanakları zorluyor!

2013 Cevdet Kudret Şiir Ödülü'ne layık görülen Zeval adlı şiir kitabı ve Hayıflanma adlı anlatısıyla dikkat çeken Fırat Caner, yeni kitabı Kuşla Kediye Ağıt’la yine kurmaca türünün olanaklarını zorluyor.

Hikaye, iç içe halkalar halinde genişleyen ve birbirinin alegorisi olan irili ufaklı çerçeve hikayelerden meydana geliyor.

Bir yayınevi editörünü kandırmaya çalışan genç yazar adayı Mehmet, kitabını ölen kardeşinin günlüğündeki kimi parçalardan yola çıkarak yazdığını söyler.

Günlük parçalarını kitabın girişine koyan editör, Mehmet’in bir kardeşi olmadığını öğrenir. Kitap yayımlanır, ama kimsenin ilgisini çekmez.

Daha sonra bir PR çalışması yapılır ve Mehmet bir dünya yazarı haline gelir. Mehmet’in güncel, siyasi, toplumsal meselelerin her birini bir aşk ilişkisiymiş gibi –tv skeci tadında- ele alarak yine bir yazar adayı olan Kuş ile Kedi’nin şiirsel, ama yavaş yavaş çözülen aşklarını anlattığı hikaye, aşkın yasaklı olduğu ve aşık olanların güçlerini kaybettikleri büyücüler dünyasında geçen bir devrim hikayesi ile paralel ilerler.

İşin eğlenceli yanı, bir arada ilerleyen ve sembolik olan birbirine bağlanan hikayelerden hangisi hangisinin alegorisi belli değildir.

Romanın, öykünün, şiirin, tiyatronun, denemenin, hitabetin olanaklarının bir araya getirildiği Kuşla Kediye Ağıt, bir aşk hikayesinin ardındaki bir devrim hikayesinin ardındaki bir yazarlık hikayesinin ardındaki bir üst-kurmaca.

Caner’in yirmi yıla yakın bir süre üzerinde çalıştığı bu küçük kitap, bir metnin yazarı ile birlikte nasıl büyüdüğünün ve evrim geçirdiğinin bilerek bırakılmış izlerini de taşıyor. Heyecanlandırıyor, güldürüyor, düşündürüyor.

Kuşla Kediye Ağıt’ın en ilginç özelliğiyse, bir otel havuzu gibi hem sığ, hem orta derinlikte, hem de derin alanlar yaratması. Caner onca yıl boşuna uğraşmamış.Bu kitabı da İthaki yayınları yayımladı.