Kurtlar Vadisi'ne özendi kendini astı!
Abone ol9 yaşındaki Onur Öztepe Kurtlar Vadisi'ndeki asılma dizisini taklit edince canından oldu...
Beşiktaş'ta, annesinin eşarpının bir ucunu boğazına,
diğer ucunu da doğalgaz borusuna bağlayan ilköğretim 3. sınıf
öğrencisi Onur Öztepe (9), üzerine çıktığı çekyatın açılması sonucu
boğularak hayatını kaybetti.
Öztepe'nin, Kurtlar Vadisi Pusu dizisindeki iple
asılma sahnesini canlandırmak isterken canından olduğu öne
sürüldü.
DİZİYİ SEYRETTİ ODAYA GEÇTİ
Rahmi Kirişçioğlu İlköğretim Okulu öğrencisi Onur Öztepe, perşembe gecesi yayınlanan Kurtlar Vadisi Pusu adlı diziyi seyretti. İddiaya göre; önceki gece saat 23.00 sıralarında evde televizyon seyreden anne babasının yanından ayrılan Öztepe, kız kardeşinin bulunduğu odaya geçti. Ailesine, "Ben birazdan geleceğim." diyen küçük Onur, kardeşi Elif'le oyun oynamaya başladı.
SAHNEYİ CANLANDIRACAĞINI SÖYLEDİ
Daha sonra kız kardeşine Kurtlar Vadisi dizisinde seyrettiği bir
sahneyi canlandıracağını söyleyen Öztepe, annesini eşarbını alarak
odadaki çekyatın üzerine çıktı. Dizide izlediği benzer bir sahnede
İskender Büyük'ün asılması gibi kendini asıp kurtulacağını söyleyen
Onur Öztepe, annesinin eşarbının bir ucunu boynuna, diğer ucunu ise
evin duvarına monte edilmiş doğalgaz borusuna bağladı.
ÇEKYATIN SIRTINA ÇIKTI
Çekyatın sırt yaslama bölümünün üzerine çıkan Öztepe, bir anda çekyatın açılır kapanır bölümünün kaymasıyla boşluğa düştü. Bir süre durumu fark edemeyen 6 yaşındaki Elif Öztepe kardeşinin kurtulamadığını görünce hemen annesi ve babasının yanına koştu. Anne babasını odaya çağıran küçük Elif, ne olup bittiğini anlamazken baba Bahattin Öztepe, hemen oğlunu alarak hastaneye götürdü. Ortaköy Tıp Merkezi'ndeki doktorların tüm müdahalelerine rağmen Onur Öztepe hayatını kaybetti.
AİLE YIKILDI
Olay sonrası karakola gelen ve çocuklarının ölümünden haberdar olmayan baba Bahattin ve anne Zeliha Öztepe, oğullarının kurtulduğuna dair bir haber beklerken oğullarının ölüm haberiyle yıkıldı. Arnavutköy Mumhane Sokak 15 Numarada bulunan konakta şoför olan baba ve eşi, bir kaç aydır çalıştıkları konakta oğullarının ölmesiyle aynı eve gidemedi. Pendik'teki baba evine giden anne baba, bir birbirlerine sarılarak göz yaşı döktü. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.
CİN ÇIKARIRKEN ÖLDÜRDÜ
[PAGE]İsa Ş.’nin bir saz imalathanesinde
yaptığı cin çıkarma seansı sırasında ölen Mesut Kılıç’ın (23)
babası Nusret Kılıç, “Hoca oğlumun ayaklarını sarı renkli, kadın iç
çamaşırı gibi bir şeyle bağlamıştı. Oğlum hocadan kurtarmam için benden çok yardım
istedi. Eşim içeri girmemem konusunda beni ikna edince müdahale
etmedim. En son duyduğum ‘Sen nasıl babasın’ sözleri oldu. Bu bana
çok dokunuyor” dedi.
İnşaatlarda boyacılık yapan 4 çocuk babası Nusret Kılıç (50),
oğlunun ölümüyle sonuçlanan olaylar zincirini ağlayarak anlattı.
Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümü mezunu oğlu Mesut’u 3 yıldır
hastane hastane gezdirdiklerini belirten Kılıç, şöyle konuştu:
Hoca sırtında
“Oğlum insanlarla rahat iletişim kuramıyordu. Doktora götürünce
panik atak olduğunu öğrendik. Kalbi çok hızlı çarptığı için doktor
bir hap vermişti. Bir süre önce bir tanıdığımız bu hocadan
bahsetti. Hoca oğlumdan hapları kesip, bir hafta sonra gelmesini
istedi. Ben hapların kalp çarpıntısı için olduğunu söyleyince,
hoca, ‘O kadar cin senin de sırtına çıksa, senin de kalbin
hızlı atar’ dedi. Bir hafta sonra hocanın yanına yine
gittik. Hoca kağıda bir şeyler yazdı, ‘Bu cinleri
boğacağız’ dedi. 366 lira da para istedi. Parayı verdim.
Hoca oğlumdan elini masanın üzerine koymasını istedi, dua okuttu.
Sonra beni ve eşimi dışarı çıkarttı. Mesut’un, ‘Baba beni
kurtar’ diye bağırdığını duydum, içeri girdim. Hoca
çocuğun sırtındaydı. ‘Söylediklerimi tekrarla’
diyordu. Yardımcısı da çocuğun ayaklarını çekiyordu. Beni dışarı
çıkarttılar. Eşim de ‘Hoca kuran okuyor. Gitme, çocuğu kurtarsın’
dedi. Son duyduğum, ‘Sen nasıl babasın. Beni
kurtar’ demesi oldu.
Alnında kan
Ses kesilince içeri girdim. Oğlum yüz üstü hareketsiz yatıyordu.
Hoca ‘Cin çıktı’ dedi. Kalbi atmıyordu. Ağzından köpükler
çıkıyordu. Alnında kan vardı. Ambulansı aradık. Gecikince
otomobilime bindirip hastaneye götürdük. Hastanede yaşadığını
söylediler. ‘Hoca haklı, demek ki baygınlık
geçirdi’ diye düşündüm. 20 dakika sonra öldüğünü
söylediler. Doktor darp izleri olduğunu söyleyip cenazeyi Adli
Tıp’a gönderdi.”
Cinci hoca serbest
ADLİ Tıp Kurumu’nun hazırladığı ön raporda Mesut Kılıç’ın vücudunda
herhangi bir darp ya da işkence izine rastlanmadığı belirtildi.
Mesut Kılıç’ın ölüm nedeni “normal” olarak kayıtlara geçti. Adli
Tıp’ın “normal ölüm” raporu üzerine gözaltındaki İsa Ş. serbest
bırakıldı.
Bu bir cinayet
ADLİ Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporu görmediğini belirten Nusret
Kılıç’ın yeğeni ve avukatı Oktay Keskin ise olayın cinayet olduğunu
söyledi. Keskin şöyle dedi: “İsa Ş. neye göre serbest bırakılmış,
kaçmaması için nasıl tedbir alınmış, bilmiyorum. Serbest
bırakılmasına itiraz edeceğiz. Böyleleri halkın dini duygularını
sömürerek geçiniyorlar.”
YAŞLI KADINI UNUTUP DİRİ DİRİ GÖMDÜ
[PAGE]Antalya'nın Gündoğmuş İlçesi'nde duyanları şaşkına çeviren bir
olay yaşandı. Belediyeye ait iş makinesinin operatörü, yorulmasın
diye kepçeye bindirip yaklaşık 1 kilometre taşıdığı yaşlı kadını
unuttu ve kepçeye toprak doldurup yolu düzeltmeye başladı. Bir
şoförün fark etmesi üzerine diri diri gömüldüğü yerden çıkarılan
yaşlı kadın, hastanede yaşam savaşı veriyor.
Olay ilçenin Köprülü Beldesi'nde meydana geldi. Yol çalışması yapan
belediye görevlisi operatör Emir Ali Çatalkaya (28), yolda yürüyen
Ayşe Kaplan'ı (63) gideceği yere götürmek için iş makinesinin
kepçesine bindirdi. Yaklaşık 1 kilometre gittikten sonra yaşlı
kadının kepçede olduğunu unutan Çatalkaya, kepçeyi yol kenarındaki
toprak yığınına daldırıp aldığı toprağı yolun bozuk olan yerine
döktü. Toprak yığını arasındaki kadını fark edemeyen operatör, yola
döktüğü toprağı kepçe ile 1-2 kez düzeltti. Bu sırada kadını fark
eden bir kamyon şoförü, operatörü uyararak çalışmayı durdurdu ve
toprak yığınından ağır yaralı olarak çıkarılan yaşlı kadın Manavgat
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
VÜCUDU KIRIK VE EZİKLERLE DOLU
Vücudunun büyük bölümünde kırıklar ve ezilmeler meydana gelen 3
çocuk annesi Ayşe Kaplan'ın dalağı alındı ancak atardamarındaki
kanama durdurulamadı. Daha sonra Antalya Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'ne sevk edilen yaşlı kadın, yoğun bakım ünitesinde
tedaviye alındı. İfadesi alınan kepçe operatörü ise serbest
bırakıldı.
"BENİ UNUTTUĞUNU SANIYORUM"
Bilinci açıldıktan sonra ifade verebilen Ayşe Kaplan, "Yayladaki
evime gidiyordum. Belediyede çalışan Emir Ali Çatalkaya, iş
makinesini durdurup beni kepçeye bindirdi. Biraz gittikten sonra
yavaşladı. Beni indireceğini zannettim ama kepçe birden yol
kenarındaki toprak yığınına daldı. Gerisini hatırlamıyorum. Kendime
geldiğimde hastanedeydim. Beni unuttuğunu sanıyorum" dedi.
"İYİLİK YAPMAK İSTEMİŞTİM"
Belediyede 7 yıldır iş makinesi operatörlüğü yapan Emir Ali
Çatalkaya ise, yaşlı kadının kepçeden nasıl düştüğünü görmediğini
söyledi. Çatalkaya, "Ayşe teyze rampa olan yolda yürüyemiyordu.
Kepçeye oturursa götürebileceğimi söyledim. Sonra düştüğünü
sanıyorum. Kendisine iyilik yapmak isterken böyle bir kaza oldu.
İnşallah iyileşir" diye konuştu.
"BAŞKASI ANLATSA İNANMAZDIM"
Eşinin başına gelenleri olaydan kısa süre sonra öğrenen Mehmet
Kaplan (68), ise, "Başkasından duysam inanmazdım. Olayı duyunca şok
geçirdim. İhmal ya da kasıt olduğunu aklıma getirmek istemiyorum.
Ancak eşim sağlığına kavuşmazsa sorumlular hakkında dava açacağım.
Böyle bir unutkanlık nasıl olur?" ifadelerini kullandı.