Kürtçe eğitim veren okullar gözdağıdır!

Serter, Güneydoğu'da, Kürtçe eğitim vereceği öne sürülerek açılan korsan okulların yeterince gündeme getirilmediğini ifade etti.

AÇIK TAVİZ

Aslında olayın çok vahim olduğunu belirten Serter, "Bu bölge Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırlarının dışındaymış gibi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na tabi değilmiş gibi, orada ayrı bir hukuk varmış gibi fiili durum yaratılarak, PKK'nın da desteği ile anadilde eğitim adı altında Kürtçe eğitim veren okullar açılıyor" dedi.

Bunun açıkça bir anayasa ihlali olduğunu kaydeden Serter, konunun hükümet tarafından görülmemesinin, terör örgütüne "çözülme" süreci için verilen açık bir taviz olduğunu iddia etti.

Anadilin aile içinde ya da kurslarda öğretilebileceğini, açılan söz konusu okullarda ise Kürtçe eğitim verilmesinin amaçlandığını anlatan Serter, şöyle devam etti:

"Sözde okullarda bu dersleri verecek öğretim kadroları da yok böyle bir müfredat ve eğitim termonolojisi de yok. Bu sözde okulların açılması Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne gözdağıdır.

Çocukların korsan okullarda eğitime tabi tutulması, onların kurban edilmesi anlamına gelir. Diyelim ki bu çocuklar bu okullarda 4 yıl okudular. Sonra diploma alamayacaklar ve Türkçe öğrenemeyecekler. Bu okullar, çocukların yaşamını çalmaktır.

Bu olaya hükümetin, Başbakan'ın, Milli Eğitim Bakanı'nın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'nın el atması gerekir. Onlar bizim çocuklarımız. Onların geleceğini yok etmeye kimsenin hakkı yoktur."

Serter, konuyla ilgili eğitim sendikalarının sessiz kaldığını belirterek, buna da tepki gösterdi.

Hükümetin eğitim politikasını da eleştiren Serter, karma eğitimin sonlandırmak istendiğini, bunun bir örneğinin Sincan İmam Hatip Lisesi'nde yaşandığını ileri sürdü. Sınıfların, kantinlerin ve öğretmenlerin de bu kapsamda ayrıştırıldığını iddia eden Serter, "Yeni Türkiye, kız ve erkek çocukların biraraya getirilmeyeceği, zorla din eğitiminin dayatılacağı bir Türkiye olacaktır" diye konuştu.