Kuşadasında Ofer tepkisi
Abone olAydın'ın Kuşadası İlçesi'nde Sami Ofer-Mehmet Kutman ikilisi, bir kez daha masaya yatırıldı!
Aydın'ın Kuşadası İlçesi'nde Sami Ofer-Mehmet Kutman ikilisi, eski Fransız Tatil Köyü'nün (Club Med) bulunduğu, Emekli Sandığı'ndan satın alınan yerle ile ilgili projeyle bir kez daha gündeme oturdu.
Bugün Derici Otel'de bazı sivil toplum örgütleriyle siyasi partilerin katıldığı bir toplantı gerçekleştirilerek, Ofer-Kutman ikilisi tarafından hazırlanan proje masaya yatırıldı. Toplantıdan, mevcut haliyle projeye karşı çıkma kararı alındı.
Dünyanın en güzel koylarından biri olan Aslanburnu'nda bulunan, Emekli Sandığı'na ait Fransız Tatil Köyü, yıllarca Club Med tarafından işletilmiş, geçtiğimiz aylarda ise ihaleye çıkarılmıştı. İhaleyi, 34 milyon dolarlık teklifiyle Sami Ofer-Mehmet Kutman ikilisinin ortaklığındaki Kuşadası Turizm A.Ş. isimli şirket kazanmıştı. Ofer-Kutman ikilisine ait şirket, daha sonra bir proje hazırlayarak geçtiğimiz ay düzenlediği bir toplantıda, daha önce Galataport projesini tanıtan Mustafa Türkmen tarafından tanıtılmıştı. Ancak projede mevcut emsal 0.20 olan imar hakkı 1.50'ye çıkarıldığı için kamuoyundan büyük tepki görmüştü. Projede bazı tadilatlar yapan şirket, geçtiğimiz hafta içerisinde Mimarlar Odası'nda imar isteğini 0.85'e kadar düşüren kısa bir sunum gerçekleştirmişti. Ancak söz konusu ikinci sunum Kuşadası'nda ortalığı bir kez daha karıştırdı.
Bugün Derici Otel'de bir araya gelen başta Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Belediye Meclis Üyeleri, Ticaret Odası, Kent Meclisi ve bazı siyasi partiler, projeyi tartıştı.
Mimarlar Odası Kuşadası Temsilcisi Adil Geçim'in projeyi anlatan kısa konuşmasıyla başlayan toplantı, yaklaşık 2 saat sürdü. 2 adet 30 katlı, 4 adet 15 katlı otel, apart oteller, yüzlerce 2.5 katlı konut, sağlık merkezi, ticaret merkezi ve yat limanını bünyesinde barındıran projenin 0.85 yoğunluk içerdiğini açıklayan Adil Geçim, bunun 325 dönümlük araziye 242 bin metrekare inşaat yapmak anlamına geldiğini söyledi. Bir mimar olarak yüksek binalara karşı olmadığını belirten Adil Geçim, "Bu bina İstanbul'da çok katlı bir otel veya alışveriş merkezi olabilir. Ancak bir mimar olarak Fransız Tatil Köyü içerisine böyle bir binayı yakıştıramam. Zaten 0.85, yollar düşülmeden hesaplanan bir rakam. Yollar çıkarılınca inşaat yoğunluğu 1.20'ye tekabül ediyor" diye konuştu.
Bağımsız Belediye Meclis Üyesi Seher Mehdioğlu ise, yıllarca turizm mimarlığı yaptığını vurgulayarak, hazırlanan projede mevcut binaların da korunduğunu söyledi. Yürürlükteki Kıyı Kanunu'na göre sahilde ilk 50 metreye inşaat yapılamayacağını kaydeden Mehdioğlu, "İkinci 50 metrede ise mevcut binalar korunabilir. Yollarla birlikte buraları da çıkardığında 6 bin kişinin yaşayacağı bir yerde 40-45 metrekare kişi başına alan kalır ki turizm tesislerinde böyle bir yoğunluk mümkün değildir. İşin uzmanı olduğum halde bu nasıl bir tesis anlayamadım" ifadelerini kullandı.
DYP'li Belediye Meclis Üyesi Faik Dülger ve CHP'li Belediye Meclis Üyesi Ahmet Ekmekçi ise, projede yer alan ticaret alanlarına dikkat çekerek, limanda olduğu gibi asıl amacın farklı olduğunu ileri sürdü. Meclis üyeleri, Kuşadası'ndaki işletmelere zarar verecek yapılanmaların yeniden gündeme gelebileceğine dikkat çekti.
"TURİZM YAPMAK İSTESELERDİ TURİZM FUARINA KATILIRLARDI"
Daha sonra söz alan CHP'li Belediye Meclis Üyesi Murat Yakar da, projenin gerçekleşmesi halinde ortaya 6-7 bin nüfuslu bir tatil kasabasının ortaya çıkacağını vurgulayarak, "Bu kasabanın alt yapısı hazır mı? Çöpünü nereye dökecek, kanalizasyonunu nereye akıtacak?" diye sordu. Belediye Meclisi'nde alınan 0.20 emsal dışındaki her isteğe "hayır" deme doğrultusunda karar aldıklarını hatırlatan Murat Yakar, "Bu kararı uygulamak istiyoruz. Kuşadası'nda turizm yapan, turist getiren ciddi yatırımcılarımızın imar taleplerini 0.20'ye uymuyor diye daha önce reddetmiştik" şeklinde konuştu.
Ofer grubunun turistik tesis yapma amacında olmadığını öne süren Kuşadası Profesyonel Turist Rehberleri Derneği (KURED) Başkanı Ali Karapınar ise, buna en önemli kanıt olarak, Sami Ofer'in oğlu Eyyal Ofer'in Kuşadası Turizm A.Ş. adına geçtiğimiz aylarda Cannes'da yapılan emlak fuarına katılmasını gösterdi. Karapınar, "Turizm yapmak isteselerdi turizm fuarına katılırlardı" dedi.
Daha sonra konuşan İmar Hukuku Uzmanı ve Kent Meclisi Başkanı Bülent Tokuçoğlu, Fransız Tatil Köyü'nün satışı öncesinde hazırlanan şartnamede tesisin imar durumunun 0.20 olarak belirtildiğini kaydederek, bunu bile bile tesisi satın alanların şimdi hile ile imar hakkını 1.20'ye çıkarmaya çalıştığını iddia etti. "Burada yağma ve talan vardır" diyen Tokuçoğlu, ihaleye giren diğer katılımcıların aldatıldığını belirterek, "Buraya ne kadar turist geleceği önemli değil. Biz bu yağma ve talana göz yumarak imar 0.80 mi olsun, 1.20 mi olsun diye mi tartışacağız, yoksa baştan tavır koyup talana karşı mı çıkacağız? 1.20 inşaat yapılacak bu yere baştan karşı çıkmalıyız. 0.21'i bile tartışamayız. Bu kişiler Kuşadası Limanı'nda gerçek niyetlerini gösterdi. Elimizde 3 ayrı mahkeme kararı var, ancak uygulanmıyor. Bu konuda AİHM'e bile gideceğiz. Öte yandan Sami Ofer-Mehmet Kutman ikilisinin iptal edilen Galataport'taki oyunlarını yeniden sahnelemeye çalıştığına tanık oluyoruz. Aynı oyunları İzmir Limanı üzerinde oynamaya çalışıyorlar. Şimdi de İzmir Limanı'na talipler" ifadelerini kullandı.
Belediye Başkanı Fuat Akdoğan'ın ihaleden önce Mehmet Kutman'a tesisi gezdirdiğini öne süren Bağımsız Belediye Meclis Üyesi Ahmet Altunsoy ise, "Fransız Tatil Köyü'nü alan şirket, Ekim ayında temel atmayı planlıyor. Biz de bu takvime göre hızlı davranmalıyız. Kıyıların yağmalanmasının önünü açacak bir yasa taslağı hazırlanıyor. Tüm bunları dikkatli şekilde takip etmeliyiz" diye konuştu.
Toplantı sonunda yapılmak istenen projenin Kuşadası ve turizm aleyhine olduğu yönünde görüş birliği oluşurken, dünyanın en güzel koylarından birini korumak için el birliğiyle mücadele etme kararı alındı. 29 Mart Çarşamba günü yapılacak Kent Meclisi toplantısında konunun Kuşadası kamuoyuna sunulması, Kuşadası turizminin son kalesini korumak için hukuk zemininde mücadele edilmesi ve gerek AK Parti gerek CHP nezrinde Ankara'da çaba gösterilmesi konusunda fikir birliğine varıldı.