Kürt yazardan PYD'ye tepki
Abone olKürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, terör örgütü PKK’nın Suriye yapılanması PYD’nin Kürt bölgelerini bilinçli olarak boşalttığını söyledi.
PYD’nin, Kemalist sistem gibi hareket ederek Kürt
bölgesini boşaltmasının altında ise diktatörlerin daha rahat
etmelerini sağlamak olduğunu öne sürdü.
Güçlü, “PYD ve çevresindeki lobi, Kürtleri bilinçli bir şekilde
boşaltıyor. Bölgeyi kendi hesaplarına uygun kullanacaklarmış gibi.
Oysa bu riskli bir iştir. Suriye’de halk PYD’yi desteklemiyor. PYD
bir darbe hareketidir. 2003'te oluşturulmuştur. İsminde Kürt ya da
Kürdistan yok. Sosyolojik bir hareket olmadığı açıktır. Tıpkı
Kemalist hareket gibi zorbalıkla sivil sosyal bir gerçeğe dönüşmeye
çalışıyor. PYD, Kürt bölgesini boşaltarak diktatörlerin daha rahat
yönetim yapabilmesini sağlamak istiyor. En sağduyulu, başkasına
kötülük yapamayacak, eline silah alıp Kürtleri öldüremeyecek ve bu
nedenle alanı elinde silah olan iktidar hırsı olana terk eden
insanları göz önüne aldığım zaman, bunda PYD’nin ve otoriter
güçlerin çıkarlarının olduğunu düşünüyorum. PYD dışındaki kesimler
bölgeyi terk ederse geriye yönetim kolay olur.” dedi.
Suriye Kürt bölgesinden kaçarak Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nde
kurulan kamplara sığınan göçmenlerle görüştüğünü anlatan Güçlü,
Erbil yakınlarında kurulan kamplarda büyük insanlık trajedisi
yaşandığını dile getirdi. Güçlü, “Kampları ziyaret ettiğimizde
büyük bir trajediyle karşılaştım. Kürtlerin nasıl bu duruma
düştüklerini anlamaya çalıştım. Çok büyük bir trajedi yaşanıyor
ancak dünyaya yansımamasından dolayı bilinmiyor.” şeklinde konuştu.
Bir haftalık gibi kısa sürede 40 bine yakın Kürdün kamplara
sığındığını anlatan Güçlü, daha binlerce kişinin yollarda olduğunu
hatırlattı. Güçlü, “Kamplarda yaptığımız görüşmelerde binlerce
insanın geleceğiyle ilgili endişeli olduklarını gördük. Sınırda ise
bu gerçekle karşılaştık. Gündüzleri, akşama kadar binlerce insan
göçüyor ve trajedi devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
"KÜRTLER ÜÇ TARAFIN ZULMÜ ARASINDA KALMIŞ"
Suriye’nin Kürt bölgesinden gelen Kürtlerin yüzünde özgürlükle
ilgili umutsuzluk olduğunu anlatan Güçlü, “Baas’a karşı mücadele
edip özgür ve demokratik günleri bekliyorlardı. Ancak rejim ile PYD
ilişkileri ve PYD’nin iktidar hırsı giderek bu trajedik sonu
hazırladı. Buna El Nusra’nın iktidar hırsı da eklenince trajedi
arttı.” ifadelerini kullandı. Suriye’deki Kürtlerin PYD, El Nusra
ve Esed katili olmak üzere üç zulüm arasında sıkıştığını dile
getiren Güçlü, “Kamplara sığınan insanlar namuslarını korumak için
geldiklerini söylüyorlardı, El Nusra’nın kötülükleri ile PYD’nin
kendilerine yaptıklarını anlatıyorlardı.” diye konuştu.
PYD Lideri Salih Müslim’in Suriye rejimiyle ittifak halinde
olduğunu hatırlatan Güçlü, PYD’nin son dönemlerde Türkiye ile de
ilişkilerinin başladığını belirterek, “PYD’nin Türkiye ile
görüşmesinden sonra Kürt bölgesi Baas tarafından bombalandı. Acaba
Kürtleri cezalandırdı mı sorusu akıllara geliyor.” ifadelerini
kullandı. Kürtlerin, Suriye’de Özgür Suriye Ordusu’nu
desteklediğini hatırlatan Kürt aydını Güçlü, Erbil’deki kampta
insanların rejim dışındaki gruplar hakkında konuşmaktan
korktuklarına şahit olduğunu belirtti. Güçlü, “Kürtler, burada PYD
ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınıyorlar. PYD ile açıklama
yaptıkları zaman birbirlerine bakıp çekiniyorlardı. Çünkü PYD’nin
olduğu bölgede daha çok sayıda akrabası olanlar vardı, geride
kalan.” şeklinde konuştu.
"KÜRTLERE YÖNELİK BU KÖTÜ SONUCUN OLUŞACAĞINI GÖRMEK
GEREKİYORDU"
Kürt aydını olarak, 2011 yılında Suriye’nin Kürt bölgesinde böyle
bir sonucun çıkacağını yazdığını anlatan Güçlü, Kürt aydınları ile
Kürt meselesi üzerine yazan kişilerin bunu ya görmediklerini ya da
görmek istemediklerini belirtti. Güçlü, şöyle devam etti: “Esed ile
PYD’nin ittifak etmesi tehlikeli bir durum oldu. Bu işbirliği,
demokratik muhalefete zarar vermeye başladı. Muhalefet de PYD
yüzünden Kürtlere zarar vermeye başladı. PYD olmasaydı, Kürtler
silahsız şekilde muhalefete destek vermeye devam edeceklerdi. Baas
yıkıldıktan sonra eskisi gibi olmayacaktı. Farklı grupların bir
arada yaşayacağı bir Suriye fırsatı olacaktı. Kürtler de haklarına
kavuşacaktı. Ancak bugün durum böyle değil ve olmayacak. Her
durumda zarar gören Kürtler olacak. PYD, özellikle gelecekte
Kürtler üzerinde diktatörlük oluşturmak ve diğer Kürt bölgelerinde
egemen olup kendi iktidarını kurmak açısından bir şeyleri hesap
etmeden tehlikeli şekilde silahlandı ve bugünkü sonucu doğurdu.
Kürt aydın ve siyasetçilerin bunu görmesi gerekiyordu.”
"ASIL AMAÇ KÜRT-ARAP SAVAŞI ÇIKARTIP DİKTATÖRLÜĞÜ
SÜRDÜRMEKTİR"
Suriye muhalefeti olan Özgür Suriye Ordusu’nun Kürtlere karşı
savaşmadığını defalarca açıkladığını hatırlatan Güçlü, muhalefetin
PYD ile savaştığını kaydetti. Güçlü, şunları söyledi: “Aslında PYD
ve bir takım güç odakları savaşı Kürt ve Arap savaşı haline
getirmek istiyorlar. Bu, çok tehlikeli bir durumdur. Böyle bir
savaş otoriter, faşizan ve diktatör güçlerin hükmetmesini, hak ve
demokrasinin devre dışı bırakılmasını sağlayacaktır. Herkesin bunun
üzerinde ciddi düşünmesi gerekir.”