Kürtçe tercüman zorunluluğu geliyor
Abone olCMUK tasarısı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uyumlu hale getiriliyor. Önemli değişiklikler arasında mahkemede tercüman bulundurma zorunluluğu getiriliyor.
Mahkemelere, davaların hazırlık soruşturmasından bitimine kadar
olan süreçte, istemeleri durumunda sanıklara, başta Kürtçe olmak
üzere Türkçe dışındaki dillerde ifade verebilmeleri için tercüman
kullanma zorunluluğu getiriliyor. Anayasa'nın 90'ıncı maddesiyle iç
hukuka üstünlük kazanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, her
sanığın "şahsına yöneltilen suçlamanın nitelik ve sebebinden
anladığı dille haberdar edilme hakkına sahip" olduğunu hükme
bağlıyor. Sözleşme, bu dil koşulunun, ifade alma ve diğer işlemler
sırasında da geçerli olmasını öngörüyor. AİHS'E UYUMLU CMUK
DÜZENLEMESİ Söz konusu Anayasa değişikliğinin ardından, halen
TBMM'de CMUK tasarısı üzerinde çalışmalarını sürdüren Adalet Alt
Komisyonu da CMUK'ta AİHS'e uyumlu bir düzenlemeye gidiyor. Bu
kapsamda, sanıklar, anladıkları dille savunma yapabilecek, bu
haklarını tercüman aracılığıyla kullanacaklar. Hazırlık
soruşturması kapsamında savcılar, dava süresince ise mahkemeler,
sanıklara istemeleri halinde Kürtçe veya diğer dillerde tercüman
sağlamakla yükümlü olacak. TÜRKÇE BİLSE BİLE BU HAKTAN
YARARLANABİLECEK Uluslararası uygulamalarda, sanığın yaşadığı
ülkenin diplomasi dilini kullanması zorunluluğu bulunuyor. CMUK'ta
ise bu kapsamda daha ileri bir düzenleme öngörülüyor. Buna göre,
sanık, yaşadığı ülkenin diplomasi dilinin de içinde bulunduğu
birden fazla dil bilse bile, savunmasını hangi dille daha iyi
yapabileceğine kendisi karar verecek ve Türkçe dışında ifade vermek
isterse tercüman talebinde bulunabilecek. İLAM TÜRKÇE YAPILACAK
Mahkeme ilamı ve diğer işlemler ise resmi dil olan Türkçe ile
kaleme alınacak. İşlemler sırasında sanık sürekli tercümanını
yanında bulundurma hakkına sahip olacak.