Kurtulmuş'un şikeli dediği o seçim
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 1946 seçimlerinin şikeli olduğunu açıkladı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "1946
seçimleri milletin demokrasiye geçişini çok arzulayan bir
mücadelenin başlangıcıydı. Ama o seçimler bir şike seçimiydi.
Millet oy verdi. Sandıktan başka bir sonuç çıktı. Açık oy gizli
tasnif yapıldı. Jandarma geldi sonuçları bir çuvala koyup
sırtlarına yükleyip götürdü” dedi.
Kurtulmuş, Çatladıkapı Nikah Sarayı’nda AK Parti Fatih İlçe
Teşkilatı danışma meclisi toplantısına katıldı. Türkiye’de ilk çok
partili seçimin 1946'da yapıldığını hatırlatan Kurtulmuş, "Sonuç ne
çıktıysa tam tersi geldi. Ama buna rağmen 1946 seçimlerini Türkiye
demokrasisinde önemli bir tarih olarak görmemiz gerekiyor. Çükü
millet bir hazırlık yaptı. Millet statükoyu şöyle bir sarstı. Ben
demokratik sistemi kurabilirim ve bu yönetimi bu ceberut yönetimin
elinden alabilirim diye salladı. 1950’de de iktidara geldi. Çok
şükür ki millet bu sistemi değiştirdi. Ve çok şükür ki millet her
fırsatını bulduğunda doğru istikameti seçti. Eğer Türkiye’de böyle
bir demokrasiyle karşı karşıya kalmasaydı Türkiye’nin değişim
dönüşümleri Arap Baharı’ndan çok daha kötü olabilirdi” diye
konuştu.
Çok partili hayatın iki temel sonucu olduğunu belirten Numan
Kurtulmuş, "Millet iki temel nedenden dolayı oy kullanıyor.
Bunlardan bir tanesi askeri vesayete karşı kimi görürse ona oy
vermek için. İkinci nedeni ise, askeri vesayetin uzantısı olarak
gördüğü, Türkiye’de bu vesayetin sivil ayağı olarak gördüğü
Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) ve zihniyetini bu iktidara
taşımamak için oy kullanıyor. 1950’de Menderes’e oy verdi.
Menderes’in devamı olarak sandığı partiye oy verdi. 1980'de
ihtilalci komutan sakın Özal’a oy vermeyin diyor. Millet Özal’ı
yüzde 43 ile iktidara getiriyor. 27 Nisan’da muhtıra veriliyor.
Siyasete müdahale ediliyor. Halk her zaman askeri vesayete karşı
çıkan partilere oy verdi” şeklinde konuştu.
MİLLETİN ÇOCUKLARI SİYASET SAHNESİNE ÇIKTI
'Milletin çocuklarının' siyaset sahnesine çıktığını ve bu
çocukların sahneden bir daha inmeyeceğini söyleyen Kurtulmuş,
“Seçimden önce de ifade etmiştim şimdi de ifade ediyorum.
Türkiye’deki tüm partileri kapatsanız, milletin önüne sandığı
koysanız ve CHP tek başına seçime girse bile alacağı oyun yüzde
30’dan olması mümkün değildir. CHP’de çok değerli, başarılı
insanlar var fakat mevcut statükodan dolayı bu insanlar da bir şey
yapamıyor. CHP milletin durduğu yerde durmadığı için iktidar
olamıyor. Onun için CHP nerede durursa halk onun karşısındaki
partide kalıyor” ifadelerini kullandı.
SOYLU AİLELER ÇOCUKLARIN FRANSIZ MÜREBBİYELERİNİN ELİNDE
YETİŞTİRDİ
Osmanlı’nın sonlarına doğru siyasi mücadelenin batı ekseninde
ilerlediğini kaydeden Kurtulmuş, "Cumhuriyetin ilk yıllarında Batı
gelişti, öne çıktı. Bizler de Batı’dan ne varsa onu alalım dedik.
Batı’da olan biteni alırsak adam oluruz düşüncesi hakimdi.
Modernist, CHP, İttihat Terakki, Jön Türk zihniyetiydi. Bunlar
millete tepeden bakarak milletin değerleriyle tezat içerinde yeni
bir dünyayı kurmaya çalışıyordu. Kötü niyetli adamlar değildi ama
kurtuluşu mutlak batıya teslim olarak görüyorlardı. Önce kılık
kıyafetten başlandı. Osmanlı döneminde papyonlar takarak başladı.
Güçlü, soylu aileler çocuklarını Fransız mürebbiyelerin elinden
yetiştirdi. Bu memlekette 1950’ye kadar Radyo Televizyon Kurulu
radyolarında Safiye Ayla’yı, Sadettin Kaynar’ı dinlemek yasaktı.
Şimdi birileri çıkıyor bu arabesk müzik nereden çıktı diyor. Sana
ne kardeşim nerden çıkıysa çıktı. Bu millet değer veriyor, seviyor
mu? Değer veriyorsa sen dinleme. Kim ne dinlemek isterse onu
dinlesin. Buradaki mantık başka bir mantık, bu milleti adam
edeceğiz müziğini değiştireceğiz mantığıdır” dedi.
28 Şubat sürecinde de milletin ciddi sıkıntılar çektiğini aktaran
Numan Kurtulmuş, “Eski bir Cumhurbaşkanı bir senfoni dinletisinden
sonra, ‘İşte çağdaş Türkiye’ diyor. Çağdaşlığı görüntüde anladılar.
Zarfı değiştirirsek adam olur diye düşündüler. Aynı dönemde
Japonlar da batıya gittiler fakat Japonlar nasıl fabrika
kurulduğunu nasıl köprü yapıldığını öğrendi. Bizimkiler ise sol
elle yemek yemeyi öğrendiler. Akşam yemeğinde kırmızı şarabın,
öğlen ise beyaz şarabın içilmesi gerektiğini öğrendiler. Milletin
çocukları sahneye çıktı ve milletin çocukları artık bu sahneden
inmeyecek” diye sözlerini noktaladı.