Kürt sorununa çözüm bulundu!
Abone olSHP lideri Murat Karayalçın, günlerdir tartışılan Kürt sorunu meselesini bir çırpıda çözdü..Milliyet'ten Fikret Bila'ya konuşan Karayalçın'ın formülü hem mantıklı, hem bas
SHP lideri Murat Karayalçın, mantıklı formülünün detaylarını,
Milliyet Gazetesi'nden Fikret Bila'ya anlattı. Karayalçın'dan 'Kürt
sorunu'na çözüm önerisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Kürt
sorunu vardır, çözüm daha çok demokrasi, daha çok vatandaşlık
hukukudur" şeklindeki sözleri ve Diyarbakır ziyaretiyle başlayan
tartışma ve oluşan beklenti, yerini koruyor. Öyle anlaşılıyor ki,
bu konu, önümüzdeki süreçte özellikle liderler ve siyasi partiler
açısından "pozisyon almayı" gerektirecek bir önem taşıyacak. Bu
konuda "pozisyonunu belirlemek", kişi ve kurumlar açısından
tanımlayıcı bir nitelik taşıyacak. 'Mutabakat denklemi' Bu konuda
bir süredir çalışmalarını hızlandırmış görünen SHP lideri Murat
Karayalçın, kısa bir süre içinde partisinin "toplumsal barış"
çalışmasını kamuoyuyla paylaşacak. Karayalçın'ın bu konuda bir
çözüm önerisi var. "Mutabakat denklemi" adını verdiği formülünü
şöyle özetliyor: "Mutabakat denkleminin bir tarafında 'Kürt
gerçekliği', diğer tarafında ise 'Cumhuriyet'in kutsal üçlemesi'
var. Cumhuriyet'in kutsal üçlemesi, 'devletin tekliği, ulusun
tümlüğü, yurdun bölünmez bütünlüğü'dür. Sorun, Cumhuriyet'in Kürt
gerçekliğini kabul etmesi, Kürtlerin de Cumhuriyet'in kutsal
üçlemesini içlerine sindirmeleriyle çözülür. Bizim mutabakat
denklemi dediğimiz budur." Karayalçın, bu yaklaşımın esas olarak
Atatürk'ün Cumhuriyet'in kuruluşunda esas aldığı yaklaşımla ve
Sosyalist Enternasyonal değerleriyle örtüştüğünü de vurguluyor. SHP
lideri, çözüm önerisinin "Cumhuriyetçi yaklaşım" olduğunun altını
çizerek şöyle diyor: "Atatürk'ün Cumhuriyet'i temellendiren
yaklaşımı sağlam ve sağlıklıdır. Temel alınan yaklaşımda ırksallık,
dinsellik, mezhepsellik, sınıfsallık yoktur, yurttaşlık vardır.
Bunlardan birini veya birkaçını esas alarak, öne çıkararak kurulan
devletler dağılmışlardır. Sovyetler Birliği sınıfsallık üzerine
kuruldu, bugün dağılmıştır. Yugoslavya etnik esasa göre kuruldu,
bugün dağılmıştır. Lübnan, dinsellik esasına göre kurulmuştur,
kaosa sürüklenmiştir. Irak bugün dinsellik ve etnisite esasına göre
yeniden kurulmaya çalışıyor ama çok zorlanıyor. Türkiye ise doğru
bir temelle kurulduğu için ayaktadır ve Atatürk'ün bu çağdaş
yaklaşımının esası Lozan'da da vardır. Cumhuriyet'in kutsal
üçlemesi dediğimiz nitelikleri de buradan güç alır." Kürt
gerçekliği nedir? Karayalçın, "mutabakat denklemi" dediği formülün
bir tarafını böyle açıklarken, diğer tarafına koyduğu "Kürt
gerçeği"nden ne anladıklarını ve neyi amaçladıklarını da şöyle izah
etti: "Kürt gerçekliği ne demektir? Bizim bundan kastımız, tekil
olarak herkesin anadilini öğrenmesi, konuşması, geliştirmesi,
anadilinde yayına, gazeteye, kitaba sahip olabilmesidir. Kültürünü
zenginleştirmek için üst kurumlar kurabilmesidir. Kürt sorunu
bağlamındaki yaklaşımımız budur. Ulusal bütünlük, üniter yapı
içinde, Türk üst kimliğini kabul edecek, Cumhuriyet'in
niteliklerini içtenlikle içine sindirecek ama kendi kimliğini,
kültürünü de yaşayacak. Ama bu kamu alanına taşınmayacak, kolektif
hak niteliği olmayacak. Bir bölgeye, bir cemaate, bir gruba
verilmiş haklar olarak değil, bireyin özgürlüğü olarak yaşanacak.
Örneğin Kürtçe eğitim dili olmayacak, ama öğrenilmesi, konuşulması,
geliştirilmesi mümkün olacak." Karayalçın, Atatürk'ün Türkiye
Cumhuriyeti'nin temeli olarak oluşturduğu, "ırksallık, dinsellik,
mezhepsellik, sınıfsallık" yaklaşımlarını dışlayan zeminin 1982
Anayasası tarafından "Kürtçe'nin yasaklanması" ve "zorunlu din
dersi" uygulamalarıyla bozulduğunu öne sürüyor. Yeniden Atatürk'ün
esas aldığı yaklaşıma dönülmesiyle, sorunun çözüleceğine inanıyor.
Kaynak: Milliyet.