Kurtulmuş AK Parti'ye Erdoğan Köşk'e
Abone olYazar Ali Bulaç'ın yazdığı iddiaya göre; Numan Kurtulmuş ile SP barajı aşar. Ak Parti ile birleşir. Erdoğan Köşk’e çıkar!..
Zaman gazetesinin önde gelen yazarlarından Ali Bulaç,
Saadet Partisi’nde kongre ve sonrası yaşanan gelişmelerin nedenini
Ankara kulislerinde dile getirilen bir iddiayla bağlantılı
olabileceğini yazdı.
Bulaç’ın yazdığı iddiaya göre, Başbakan Erdoğan’ın 2012’de
yapılması öngörülen cumhurbaşkanlığı seçimini kazanıp Çankaya
Köşkü’ne çıkması halinde Ak Parti’nin başına geçebilecek üç isimden
birinin Numan Kurtulmuş olabileceği düşünülüyordu. Bunu farkeden
Necmettin Erbakan da kongrede karşı hamle yaparak bu planı kesmeye
çalıştı.
Fetullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen gazetenin dünkü sayısında
“Saadet’te Derin Deprem” başlıklı bir yazı kaleme alan Bulaç, Milli
Görüş’e mensup partilerin merkezi siyasetle karşılıklı
etkileşiminin söz konusu olduğuna dikkat çekti.
Muhafazakar kesimin önem verdiği bir isim olan Bulaç, yazısında
daha sonra şu ifadelere yer verdi:
2011'DE BUNLAR OLABİLİR
“...Beyaz listeye karşı yeşil bir listenin ortaya çıkması, genel
başkanlığını Numan Kurtulmuş’un yapacağı bir partinin, geleneksel
politik çizgisinde yoluna devam etmesi düşüncesinin ifadesiydi.
Oysa bu, Kurtulmuş’un parti genel başkanlığına talip oluşunun
sebeb-i hikmetine aykırıdır. Eski - geleneksel çizginin daha genç
bir liderin diliyle devam ettirilmesinin makul bir tarafı yok... Şu
var ki, ortada bir sorun var: Beyaz listede yer alan isimler, kendi
kaynaklarıyla siyasi hareketi finanse edebilecek imkân ve güce
sahip değildirler. Bütçeden yardım alamayan bir parti, ya önceki
birikimlerini kullanacak veya yeni bağış kaynaklarını bulup
harekete geçirecektir. Bu konuda avantajın yeşil liste tarafında
olduğu açıktır.
Fakat çok daha önemli olan 2011’de beklenen sarsıcı gelişmelerdir:
Son zamanlarda ortalıkta dolaşan bir iddiaya -belki de ustalıkla
üretilmiş bir söylentiye- göre yakın gelecekte siyaseti bekleyen
sürpriz gelişmelerden biri ‘AK Parti-SP ittifakı’, hatta
‘birleşmesi’dir. R. Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması
durumunda kimin onun yerine geçeceğine ilişkin senaryoların
yazımına çoktan başlanmış bulunmaktadır. Kuyumcu titizliğiyle
hazırlanan bir senaryoya göre birinci aday Ahmet Davutoğlu,
ikincisi Ali Babacan, üçüncüsü Numan Kurtulmuş’tur. Gelişmeler
öylesine çapraz seyreder ki, üçüncü isim bir anda ilk sıraya
çıkabilir. Çünkü akla gelen isimler içinde Erdoğan’dan sonra AK
Parti içinde geniş kitleleri mobilize edecek başka bir isim
görünmemektedir. Böylelikle Kurtulmuş, işi Erdoğan’ın bıraktığı
yerden alıp devam ettirecektir.
ONLARIN HABERİ YOK BELKİ
Bu iddiaya bakılırsa, Kurtulmuş’un son aylarda frene basıp,
gerektiği gibi AK Parti’ye karşı muhalefet yapmamasının bu
söylentiyle ilgisi var. Şu anda SP’nin yüzde 3’lere düşüp 2,5
puanını AK Parti’ye kaptırması da bununla açıklanabilir. SP’nin
içinde “kadınlara pozitif ayrımcılık” maddesi olan kısmi anayasa
değişikliğine verdiği destek, önümüzdeki siyasetin işaretlerinden
biri sayılır. Belki de hem Erdoğan’ın hem Kurtulmuş’un haberleri
olmadığı bu iddiayı Erbakan ciddiye aldı ve biraz da
çevresindekilerin etkisinde yeşil listeyle sürece müdahil oldu.
Değerlendirme şöyledir: SP’nin lideri AK Parti’nin başına geçerse,
AK Parti SP’leşmez, aksine SP AK Partileşir. Bu ise 28 Şubat’la
başarılamayan projenin yumuşak güçle başarılması, yani Milli
Görüş’ün sona ermesi anlamına gelir.
Bunların tümü spekülasyon olabilir. Ama zaten siyaseti çoğu zaman
aslı esası olmayan algılar ve spekülasyonlar etkilemiyor mu? Burada
SP’nin yoluna devam etmesi önemlidir, bu çizgiye kesin ihtiyaç
vardır. Bu sorunu Erbakan Hoca’nın birleştirici yönde koyacağı
inisiyatif çözebilir ancak.”
KURTULMUŞ'UN BAŞINA DA AYNISINDAN GELDİ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Saadet Partisi’ndeki gelişmeleri
yorumlarken, “Geçmişte bizim başımıza gelen şimdi Numan
Kurtulmuş’un da başına geldi” dedi.
Birlikte siyaset yaptıkları Milli Görüş’ün lideri Necmettin Erbakan
ile Saadet Partisi yönetimi arasında yaşanan krizi de değerlendiren
Arınç CNN Türk’teki röportajında şunları söyledi:
“Biz Saadet Partisi ile yola devam etmek yerine yeni bir ekip,
program ve vizyonla Türkiye’nin gerçeklerine uygun, halk için
siyaset yapma anlayışını kabullenerek Ak Parti’yi kurduk. Şimdi
dönüp bakıyorum biz çok hayırlı, doğru, iyi bir iş yapmışız. Çünkü
bunun halktaki karşılığını gördük ve ilk seçimde iktidara geldik. 8
sene geçti iktidardayız. Geçmişte bizim başımıza gelen şimdi Numan
Kurtulmuş’un da başına geldi. Kurtulmuş kendi özgün fikri olan,
mevcut siyaseti iyi okuyan, çevresinde çok değerli insanlar bulunan
bir kişi. Yüzde 10’luk barajı aşar mı, iktidar ortağı olur mu onu
bilmem. Böyle bir şey reel politikada görünmüyor. Ama ilkeli ve
kendi özgün siyasetini takip eden ve başarıya doğru yol almış olan
bir siyasetçi tipi. Bunu Sayın Erbakan’ın ve Erbakan’ın yakın
arkadaşlarının kendi sistemleri içerisinde kabullenmesi mümkün
değil. Biz o yapıyı çok iyi biliriz. Onların defterinde iki adaylı
kongre yok.”