Kurtulmuş derin güçlerin hedefi mi?
Abone olSaadet Partisi dinamiklerini yakından bilen Taraf yazarı Hilal Kaplan, olaylı iftar gecesini yazdı...
Saadet Partisi'ni yakından tanıyan Taraf yazarı Hilal
Kaplan, iftar gecesi meydana gelen olan-biteni kaleme aldı.
Kaplan'ın dikkat çektiği noktalar ise düşünmeye
değer...
Kaplan'ın yakından tanıklık ettiği olaylar şöyle gelişti:
Geçtiğimiz Cumartesi, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nın
'olaylı' geçen iftar yemeğindeydim. İftar saatine dakikalar kala
davetin verileceği otele vardık. Girişin bir yanında Kurtulmuş'un,
diğer yanında Erbakan'ın fotoğrafı olan salona girdiğimizde ezan
okunuyor olmasına rağmen tartışan küçük birgrup olduğu dikkatimizi
çekti. Kurtulmuş'un masasının çaprazındaki masada yerimizi aldık.
Orucumuzu açtıktan beş dakika sonra İstanbul İl Başkanı
Erol Erdoğan, davetlileri selamlayan bir konuşma yaptı.
Ardından davete katılamayanların mesajlarını okumaya başladı.
ERBAKAN'IN MESAJIYLA BAŞLADI
Sıra Erbakan'ın mesajını okumaya gelmişti. Salonda adeta elle tutulabilecek bir gerilim vardı. Erakan mesajında daha önceden söz verdiği Adapazarı İl teşkilatının iftarında olacağından katılamayacağını bildiriyordu. Daha mesaj okunurken salonda ayağa kalkanlar "Mücahid Erbakan" sloganları atmaya başlamışladı. Erol Erdoğan da Erbakan'ı öven sıfatları art arda sıralayıp "Necmettin Erbakan" dediğinde salonda büyük b ir alkış koptu. Kurtulmuş da alkışlayanlar arasındaydı. Salonun iştirak ettiği alkışın bitmesiyle ayakta slogan atanların sayısı da, sloganların şiddeti de artmaya başladı. "Erbakan hocamız, feda olsun canımız"dan "Hoca'ya sadakat şerefimizdir" uzana Kemalist sloganların Erbakancı sosa bulanmış halini dinlerken salonda göz göze geldiğim insanların yüzünde şaşkınlık ve istihza vardı. Kurtulmuş ve ekibiyse inanılmaz demokrat bir biçimde, sabırla öfkeli grubu sakinleştirmeye çalıştı. Ancak bu grup ne Ramazan dinledi ne "Salonda kadın-çocuk var, sakin olun" anonsunu ne de "Maksadınız hasıl oldu, yeter" çağrısını... Masalar devrildi. Bir ara kafamın üstünden bir çatal uçup Kurtulmuş'un masanının arkasına düştü. İşte o an kalkmamız gerektiğini anladık ve biraz da Ahmet Kaya'nın linç edilmeye çalışıldığı o geceyi hatırlayarak salonu terk ettik. Kurtulmuş ve ekibi de bizden önce salondan ayrılmıştı. Otelin dışındaysa öfkeli kalabalıktan ayrılanlar sigara içiyordu. İçlerinden biri - ki Milli Görüşçü tipolojisne hiç uymuyordu- "Anam avradım olsun ki vuracağım o herifi" diyerek bağırdı ve arkadaşlarıyla beraber otelden uzaklaştı.
KURTULMUŞ DERİN GÜÇLERİN HEDEFİ
Polisin nedense müdahalesinin çok geç olduğu bu hadisedeki esas
motivasyon "Milli Görüş'ün kişi kültüyle
imtihanı" olsa da asıl meselenin bu olduğunu düşünmüyorum.
Bu iftar baskınının Kurtulmuş'un parti içindeki saygınlığını
zedelemekten canına kast etmeye kadar gidebilecek birplanın ilk
adımı olduğunua dair ciddi şüphelerim var. Zira, Hayırcı ittifakın
parçası olmak bir yana "Evet" sonucu için yoğun
çaba harcayan, seçimde AKP ile ittifak yapıp meclise girmesi
muhtemel bir SP, en başta derin güçlerin hoşuna gitmiyor. Bu yüzden
bence şu anda AKP karşıtı derin güçlerin Erdoğan'dan sonraki
birnumaralı hedefi Kurtulmuş'tur
Uzun vadede derin güçlere karşı kazananın, linçci grubu teşkilatından tecrit etmiş ve Kurtulmuş'un zarif muhalefetiyle hemhal olmuş bir SP olacağına inanan biri olarak bu süreçte hem SP'lilerin hem de devletin yetkili organlarının çok temkinli ve dikkatli davranması gerekir diye düşünüyorum.