Kurtlar Vadisi'ne eleştiri
Abone olSabah cenahından Kurtlar Vadisi'ne eleştiri. Ergun Babahan, Televole'yi bile eleştiren Genelkurmay'ın bu dizi için sessizliğe gömülmesini hayretle karşılıyor.
Sabah Gazetesi yazarı Ergun Babahan dizisini eleştirip,
Genelkurmayı göreve çağırmış.
Yazı: Ergun Babahan
Kaynak:
Yerli dizi izleyen biri olduğumu söyleyemem. Ancak adı çok duyulup
herkes bahsetmeye başlayınca Kurtlar Vadisi'ne birkaç kez
baktım.
Anladığım kadarıyla kahramanları uyuşturucu ticareti, cinayet,
kumar gibi her türlü yasadışı işle haşır neşir.
Askerin, polisin, hukukun zayıf kaldığı düşünülen konularda devreye
giriyorlar.
Kahramanları Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Mehmet Ali Ağca, İbrahim
Çiftçi karışımı... Gençliğin idolü haline getirilmek isteniyor.
İşin ilginci, kendilerine yönelik en küçük eleştiride açıklamayı
dayayan Genelkurmay'ın, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ve MİT'in bu
diziyle ilgili tam bir sessizliğe gömülmesi. Televole konusunda
bile endişelerini dile getiren MİT'in Kurtlar Vadisi için ağzını
açmaması.
Hukuku hiçe sayanların dizisi aslında Kurtlar Vadisi ama Adnan
Ekinci'nin yayınladığı Yeni Hukuk dergisini görene kadar işi bu
boyuta vardıracaklarını tahmin etmemiştim.
Keyifle okunan bir hukuk dergisini yayın hayatına kazandıran
Ekinci, "Kurtlar Vadisi; Türk Hukuksuzluk Tarihine Armağan Olsun"
başlıklı makalesinde, dizinin son bölümünde "eşkıyanın meşruluğunun
ilan edilmesini" şu satırlarda öfkeyle dile getirmiş: "Anayasal
düzeni değiştirmek, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs etmek
amacıyla suç örgütü kurmak iddiasıyla haklarında müebbet hapis
istenen 4 kişinin yargılanmakta olduğu ağır ceza
mahkemesindeydik.
Mahkemenin başkanı her ne kadar zaman zaman sert çıkışlar yapsa da,
sanıkların seyirci belleğine şırınga edilmiş 'vatan kahramanı'
imajlarına helal gelmesin diye, onlara hitaben konuşurken 'evladım'
diye hitap ediyordu.
...Ve dizinin sonunda avukatın istediği oluyordu. Mahkeme suç
eylemlerinin varlığını kabul etti ama hepsinin 'meşru müdafaa'
koşulları altında gerçekleştirildiğine kanaat getirdi ve sanıkların
beraatına karar verdi." Bir kısım devlet organları desteğindeki
çetelerin hukukun ırzına geçtiği, insanları infaz ettiği, her türlü
karanlık işe bulaştığı ülkede siz istediğiniz kadar hakhukuk
mücadelesi verin, gençlere hukuka saygıyı, hak kavramını öğretmeye
çalışın.
Güvenlik sorunu daha da artan büyük kentlerde, büyük bir yalnızlık
ve işsizlik çemberi içinde yaşayan gençlere anlatılan hukuk kavramı
işte bu.
Al silahı eline, istediğin suçu işle, yakalanınca da
vatan-millet-sakarya edebiyatı yap kurtul.
Her şeyin "ulusal çıkar" kavramı arkasında perdelendiği, çete
mensuplarının devlet eliyle beslenip korunduğu bir düzende AB
düzeyinde bir hukuk anlayışını yerleştirmek gittikçe olanaksız
görünüyor.
Katillerin, uyuşturucu kaçakçılarının kahraman muamelesi gördüğü
dizilerin reyting rekoru kırdığı, çete mensuplarının rol model
gösterildiği bir ülkede, bu dizilerin yayınlandığı kanalların
sahiplerinin gazetelerinde kimi gazeteciler hukuka saygı mücadelesi
yürütüyor. Ne yapalım, burası Türkiye. Burada reyting deyince hukuk
bile kalmıyor.