Kürtler bu gerçeği gördü
Abone olKürt sorunu nasıl çözülecek? 'Tarihi fırsat'ın içi nasıl doldurulacak? PKK'nın dışındaki bir isim Abdülmelik Fırat konuştu.
Kürt sorunu konusunda terör örgütü PKK'nın dışında farklı isimler de var. Onlardan biri de ilk büyük Kürt isyanının lideri Şeyh Sait’in torunu Abdülmelik Fırat.
Fırat, Kürtlerin ne istediğini ve PKK ve Öcalan ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulunuyor. Tek bayrak tek vatan fikrini savunuyor ama üniter devlet yapısının iflas ettiğini de söylüyor.
"İşte Kuzey Irak... 40 yıl savaştılar ve şimdi görüyorlar ki bu coğrafyada bir Kürt devleti kurmak mümkün değil. Bu Irak’ta böyleyse, Türkiye’de nasıl mümkün olsun? Üstelik Türkiye Cumhuriyeti’ni Türkler’le birlikte kurmuşken, 5 milyon Kürt ve Türk evlenmişken niye ayrılalım?”
Vatan'dan Mine Şenocaklı'ya konuşan Fırat, Kürtler'in ne istediğini açıklıyor. Soruna bakışta Fırat'ın yorumları hayli dikkat çekici.. İşte röportajdan öne çıkan bölümler:
KÜRTLER'İN YÜZDE 20'Sİ PKK'YA OY VERİYOR
Öcalan’ın lider olarak görülmesi için propagandasını yapıyorlar. Öcalan’ı putlaştırıyorlar. Oysa ben içindeyim biliyorum, PKK’nin görevi Doğu’daki örf ve adetleri, inançları zayıflatmak... Kürtlerin sadece yüzde 20’si PKK’ye rey veriyor. Yani 2 milyon Kürt...
Abdülmelik Fırat kimdir? |
Abdülmelik Fırat, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk büyük Kürt isyanını çıkaran Şeyh Sait’in torunu. Merkez sağda politika yapmış, 23 yaşında Demokrat Parti’den milletvekili seçilip, Yassıada’da yargılanmış... 50’li yılların sonunda Demokrat Parti’deyken de, 90’ların başında DYP milletvekiliyken de, sonra Hak ve Özgürlükler Partisi’ni (Hak-Par) kurduğundan bu yana da Kürt meselesini sistem içinde PKK’dan bile daha sivri bir üslupla ortaya koyan bir Kürt siyasetçisi... |
DTP, PKK'DIR BUNU BİLMEYEN VAR MI?
Yani DTP’ye! DTP, PKK’dir. Bunu bilmeyen var mı? Türkiye’de 8 milyon Kürt oyu var, bu 8 milyonun 6 milyonu PKK’ye oy vermez... Bugüne kadar, 60 bin Kürt genci ölmüştür, 4 bin köy boşaltılmıştır, 3 milyon Kürt göç etmiştir. Bu PKK’nin Kürtlere yaptığı en büyük ihanettir. Ama buna rağmen Kürt sorununu PKK ile konuşuyor aydınlar. Hiç kimse demiyor ki, ’Kürtler’in yüzde 80’i PKK’ye oy vermemiştir. Bu Kürtler de PKK’nin söylediğinden daha önce bunları söylemişlerdir.’ Doğru, bugün konunun önü açılmıştır. Ama Genelkurmay okeylemeyince Kürt sorunu sadece konuşulur, çözülmez.
KÜRTLER NE İSTİYOR?
Yeni bir devlet diye bir şey yok, ayrılma yok, bayrak da, vatan da birdir, öyleyse geriye ne kalıyor? Anayasa’da Kürtler’in vatandaşlığını, yani kimliğini tanımak, çocuklarını kendi diliyle okutmak...
İSVİÇRE NE ÇATLAK VERİYOR?
Bugün dünyada birçok ülke federe. Federe devlet demek, demokratik sistem demektir. İsviçre, Avrupa’nın en demokrat, en gelişmiş memleketidir. İtalyanca resmi dil, Fransızca resmi dil, Almanca resmi dil, 10 senedir Çingenece’yi de resmi dil yaptılar. Almanlar, Fransızlar ve İtalyanlar birlikte yaşıyor, ülke kantonlarla idare ediliyor. Peki İsviçre ne çatlak veriyor? Türkiye’de federasyon da illa yüzde 100 olsun demiyoruz. Türkiye şartları neyi emrediyorsa o olsun.
BELEDİYE REİSİ KENDİ DİLİYLE KONUŞABİLMELİ
Çok kolay. Demokratik vatandaşlık dediğimiz, Türkiye vatandaşlığı içinde Kürt kimliği anayasal olarak kabul edilecek. Yani Kürt kimliği Anayasa’da olacak. Mesela ben bugün milletvekili de olsam, başbakan da, hatta reisicumhur da olsam Türk olarak oluyorum. Biz artık anayasal kimlik istiyoruz. Kendi dilimizle okumak, yazmak istiyoruz... Tabii bunlar bir anda olmaz. İkincisi, ademi merkeziyetçilik. Türkiye de bundan kurtulmak istiyor zaten. Öyle ki, Erzurum’un bir ilçesinde köy hizmetlerinde çalışan bir kişinin tayinini Ankara yapıyor. Halbuki oradaki mahalli teşkilatın vermesi lazım bu kararı. Şimdi bu yolda yavaş yavaş ilerleniyor... Mahalli idareler güçlendirilmeli. Oradaki belediye reisi de kendi diliyle konuşmalı. Kürtçe, basın yayın, gazete televizyon serbest olmalı. Tek bir TRT Şeş kanalıyla kalınmamalı.
TÜRKLER VE KÜRTLER AYRILSIN MI? SORUSUNA CEVAP
Benim o gazetede başka bir yazarın esprisi hoşuma gitti. Roni Margulies diyor ki, ’Kürtlerin de karısını boşama hakkı vardır!’ Ben de diyorum ki, Kürtler arasında böyle düşünenler olabilir ama bizden daha ileri bir noktada, Irak’ta 40 senedir silahlı mücadele yapan adamlar, biri Kürdistan Federasyonu’nun başkanı olmuş (Barzani), biri de reisicumhur olmuş (Talabani), bugün diyorlar ki, ’Devlet kurmak şansına sahip değiliz. Çünkü coğrafi bakımdan bizim devlet olma imkanımız yoktur. Komşumuz İran, Türkiye, Suriye ve Araplar karşımızda olunca biz bir avuç kalırız. Onun için bizim Irak’ın birliği içinde, Kürt yurttaşı olarak yaşamamız daha iyi.’ Şimdi ben de diyorum ki Türkiye’nin Kürt kesimine, ’Şu anda bir Kürt devleti kurmanın olasılığı ve faydası yoktur. Akıllı olmamız lazım.’ Türkiye değil, dünya gerçeğini görmeliyiz. Bugün Avrupa Birliği’ne bakın, onlarca devlet aynı noktaya geldiler. Biz, bin senedir beraber yaşamışız. Her ne kadar bizi bir arada tutan dini inançlarımız zayıflasa bile, hâlâ örf ve adetlerimiz, yeme içmemiz yüzde 80 birbirine eşittir. En az benim gördüğüm kadarıyla 5 milyon Kürt ve Türk birbiriyle evlenmiştir. Yani Kürt kızı Türk’le, Türk kızı Kürt’le evlenmiştir. Şimdi niye ayrılacağız? Eğer dilimizi kullanıyorsak, kültürümüzü yaşıyorsak niye ayrılalım? İlla ki ayrı bir devlet kurma dönemi de dünyada geçmiştir. Ulusal devlet diye bir şey yok artık. Onun için ben şahsen Türkiye’de Türkler’in olanakları tanındığı zaman Kürtler’in yüzde 99’unun ayrılma taraftarı olmayacağını düşünüyorum.