Kurtulmuş'un 'Kanlı Pazar' yüzleşmesi
Abone olKongreye hazırlanan HAS Parti lideri Numan Kurtulmuş tarihe Kanlı Pazar olarak geçen olayla ilgili ezber bozan açıklamalar yaptı.
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- Darbecilerin yargılanmasının önünü açan Anayasa
değişikliği sürecinde yapılan tartışmalar… CHP liderinin Ahmet Kaya
ve Yılmaz Güney’in mezarlarını ziyaret etmesi… Diyarbakır
Cezaevi’nde yaşanan insanlık dramı… Türkiye geçmişiyle
hesaplaşıyor… Bu hesaplaşmaya muhafazakar kesim de katıldı.
Kurucuları arasında sosyalist isimlerin de bulunduğu HAS Parti’nin
genel başkanı Numan Kurtulmuş 6. Filo’nun Türkiye’ye gelişini
protesto etmek için 1967 yılında yapılan, ancak muhafazakar bir
kesimin örgütlediği karşı eylem ile adı tarihe, “Kanlı
Pazar” olarak geçen o acı olayla ilgili ezber bozan
açıklamalar yaptı.
Kanlı Pazar’ı muhafazakâr sağ kitlenin ciddi olarak sorgulaması
gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, “Keşke dindar muhafazakar
kitleler de sol olarak tanımlanan gençlerle birlikte ABD 6.
filosunu protesto etselerdi. Ben küçüktüm, ama keşke milletin
bütününü orada 6. filoya karşı tepki gösterseydi. Ben yıllardır iç
eleştiri olarak hep taşımışımdır. Bu yapılsaydı belki Türkiye’nin
siyasi gelişmesi farklı olurdu” dedi.
Yeni kurduğu siyasi partinin anti emperyalist kimliği ile dikkat
çeken Kurtulmuş, anti emperyalist yönüyle bilinen 68 öğrenci
hareketinin simgelerinden Deniz Gezmiş’in mezarını ziyaret etmeye
de yeşil ışık yaktı.
Saadet Partisi’nden koptuktan sonra HAS Parti’yi kuran Kurtulmuş’la
çok yoğun bir kongre hazırlığı yapılan genel merkez binasında uzun
bir sohbet gerçekleştirdik.
Kurtulmuş, HAS Parti’nin diğer partilerden ayrılan yönleri,
hedefleri, İslamcı sol niteleme, türbanlı milletvekili adayı,
Başbakan’a halef gösterilmesine kadar pek çok konuda
tartışma yaratacak önemli açıklamalar yaptı. Hafta sonu büyük
kongreye hazırlanan Kurtulmuş’un İnternethaber
okuyucuları için yaptığı değerlendirmelerden satır başları:
- HAS Parti olarak kendinizi siyasette nerede tarif
ediyorsunuz?
Bizim kendimizi tanımladığımız yer milletin merkezidir. Halkın
sesinin yansıması olarak kendimizi tanımlıyoruz ve bunu
kuruluşumuzla da gösterdik. Kurucular kurulu geniş yelpazeden
insanlardan oluştu.
- ANAP’ın dört eğilimi gibi mi?
Herkes buraya kendi eğilimleri ile gelsin değil. Süpermarket gibi
her reyona farklı bir masa kurulsun ve iç koalisyon gibi bir siyasi
parti değil. Biz büyük bir sentez oluşturmak istiyoruz. Hepimizin
siyasi geçmişi, kültürü farklı olabilir. Sonuçta ortak bir sözde
bir araya geldik. Herkes eski bildiklerini söylemeyecek. Ortak
program üzerinde siyasi mücadeleyi sürdürecek.
- Sizi bir araya getiren bu ortak sebepler
nedir?
Ortak sözümüz şunlar olacak. Adalet talebi üzerinde birleşiyoruz.
Kayıtsız şartsız eşit özgür adaletli bir Türkiye’yi oluşturacağız.
Dünya nimetlerinin hakça paylaşıldığı bir iktisadi sistemi
istiyoruz. Türkiye’de hukuki siyasi reform sürecini cesurca
gerçekleştirecek kapsamlı bir anayasal değişim süreci istiyoruz.
Toplumsal yapımızı, kendi kültürümüzün değerlerini güçlendiren,
çözülmeyi önleyecek, toplumsal, bireysel, sistem ahlakının
yeniden diriltileceği bir Türkiye inşa etmeyi istiyoruz.
HAS PARTİ BU ÜÇ ŞEYİ YAPMAYACAK
- Bunlar yapacaklarınız. Peki yapmayacaklarınız ne
olacak?
İktidara geldiğimizde firavunlaşmayacağız. Yani iktidar gücünü
halka zulüm aracı olarak kullanmayacağız. Karunlaşmayacağız.
Kamunun kaynaklarını kendi iktidar çevremize aktarmayacak,
hırsızlık yapmayacak, yaptırmayacağız. Belamlaşmayacağız. Bu tür
yanlışlıklara zulümlere yanlış dini gerekçeleri sunmayacak, dini
yanlış şekilde siyasete alet etmeyeceğiz.
- Bunlar çok soyut söylemler değil mi? Kürt sorunu,
ekonomi gibi konularda tek sesi gerçekten nasıl sağlayacaksınız.
CHP’yi görüyorsunuz…
Herkes açık şekilde tartışacak. Genel kanaat ve kabuller zaten var.
Bunları yazılı olarak da gündeme taşıyacağız. Ekonomi ile ilgili
hususlar örneğin CHP’yi de etkiliyor. Tobin Vergisi, sosyal refah
programı, bizim vatandaşlık maaşı dediğimiz aile sigortası gibi.
Diyarbakır Cezaevi’nin insan hakları ve adalet müzesi yapılmasını
istemiştim. CHP’nin de daha sonra bu öneriyi getirmesi
sevindirici.
İSLAMCI SOL DEĞİL SOSYAL ADALETÇİ PARTİYİZ
- Kurucular Kurulu’ndaki sosyalistler nedeniyle İslamcı sol
nitelemesi yapıldı. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?
Sol, sağ, liberal, milliyetçi gibi tanımlamaların artık Türk
siyasetinde karşılığı yok. Soğuk savaş döneminin kavramları. Bizi
de belli bir köşeye, dar bir alana sıkıştırmak için söyledikleri
bir kavram. HAS Parti olarak İslamcı sağ veya sol söylemini
reddediyoruz. Halkın tamamına yakınının Müslüman olduğu bir ülkede
sağda solda Müslümandır. Mutlaka bir şey söylemek gerekirse sosyal
adaleti, hakça paylaşımı, bireysel özgürlükleri, insan onurunu öne
çıkaran bir partiyiz. Belki sosyal adaletçi bir parti olarak
tanımlamak en doğrusu. Önemli olan milletteki karşılığımız.
DENİZ GEZMİŞ’İN MEZARINI ZİYARET EDERİM
KANLI PAZAR OLAYI NEDİR? |
1969 yılının 10 Şubat’ında Dolmabahçe açıklarına demirleyen 6. Filo’ya karşı öğrenciler protesto yürüyüşü hazırlığı başlattı. Bu miting, “Komünizmle savaşacağız” diyen muhafazakar kesimi hareketlendirir. Milli Gazete köşe yazarı Mehmet Şevki Eygi, ‘ihtilal’e karşı İslamcı kitleleri ‘sopa, balta ve taşını alarak vazifesini yapmaya’ çağırır. 16 Şubat’ta Beyazıt’ta toplanan öğrenciler Taksim’e yürüyüşe geçer. Polisler bomba ile kitleyi dağıtır. Bu arada karşı grup da yürüyüşçülere saldırır. Saldırıda iki kişi ölür yüzlerce kişi yaralanır. |
- Anti emperyalist duruşunuz çok dikkat çekici. Deniz
Gezmiş’lerin anti-emperyalist duruşuna bir yakınlık
hissediyor musunuz? Mezar ziyareti moda oldu, siz de Gezmiş’in
mezarını ziyaret eder misiniz?
Tabiî ki giderim. Bundan da gocunmam. Bizim milletin temel özelliği
anti emperyalist olması. Lugatinde gavur olan başka millet yoktur.
Gavur Müslüman olmayanlara verilen bir isim değildir. Gayri
zulmeden despot sömürücü emperyalist olana denir. Böyle bir ruh
olduğu için Kurtuluş Savaşı’nı verdik. Çanakkale’de 72 düvele zafer
kazandık. O 72 millet şimdi başka araçlarla sömürücü faaliyetlere
devam ediyor. IMF, Dünya Bankası, NATO ile yapıyor. Emperyalizm
dediğimiz o yıllarda daha soyut bir kavramdı. Şimdi ise daha
gerçek.
- 68 ruhunu yakalamamız mı gerek diyorsunuz?
Bütün dünya bu ruhu yakalamalı. Bu doğu batı, Hıristiyan
Müslüman meselesi değil. Sayıları yüzleri, binleri bulan kaymak
tabaka bütün rantı yiyor. ABD’de 43 milyon insan yoksulluk sınırı
altında. Afrika’da basit hastalıklar nedeniyle kitlesel ölümler
var. Sadece Türkiye değil dünya olarak insanlığın kurtuluşu,
saadeti, mutluluğu için alternatif sistemler ortaya koymalıyız.
- O zaman 68 kuşağına yakınlık duyuyorsunuz
diyebiliriz
Kanlı Pazar muhafazakar sağ kitlenin ciddi olarak sorgulaması
gereken bir olaydır. Keşke dindar muhafazakar kitleler de sol
olarak tanımlanan gençlerle birlikte ABD 6. filosunu protesto
etselerdi. Ben küçüktüm ama keşke milletin bütününü orada filoya
karşı tepki gösterseydi. Ben yıllardır iç eleştiri olarak hep
taşımışımdır. Belki Türkiye’nin siyasi gelişmesi farklı olurdu.
- Yaşınız yetseydi orada olmak ister
miydiniz?
Olurdum zannediyorum.
HAS PARTİ'DE AKTİF ÜYELİK SİSTEMİ
- “Vesayet altında politika yapmam” dediniz. Partide
lider sultasına izin vermemek için ne
yapacaksınız?
Tüzüğümüzü mümkün olduğu kadar demokratik bir şekilde
yapılandırmaya gayret ettik. Ama gerekirse daha sonra yeniden
kurultay yaparız. Bu partide herkes yönetim ve karar alma
süreçlerinin paydaşı olabilsin istiyoruz. Bunun için aktif üyelik
sistemi düşünüyoruz. İstanbul’da 300 bin üye varsa bunun 30 bini
aktifse, partinin yükünü çeken bu insanlara milletvekili listeleri
oluşurken, belediye başkanları seçtirirken neden söz hakkı
vermeyelim. Bunu sağlamak için gerekli düzenlemeleri yapacağız.
- Her şey liderin iki dudağı arasında olmayacak o
zaman?
Tabiki. Benim karakterim de buna izin vermez zaten. Her şeyin
liderde olduğu bir siyasi yapılanma lideri de köşeye sıkıştırıyor.
Örneğin füze kalkanı konusunda Başbakan Erdoğan’ın köşeye sıkışması
gibi. Bakanlar Kurulu, parlamento ve halk içinde bu süreç işletilse
belki Türkiye bu kadar köşeye sıkıştırılmayacaktı.
- Kadınlara yönelik özel bir politikanız var
mı?
Kadınları özel olarak teşvik ediyor, önlerini açıyoruz. Tüzükteki
değişikle kadın kolları başkanını yönetim kurullarına katacağız.
Ama kotayı da çok doğru bulmuyorum. Kadın-erkek ayrımı
yapmıyoruz.
TÜBANLI MİLLETVEKİLİ ADAYI OLABİLİR?
- Türbanlı kadın milletvekili adayı gösterir
misiniz?
Ölçümüz şu. Kurucular kurulunda nasıl kadın erkek ayrımı
yapmadıysak adaylar konusunda türbanlı türbansız ayrımı da
yapmayız. Türkiye’deki yasalara bakılırsa türbanlı milletvekilinin
seçimini engelleyecek bir madde yok. Ama fiili olarak bir engel
var. Teamül var. Teşkilatlarımızı bırakacağız, onlar aday
belirlerken türbanlı aday gösterirse biz de türbanlı aday
gösteririz.
- Para olmadan olmaz. Nasıl
geçineceksiniz?
Kıt kanaat geçiniyoruz. En zor alanlarımızdan biri. Ama partinin
finans sorunu yaşamayacağını görüyorum. Kendi kaynakları ile ayakta
duracaktır. Açık finansman yaygın aidat sistemini uygulayacağız.
Yaygın bir üye kampanyası yapacağız. Günde bir lira, haftada bir
lira, ayda bir lira gibi bir kampanya.
- Başbakan’a halef gösteriliyorsunuz? Aynı tabana
sesleniyorsunuz. AK Parti’den size geçişler olabileceği
konuşuluyor.
Şahsımla ilgili değil ama biz siyaseten AK Parti’nin alternatifi
olan siyasal iktidarı inşa etmeye çalışıyoruz. Evet AK Parti’nin
alternatifi biziz. Toplumda böyle görüyor bundan rahatsız
değilim.
AK Parti tabanı bizim tabanımız yaklaşımı doğru bulmuyorum. Bütün
siyasi partilerden oy alacağız. Türkiye’de yüzde 30’a yakın karasız
seçmen var. AK Parti CHP arasında horoz dövüşüne dönen ikili
yapıdan yaka silken bir kitle var. Bu kitle bizi merakla ilgiyle
izliyor. Çok geniş çevrelerden farklı yerlerden oy alacağız.
- Baraj sorununuz olacağını düşünüyor
musunuz?
Hedef siyasi iktidarı inşa etmek. Böyle baktığımızda baraj
sorunundan ziyade iktidar hazırlığı içindeyiz. Bir ay içinde
gördüğümüz ilgi destek beklediğimizin üstünde. İlk seçimlerde bizim
beklentimizin de üstünde oyla umarım Meclis’te olacağız.
Konuşmalarınızda medeniyet söylemi de çok dikkat çekiyor.
Şair Sezai Karakoç'tan etkilendiğiniz söyleniyor. Doğru
mu?
Sezai Karakoç çok okudum. Ama bu tanımlama, fikir sadece Karakoç
değil Cemil Meriç, Kemal Tahir'in toplamı belki. Karakoç
benim için sadece bir şair değil çok değerli bir fikir adamı, ahlak
abidesi olan bir şahsiyet. Fikirlerinden etkilenmek benim için
övünçtür.