kuş giribine karşı işbirliği gerekiyor
Abone olProf. Dr. Badur: 'Bir salgın karşısında bazı ülkelerin aşıyı üretmeleri halinde, bizim gibi aşı üretmeyen ülkelerin bunu elde edebileceğini sanmak yanılgı olur '
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan
Buzgan, olası bir kuş gribi salgınına karşı Türkiye'de ilgili
kuruluşların işbirliğinin
gerektiğini belirterek, Türkiye'nin ''Genel Pandemi Planı''nın
muhtemelen Ekim başında hazır olacağını bildirdi.
Buzgan, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, kuş gribinin aslında
kanatlı hayvanlarda görülen bir hastalık olduğunu, bu hastalığın
tavuk
cinsi kanatlılarda öldürücü olabilirken, göçmen kuşların daha
çok
taşıyıcı durumda bulunduklarını belirtti.
Bunun eskiden insanlarda hastalık yapmadığını ifade eden
Buzgan,
şunları söyledi: ''Ancak mutasyonla antijenik değişim meydana
geldi. Uzakdoğu'daki çeşitli ülkelerde kanatlılardan insanlara
geçti. Şimdi korkulan ikinci bir antijenik değişim yaptıktan sonra
insandan insana bulaşma olması, şimdiye kadar böyle bir şey olmadı.
Ama ikinci bir antijenik değişim olursa, uluslararası tarzda bir
pandemi (salgın) beklenebilir. Bu durumda, salgının çok aktif
insanları, erişkinleri etkilemesi bekleniyor. Dünya Sağlık
Örgütü'ne göre 10 milyon insanın ölmesi
sürpriz olmaz.''
Salgını yapabilecek virüs tipinin hangisi olacağının kesin belli
olmadığını ifade eden Buzgan, dolayısıyla hazırda aşı tutulmasının
sağlanmasının mümkün olmayabileceğini belirtti. Buzgan, ''Böyle bir
durumda kısa sürede aşının üretimi ve dağıtılması konusunda ilaç
firmalarının hazırlığı var'' diye konuştu.
Aşı dışında, bu virüse karşı tedavi için kullanılan ilaçlar da
bulunduğunu anlatan Buzgan, ilaç firmalarının bu konudaki
hazırlıklarının da sürdüğünü kaydetti. Buzgan, Dünya Sağlık
Örgütü'nün bu konuda bütün ülkeleri işbirliğine çağırdığını
belirtti.
''TÜRKİYE'DE PANDEMİ PLANI HAZIRLANIYOR''
Buzgan, olası bir salgına karşı Türkiye'de de ilgili
kuruluşların
işbirliğinin gerektiğini söyledi.
Bu tür bir salgın olasılığına karşı ilgili kurum ve kuruluş
yetkililerinin bir araya geldiğini bildiren Buzgan, Sağlık
Bakanlığı'nın İlaç ve Eczacılık, Sağlık Hizmetleri, Tedavi
Hizmetleri ile Hudut ve Sahiller Genel Müdürlükleri ve Refik Saydam
Hıfzıssıhha Merkezi, üniversitelerin enfeksiyon hastalıkları,
mikrobiyoloji, halk sağlığı ve göğüs hastalıkları bölümlerinden
akademisyenlerle aşı ve ilaç firmalarının temsilcilerinin katıldığı
bir toplantı gerçekleştiğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün bu
konuda daha önce bir taslak hazırladığını kaydeden Buzgan,
toplantı
sonucunda bir ortak kurul oluşturulduğunu, kurulun taslağı
''Genel
Pandemi Planı'' haline getirmeye çalıştığını söyledi. Buzgan,
''Muhtemelen Ekim başında pandemi planı hazır olacak. Bu
hazırlandıktan sonra da uygulamaya geçilecek'' dedi.
Bu yıl birinci basamak merkezi sağlık ocakları, enfeksiyon
poliklinikleri, çocuk ve dahiliye polikliniklerinde çalışan
sağlık
personelinin aşılanmış olacağını bildiren Buzgan, oluşabilecek
bir
salgın durumunda da 50 bin sağlık personelinin, hastalıktan
korunması
ve hastalığı diğer kişilere bulaştırmaması için aşılanacağını
belirtti.
Dünyada 30-40 yılda bir salgın hastalık ortaya çıktığını
kaydeden
Buzgan, Dünya Sağlık Örgütü'nün tüm ülkeleri kuş gribinin
antijenik
değişim yapabileceği kuşkusuyla uyardığını belirtti.
Buzgan, hastalıktan geçen yıllarda Türkiye'nin etkilenmediği
anımsatılarak, bir salgın durumunda ülkenin etkilenip
etkilenmeyeceğinin sorulması üzerine de ''Hastalık insandan
insana
geçerse Türkiye'yi etkilememesi mümkün değil. Çünkü ulaşım ve
seyahat
çok kolaylaştı. Bu durumda Türkiye de etkilenir'' dedi.
''İLK BÜYÜK SALGIN 1918'DEYDİ''
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve
Klinik
Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur
da
grip virüsünün esas yayıldığı canlı türünün kanatlılar olduğunu
belirterek, bu virüsün insanın bağışıklık sisteminin tanıdığı bir
grip virüsü olması halinde büyük bir tehlike taşımadığını kaydetti.
Ancak, kuşlardan direkt bulaşmanın olması ve insanın bağışıklık
sisteminin de bunu tanımaması halinde ''pandemi'' denilen,
dünyaya
yayılan ve ölümcül seyreden bir salgının yaşanabileceğini
anlatan
Badur, 1918'de ortaya çıkan ve ''İspanyol Gribi'' adı verilen
böyle
bir salgında 20 milyondan fazla kişinin yaşamını kaybettiğini
belirtti. Badur, bu salgında 1. Dünya Savaşı'ndan daha fazla
insanın
öldüğünü söyledi.
1957 ve 1968 yıllarında bu tür salgınlar yaşandığını kaydeden
Badur, bunların kıtalararası salgınlar olduğunu anlattı.
GÖÇMEN KUŞLAR
Kanatlılardaki ''H5N1'' adı verilen bir grip virüsünün ilk kez
1997 yılında bir çocukta görüldüğünü ifade eden Badur, bunun bir
süre
sonra ortadan kalktığını, ancak 2003'de tekrar ortaya çıktığını
bildirdi.
Badur, bu virüsün insandan insana bulaşma özelliği göstermesi
halinde ''pandemi'' ortaya çıkacağına işaret etti.
Göçmen kuşlar yoluyla virüsün Rusya ve Kazakistan'a ulaştığını
kaydeden Badur, göçmen kuşların soğukların başlamasının
ardından
güneye doğru göç edeceğini, böylelikle hastalığın Ortadoğu,
Akdeniz
ülkeleri ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerine yayılabileceğini
söyledi.
Badur, ''göçmen kuşların virüsü yolları üstünde dışkıları, ağızları
ve
tükürükleriyle çıkartarak bırakabileceklerine'', özellikle de
tavuk
çiftliklerine bulaştırabileceklerine dikkat çekti.
Kuş gribinin tavuk eti yemekle bulaşmayacağını vurgulayan
Badur,
''Örneğin virüs bu çiftliklerde çalışanlar ya da yaşayanlara
bulaşırsa, insandan insana geçebilir kaygısı bulunuyor'' dedi.
Badur, Hollanda'nın göçmen kuşların gribi yayabileceği
korkusuyla
tavukçuluk yapan şirketlere kümes hayvanlarını dışarıya
çıkarmama
talimatı verdiğini ifade etti.
Grip aşısı üreten ilaç firmalarının H5N1 tipi virüs için
çalışmalar başlattıklarını kaydeden Badur, İngiltere, Fransa ve
ABD'de
ilerlemeler kaydedildiğini belirtti. Badur, ''Bir salgın karşısında
bu
ülkelerin söz konusu aşıyı üretmeleri halinde, bizim gibi aşı
üretmeyen ülkelerin bunu elde edebileceğini sanmak yanılgı
olur''
dedi.
Öte yandan uzmanlar, bu tür aşıların üretiminin oldukça sınırlı
olduğunu, yüksek miktarlarda üretiminin mümkün olmadığını dile
getirdiler.
Tüm dünyada grip aşısı üretimi kapasitesinin toplam 300 milyon
doz
olduğuna işaret ederek, bu toplam kapasiteye 9 gelişmiş ülkenin
sahip
olduğuna dikkat çeken uzmanlar, ''Dolayısıyla böyle bir salgın
durumunda bu ülkeler öncelikle aşıyı kendi halkının kullanımına
sunacaklardır'' görüşünü dile getirdiler.