Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Martin Luther King
"Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik, ancak bu
arada çok kolay bir sanatı unuttuk; kardeşçe yaşamayı"
demişti. Sanki bugünlerimizi anlatmış... Bizleri daha o günden uyarmış gibi... |
Kürtlerden ne
istiyoruz?..
Ne istiyoruz birbirimizden?..
Kim, kimin özgürlüğünü kıskanıyor?..
Ne hakla?..
Yoksa derininde yatan başka şeyler mi var?..
Neden Kürtleri Mecliste görmek istemiyor bu
Devlet?..
Niçin Kürtlerin kimliklerini sadece midelerine bağlıyor
kimilerimiz?..
"Yatırım yapalım onlara, karınlarını doyuralım sorun
biter" diyenler niye dünyaya sadece
"doymamış karın" gözüyle bakıyor da
"özgürlük ve kimlik" denilen soylu
kurumları görmezden geliyor?..
Mustafa Kemal'i rahat bırakın!.. |
|
Resul Hamzatov da "Küçücük
bir anahtar kocaman bir sandığı açar" demişti...
O küçücük anahtarın nerede olduğunu bildiğimiz halde niçin alıp
kullanmayı düşünmüyoruz?..
Ya da yerini bilenleri neden dışlıyoruz?..
Biliniyor ki bu dünyanın "en gelişmiş"
demokrasileri "Yerinden yönetimli tek yapılı devlet
modeli"ni uyguluyorlar...
Peki biz bu modelden neden kurt görmüş kuzu gibi
kaçıyoruz?..
Niye seçim sistemi ve siyasi partiler yasasını değiştirmek için
pamağını oynatmıyor parlamentomuz?..
Kürtleri yönetime katmamak için mi?..
İyi ama işte görüyoruz ki Kürt
vatandaşlar da ülke yönetimine katılma arzusu
içindeler...
Ve...
Yönetime katıldıklarına da inanmak istiyorlar...
Ama Devlet "hayır!" diyor...
"Biz sizin yönetime katılmanızı
kabullenmeyiz!"..
Peki neden?..
Niçin?..
Niye?..
Kendi kültürlerini ve kendi tarihlerini öğrenmek isteyen kendi
vatandaşlarının bu özgürlüklerini kıskanan Devlet olur mu?..
Bölünecekmişiz?..
Yahu niye bölünelim?..
Bu insanlar bölünmek istemediklerine devleti inandırmak için daha
ne yapsınlar?..
Politika yapmalarını bile istemeyen Devleti nasıl
inandırsınlar?..
Devletin derdi "Türk Üst Kimliği" ise
eğer, ondan da şikâyetçi olmadıklarını hepimiz biliyoruz...
Başta eski genel başkanları olmak üzere kaç etkin yetkilisi bunu
ekranlarda defalarca söyledi...
Yirmi birinci yüzyılda ve AB kapısındaki
Türkiye’de halen on sekizinci yüz
yılı yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kürtler
var...
O insanlar da yirmi birinci yüz yılın nimetlerinden istifade etmek
istemek hakkına sahip değiller mi yani?..
Çocuklarının TSK veya
PKK saflarında ölmesini görerek
yaşamaktan bıkmış olamazlar mI?..
Daha doğrusu bıkmadılar mı?..
Geleceklerinin güvence altında olmasını, sonra kendi tarihlerini,
kendi kültürlerini öğrenebilmeyi istemelerinin neresi yanlış?..
Bir halkın kendi kimliğini doyasıya yaşamak istemesinden daha tabii
ne olabilir?..
"Siz de bizim gibi Türksünüz" diye baskı
yapmak "Irkçılık" değilse nedir?..
Mark Twain; "Sezar
öldü, Napolyon da; Lincoln artık yaşamıyor... Büyük adamlar bir bir
öldüler Allah'ım ve ben de kendimi hiç iyi
hissetmiyorum" demişti... Dün sevgili kardeşim Behiç Kılıç'ın cenaze törenindeydim; yarın öğlen de değerli ağabeyim, dostum Coşkun Özarı'nın cenaze törenine katılacağım... Gerçekten de iyi insanlar bir bir ölüyorlar... Ve... Ben de kendimi pek iyi hissetmiyorum(!)... |
Bütün bunları neden mi yazdım?..
Hatip Dicle'nin başına gelenlerden
ötürü...
Madem bu vatandaşı milletvekili seçilse bile meclise
göndermeyecektin ey Devlet; neden
seçimlere katılmasına izin verdin?..
Madem izin verdin seçildi geldi; şimdi niye engelliyorsun?..
Hangi hukukla?..
Hangi mantıkla?..
Hangi siyasi amaçla?..
Ve...
Belli oldu ki "Tutuklu" 5 KCK
milletvekili de sokulmayacak Meclis'e?..
Belli oldu ki "Tutuklu"
ne Mustafa Balbay
girebilecek parlamentoya?..
Ne Mehmet Haberal...
Ve ne de Engin Alan...
Ve...
Yazık olacak kurduğumuz huzurlu günlerin hayallerine...
Yazık olacak...
Çok yazık...
“Ergenekon
tutuklusu milletvekillerinin mahkeme tarafından serbest
bırakılmaları gerekiyor” diyen
Bülent Arınç'ın ağzından bal damlıyor ama
Başbakan Recep Erdoğan'dan
"Başbakan Erbakan" diye söz eden ABD
Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin
ağzına biber mi sürsek acaba?.. |