Kurtulmuş'tan çarpıcı sözler: Çok vahim sonuçları olacak!
Abone olAK Parti Genel Başkan yardımcısı Numan Kurtulmuş katıldığı televizyon programında Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Danıştay'ın öğrenci andı kararıyla ilgili flaş açıklamalarda bulundu.
AK Parti Genel Başkan yardımcısı Numan Kurtulmuş CNN Türk'te
Hafta Sonu programına katıldı.
Kurtulmuş son günlerin en önemli iki gündemi Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Danıştay'ın öğrenci andı kararıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Kurtulmuş şunları söyledi:
"Meselenin geneline baktığınız zaman 2018 yılında dünyanın büyük metropollerinden birisinde ve bir ülkenin konsolosluğunda dünyaca bilinen bir gazeteci içeri giriyor ve dışarı çıkamıyor. Olay çok sıcak olduğu için belki fazla farkında değiliz ama, gerçekten hepimizin kanını donduran insanlığın bittiği ürkütücü korkunç bir olaydır.
TÜRKİYE BUNUN ÜZERİNİN ÖRTÜLMESİNE İZİN
VERMEYECEK: Türkiye olarak bir kere kestirmeden şunu
söylemek isteriz, yani hiçbir şekilde bu meselenin üstünün
örtülmesine müsaade etmeyeceğiz. Şu anda devam eden resmi bir
soruşturma var.Tabi resmi makamlar ortaya çıkan bilgi ve bulgular
kesinleştikten sonra açıklama yapma durumundalar. Ama Türkiye bu
işin üzerinin örtülmesine asla müsaade etmeyecek.Meselenin aslı
neyse onun ortaya çıkması için gayret sarf edecek. İnşallah en kısa
zamanda meselenin hakikati ortaya çıkar.
ÇOK VAHİM: Yani konsoloslukta işlenen bir suç
bir devletin konsolosluğunda işlenen bir suç üst düzey yetkililerin
haberi olmadan işlenemez. Eğer bu suç gerçekten böyleyse deliller
bu sonuca götürürse ortada çok vahim bir sonuç olacaktır. Ve bunun
gerçekten çok ciddi hukuki sonuçlarının olması lazım."
ANDIMIZ TARTIŞMASI: Andımızın içeriği ile kısmı bir kenara bırakarak söylüyorum. Burada hukuki anlamda ve siyasi anlamda ciddi bir meseleyle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Yani eski Türkiye’de yüksek yargının ister Danıştay olsun ister Anayasa Mahkemesi’nin siyasete bir şekilde müdahale ettiğini çok gördük. Diyelim işte partileri kapatarak, diyelim ki işte meslek liselerinin katsayısıyla ilgili hükümet kararını iptal ederek. Bir şekilde geçmiş dönemlerde yüksek yargının siyasete müdahale ettiğini çok gördük.
DANIŞTAY'IN BUNA HAKKI YOK: Türkiye uzunca bir
süredir bu alışkanlıkları unutmuştu. Şimdi, siyaseti bırakın
siyasetçiler yapsın. Burada yüksek yargının, Danıştay’ın herhangi
bir hükümet kararıyla ilgili, bu yönetmelik olabilir başka bir şey
olabilir, yapabileceği şey şudur: “Bu yönetmelik falanca yasanın
anayasanın şu maddesine aykırıdır” diyebilir. Buna hukukilik
denetimi denir ki Danışlay’ın hukukilik denetimi yapmak görevidir.
Ama Danıştay’ın yerindelik görevi yapmak gibi bir hakkı yoktur.Yani
“hayır sen o andı kaldırdın ama öyle olmaz böyle olur” diyemez. Şu
andaki durum budur. Bu siyaset yapmaktır.
YARGININ SİYASETE MÜDAHALESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ:
O zaman derler ki adama “buyur sen yönetmelik çıkart sen siyaset
yap.”
Böyle bir karar siyasetin alanını daraltan bir karardır.İçerik
meselesini tartışmıyoruz. Bunu üzerinden de aslında bütün siyasi
partilerden beklediğimiz “evet bu siyasetin alanını daraltan bir
şey siyasetçilerin yapması gereken işe yüksek yargının bir şekilde
müdahale etmesidir bunu biz de tasvip etmiyoruz demesi lazım.
İçeriği ayrı bir konudur. Uzun bir süredir unuttuğumuz yüksek
yargının siyasete müdahalesiyle karşı karşıyayız bunu tasvip
etmemiz mümkün değildir.