Kurtlar Vadisi’nde telif savaşı

hesaplaşması bütün hızıyla sürerken yapımcı şirket, mahkemelerdeki ‘telif' savaşına hız verdi. Dizinin yapımcısı Osman Sınav’ın şirketi Sinegraf, ‘Kurtlar Vadisi' ismini kullanan köfte salonu, kahvehane, berber ve sakız-gofret-çikolata üreticilerini yakın takibe aldı. İzinsiz isim kullanan 15 işyerinin tabelası indirildi. Aralarında Kurtlar Vadisi tişörtlerinin de bulunduğu 10 çeşit ürün de piyasadan toplatıldı. Hukuk mücadelesini sürdüren Sinegraf'ın avukatları, esnafın ilginç şikayetleriyle karşılaşıyor. Bir esnaf tabelayı indirmeye gelen avukata, “Abi yapmayın biz de Polatçıyız!” diye sitemde bulundu. Zaman'ın sorularını cevaplayan Sinegraf'ın hukuk müşaviri Bülent Gökçen, Kurtlar Vadisi isim, içerik, müzik ve karakterlerinin Telif Hakları Yasası'yla koruma altında olduğunu söyledi. Gökçen, “Kimseyi işinden etmek istemeyiz; ama kamuoyunu uyarıyoruz. Korsan isim kullananlar, dükkan kapatma, ticaretten men, hapis cezası ve 36 milyar lira para cezası gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirler.” dedi. Gökçen, niyetlerinin, ‘bağcıyı dövmek değil üzüm yemek' olduğunun altını çizdi. Sinegraf'ın hukuk müşaviri Bülent Gökçen, belli bir telif veya izin karşılığında 'Kurtlar Vadisi' isminin kullanılabileceğini kaydetti. Dizi popüler hale gelmeden önce bugünkü durumu tahmin ettiklerini anlatan Gökçen, bir dönem çok konuşulan Deli Yürek dizisinde de benzer şeyler yaşadıklarını dile getirdi. 'Miroğlu' ismiyle otel bile açıldığını belirten avukat Gökçen, şöyle konuştu: "O yüzden bu konularda antrenmanlıyız. Kimse unutmasın ki Kurtlar Vadisi tescilli bir ticari markadır. Son zamanlarda bazı radyo programlarında dizinin müzikleri, DJ'ler tarafından fon müziği olarak kullanılıyor. Bu suçtur." Korsan ürünler ise genelde çocuklar ve gençleri hedef alıyor. Kurtlar Vadisi'ndeki Polat ve Çakır gibi karakterler, gençler tarafından örnek alınıyor. Bunu fırsat bilen firmalar da gofret, sakız ve çikolatalara dizi karakterlerinin sigaralı, silahlı çıkartmalarını koyuyor. Bu örneklerden biri 'Kurtlar Vadisi' sakızı. Üretici firma, dizinin ismini korsan olarak kullanıyor. Sakızların üzerinde oyuncuların resimleri var. Kutunun içinde ise diziden sahnelerin yer aldığı fotoğraf kareleri bulunuyor. 10 kutu sakız alana 1 adet kartpostal hediye ediliyor. Kurtlar Vadisi sakızını üreten firmanın sahibi, yaptıklarının suç olmadığına inanıyor. Sinegraf avukatı Gökçen ise firma sahibinin 30 yıla kadar hapis cezası alabileceğini savunuyor. Şiddet eğilimi artıyor Olaya ruh sağlığı açısından yaklaşan Doç. Dr. Arif Verimli, bu tür ürünlerin çocuklardaki şiddet eğilimini artırdığına dikkat çekiyor. Kurtlar Vadisi türündeki dizi ve sinema filmlerinde, iyi ve kötü karakterlerin tümünün düzeni silahla sağladığına işaret eden Verimli, “Özellikle ergenlik öncesinde, 12-13 yaş grubundaki çocuklar bu karakterleri kendilerine örnek alıyor. Yapılanlar toplumun geleceği için çok tehlikeli. Para kazanmak uğruna ahlaki değerler hiçe sayılıyor." tesbitinde bulunuyor. Psikiyatrist Arif Verimli'nin eleştirilerine katılmayan Sinegraf'ın hukuk müşaviri Bülent Gökçen, dizideki şiddet sahnelerinin abartıldığını düşünüyor. Aynı görüntülerin diğer filmlerde de bulunduğunu ileri süren Gökçen, çocukların izlememesi için dizinin yayın saatini değiştirdiklerini vurguluyor. Dizideki reklam fazlalığına yönelik eleştirilere ise Gökçen de katılıyor; ama bu konudaki kararın yayıncı televizyona ait olduğunun altını çiziyor. Avukat Bülent Gökçen, aşırı reklamın dizinin bütünlüğüne zarar verdiğini kaydediyor. Kaynak: Zaman