Kürtçe yayın yerele yasak

Abone ol

Yasaya göre; yerel televizyon ve radyolar kapsam dışı bırakılırken sadece ulusal kanallara izin veriliyor.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nca (RTÜK) hazırlanan “Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları Farklı Dil ve Lehçelerde Yapılacak Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Yönetmelik”, Resmi Gazete’de yayınlandı. Yönetmelikte, kamu ve özel ulusal radyo ve televizyon kuruluşları, Üst Kuruluş’tan izin alarak Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde yayın yapabilecekler. Toplam 13 maddeden ve bir geçici maddeden oluşan yönetmeliğe göre, RTÜK, söz konusu yayınları yapmak isteyen yayın kuruluşlarının, program türleri, aylık ve yıllık yayın planlarının belirlendiği yönetim kurulu kararı, taahhütnamenin kuruluşun tüzel kişiliğini temsilen yetkili kişi tarafından noter huzurunda imzalanmış örneği ve münhasıran bu yayınlarla ilgili denetleme kurulu, sorumlu müdür, haber biriminde çalışanlar ile spikerlerde aranacak vasıfları taşadıklarına dair bilgi ve belgeleri inceleyerek gerekli hükümlülükleri yerine getirenlere yayın izni verecek. Yönetmelikte, yayın kuruluşlarının başvurusunun Üst Kurulca reddi kararlarına karşı yargı yolu açık olacak. Türkçe yayın yapan yayın kuruluşlarının günlük, aylık ve yıllık yayın planları göz önüne alındığında süreklilik arz etmeyen münferit, müzik eserlerinin yayınları ve sinema filmlerine yer verilmesi bu izin kapsamı dışında değerlendirilecek. 2002 yılında çıkartılan yönetmelikte, spikerlere getirilen “çağdaş kıyafet” zorunluluğu da kaldırıldı. Eski yönetmelikte spikerlerin “Bu yayınlar süresince, diğer yayınlar için kullanılan stüdyo düzeni değiştirilemez. Program sunucu ve spikerleri çağdaş kıyafetler içinde olmak zorundadır” hüküm yeni yönetmelikte yer almadı. Anayasa ve RTÜK kanundaki hükümler çerçeveside yayın yapacak kuruluşlar, farklı dil ve lehçelerde yaptıkları yayın süresince stüdyo düzeni, mevcut logo, ses efekti ve tanıtıcı ses işaretleri dışında simgelere yer veremeyecek. Gerektiği takdirde, sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin simgesi niteliğindeki görüntü ve işaretler kullanılabilecek. Bu hüküm yönetmelikte şöyle düzenlendi: “Türkçe’den başka bir dilde de yayın yapmak üzere Üst Kuruldan izin alan yayın kuruluşları yayınlarını; hukukun üstünlüğüne, Anayasa’nın genel ilkelerine, temel hak ve özgürlüklere, milli güvenliğe, genel ahlaka, Cumhuriyetin Anayasada belirlenen temel niteliklerine, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, 3984 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliklerle düzenlenen esas ve ilkelere, Üst Kurulun öngürdüğü yükümlülüklere izin şartları ve taahhütlerine uygun olarak kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde yapmakla yükümlüdürler.” Farklı dil ve lehçelerde yayın yapma hakkını kazanan kuruluşlar, Türkçe yayını esasıyla kısıtlı sürelerde diğer dillerde yayın yapabilecek. Buna göre, radyolar 60 dakikayı aşmamak üzere haftada toplam 5 saat, televizyon kuruluşları ise günde 45 dakikayı aşmamak üzere toplam 4 saat yayın yapabilecekler. Ayrıca yeniden iletim konusu yayınlar da dahil olmak üzere, televizyon kuruluşları bu yayınlarını içerik ve süre açısından bire bir olmak kaydıyla Türkçe alt yazıyla vermekle veya hemen akabinde Türkçe tercümesini yayınlamakla, radyo kuruluşları ise programın ardından Türkçe tercümesini yayınlamakla yükümlü olacaklar. Yönetmelik çerçevesinde farklı dil ve lehçelerde yayın yapacak kuruluşlara, program sınırlaması da getirildi. Sadece yetişkinler için haber, müzik ve geleneksel kültürün tanıtımına yönelik yayın yapılabilirken, çocuklara yönelik çizgi film ve benzeri yayınlar gerçekleştirilemeyecek. Yönetmeliğin dikkat çeken düzenlemesi ise tanımlar kısmında “bölgesel ve yerel yayın” ifadesinin yer almasına karşın içeriğinde bu yönde hiçbir düzenlemeye yer verilmemesi oldu. Yönetmelikte, “kamu ve özel ulusal radyo ve televizyon kuruluşlarınca” bu yönde yayın yapılabilmesi öngörüldü. “Yerel ve bölgesel yayın” ifadesinin kullanılmadığı yönetmeliğin Geçici 1’nci maddesinde ise yerel radyo ve televizyon kuruluşlarına “şimdilik” farklı dil ve lehçelerde yayın yapma hakkı tanınmadı. Geçici maddede, “Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin izleyici-dinleyici profili belirleninceye kadar bu dil ve lehçelerdeki yayın sadece kamu ve özel ulusal yayın kuruluşları tarafından yapılır. Üst Kurul, ülke çapındaki talepler yanında, gerekli araştırmalar yaptırarak izleyici-dinleyici profilini çıkarır” hükmü yer aldı. Yönetmeliğin, “müeyyideler” başlıklı 9’ncu maddesinde de kanundaki esaslara, yayın ilkelerine ve üst kurulca öngörülen yükümlülüklere aykırı yayın yapan kuruluşların, 3984 Sayılı RTÜK Kanunu’nun 33. maddesi hükmü uyarınca cezalandırılması öngörüldü. RTÜK’ün izni olmadan Türkçe’den başka bir dil ve lehçede yayın yapan kuruluşlara da 3984’ün Ek-2 maddesi hükmü uyarınca izinsiz yayın müeyyidesi uygulanacak. Ayrıca yayın kuruluşlarına uygulanacak müeyyidelere karşı da yargı yolu açık olacak. Yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle 18 Aralık 2002 tarihli “Radyo ve Televizyon Yayınlarının Dili Hakkında Yönetmelik” de kalkmış oldu. Eski yönetmelik sadece TRT’ye bu yönde yayın hakkı tanıyordu.

Günün Önemli Haberleri