Kürtler'in en çok yaşadığı şehir
Abone olAmerikan Raporu: İstanbul, dünyanın en büyük Kürt nüfusunu barındıran şehir.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Genel
Denetim Bürosu, dün geç saatlerde Türkiye'deki ABD diplomatik
misyonu hakkında110 sayfalık bir rapor yayımladı. Raporda hem
Türkiye'deki son gelişmeler hem de buradaki Amerikan elçiliği ve
konsolosluğuyla ilgili ilginç değerlendirmeler yer
aldı.
Hürriyet gazetesinden İrem Köker'in haberine göre; Rapor, Ocak, Şubat ve Mart aylarında Washington, Ankara, İstanbul, İzmir ve Adana'da yapılan denetimlerin ardından hazırlandı. Temmuz 2010 tarihini taşıyan rapor, dün gece "hassas ama gizli değil" ibaresiyle Genel Denetim Bürosu'nun internet sitesine kondu. Raporun kamuoyuna açıklanması sırasında bazı bölümlerinin ve sayfalarının çıkartılmış olması dikkat çekti. Bu minvalde bir denetim en son 2004 yılında yapılmıştı.
TÜRKİYE ABD ÇIKARINI İYİ TEMSİL
EDİYOR
Raporun önemli bulgular kısmında,
"Türkiye'nin hem bölgesinde hem de kendi içinde yeni bir
hareketlilik düzeyi gösterdiği bu dönemde, Ankara'daki büyükelçilik
ve tamamlayıcı temsilcilikleri ABD çıkarlarını iyi bir şekilde
temsil etmektedir" ifadesi yer aldı.
DÜNYANIN EN BÜYÜK KÜRT ŞEHRİ
Türkiye'nin göstermiş olduğu bu hareketliliğin
sebeplerinin ve amaçlarının anlaşılmasının temsilciğin başarısı
açısından kritik önem taşıdığı vurgulandı ve şu tespitlere yer
verildi:
"Buradaki temel soru, Türkiye'nin
Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Batılı yaklaşımından
uzaklaşıp uzaklaşmadığı ve eğer uzaklaşıyorsa bunun hangi boyutta
olduğudur. Türkiye'nin gözünü daha kararlı bir şekilde İslami
özelliklerinin yolu kolaylaştırdığı Doğu'ya dikmesi, potansiyel
katma değeri de beraberinde getirmektedir."
Raporun Başkonsolosluk Halka İlişkiler Bölümü'yle ilgili kısmında, "İstanbul, dünyanın en büyük Kürt nüfusunu barındıran şehri olduğunu öne sürüyor. Kırsal alanlardan ve Doğu Türkiye'den gelen göç, kentin yapısını dramatik şekilde değiştirmiş ve bu değişimler de siyasi düzende hissedilmiştir" denildi.
İSLAMİ KURULUŞLAR LAİK ELİTE
MEYDAN OKUDU
Raporun dikkat çeken bir diğer tespiti de, "Uzun süre
egemen olan laik elite karşı, İslami kuruluşlar tarafından başarılı
bir şekilde meydan okundu. Bu meydan okumanın demokratikleştirici
bir etkisi olsa da Türkiye demokratik yönetimin doğasını tam olarak
tanımlayabilmiş değil. Yaşanan bu değişimlerin büyükelçiliğin
yaklaşımları üzerinde de etkisi var. Türkiye'deki misyonun daha
geniş, daha derin ve daha uzağa ulaşarak Türkleri bilgilendirmesi
ve etkilemesi gerekmektedir" paragrafı oldu.
AÇILIM OLUMLU BİR GELİŞME
Raporda Türkiye'nin hem sınırlarının yanı başında hem
de ötesinde istikrar arayışında olduğuna dikkat çekilirken, "bazen
ABD'yi memnun eden, bazen de etmeyen yönde" adımlar atıldığı
vurgulandı.
Hükümetin "etnik Kürt toplumuna" yönelik açılımını olumlu bir gelişme olarak nitelendiren rapor, Türkiye'nin Irak'taki güçlü diplomatik varlığını, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile ilişkilerini ve Irak'ın ticaret ile yatırım alanlarında lider rol üstlenmesini "ABD'yi tatmin eden gelişmeler" olarak sıraladı. Raporda, "Türkiye'nin hem İsrail hem de Ermenistan ile ilişkilerinin gelecekteki seyri, ABD için önemli bir unsur olmaya devam ediyor" denildi. Türkiye'nin "iddialı dış politika girişimlerinin" ABD politik çevrelerinde dikkat çektiği vurgulanırken bu alanlar şöyle sıralandı:
"Türkiye'nin Kıbrıs'ta uzlaşma için verdiği destek, Irak ve Afganistan'da yaptığı katkılar, İran açılımları, İsrail ve Ermenistan ile ilişkileri, laik yapısı içinde yer alan büyük Müslüman nüfus ve diasporalardan kaynaklı ABD'deki grupların rolü."
BÜYÜKELÇİLİK YENİ BİNA ALMALI
ABD'nin Türkiye'deki misyonu dört temsilcilikten
oluşuyor. Ankara'da ABD Büyükelçiliği, İstanbul'da da
Başkonsolosluk yer alıyor. Ayrıca Adana'da bir konsolosluk,
İzmir'de de ticaret temsilciliği bulunuyor. Denetim yapıldığı
sırada Büyükelçilik görevini James Jeffrey; İstanbul
Başkonsolosluğu görevini de Sharon Wiener yürütüyordu. Ancak şu
anda her iki diplomat da Türkiye'deki görevlerini
tamamladı. Raporda, Jeffrey'ye politika konularında Ankara'da
bulunan misyon şefi yardımcısını atlayarak, doğrudan Wiener'ı
muhatap alarak hiyerarşik sıralamayı bozduğu eleştirisi
yöneltildi.
Ancak Jeffrey'nin "Türk hükümetinin üst kademelerinde yer alan
uygun muhataplarla" yoğun bir diyalog kurduğu övgüsü yapıldı.
Wiener'ın da İstanbul'daki görevi çerçevesinde "laik elitlerin
dışında kalan kesimlerle de temas kurmak" konusunda başarılı bir
performans gösterdiği vurgulandı. Raporda özellikle Ankara'daki
büyükelçilik binasının yeterli olmadığı ve yeni bir binanın ya da
arazinin satın alınması gerektiği önerisi
getirildi. Adana'daki İncirlik hava üssünün Irak'tan çekilme
sırasında faaliyetinin artacağı ve bunun da Adana'daki temsilciğin
işlerini yoğunlaştıracağı öngörüsü de yapıldı.