Kürt sorunu bu mekanda doğdu burada çözülüyor!
Abone olMuhsin Kızılkaya, Öcalan'ın silahsızlanma kongresi için yaptığı çağrının açıklandığı mekan olan Dolmabahçe Sarayı'nın Kürt sorunundaki tarihi rolünü yazdı.
İNTERNETHABER.COM
Hükümet ile HDP'nin İmralı
heyetinin ortak yaptığı açıklama ile tarihi bir evreye giren çözüm
sürecinde gelinen noktayı yorumlayan Muhsin
Kızılkaya, çarpıcı bir detaya dikkat çekti.
Abdullah Öcalan'ın PKK'ya silahsızlanma konrgresi toplaması için çağrı yaptığı ortak açıklamanın Dolmabahçe Sarayı'nda yapıldığını vurgulayan Kızılkaya, Saray'ın Kürt sorununa kaynaklık eden tarihin önemli bir parçası olduğunu söylerken bu kez aynı mekanın çözümün sembolü olan bir mekan haline geldiğini yazdı. Tayyip Erdoğan'ın da çözüm süreci ve açılım toplantılarını Dolmabahçe Sarayı'nda yaptığını hatırlatan Kızılkaya "‘Tekçi’ devlet zihniyeti nasıl burada ete kemiğe büründüyse, “çoğulcu” devleti esas alan ‘yeni Türkiye’ye’ geçişin birçok önemli toplantısı da burada yapıldı." dedi.
İşte Kızılkaya'nın yazısındaki ilgili bölüm:
Bu özel günde yaşananlara ev sahipliği yapan bir de özel mekân
var kuşkusuz; Dolmabahçe!..
Dolmabahçe Sarayı, Cumhuriyet’in Osmanlı’dan devralıp yeni ulus
devleti inşa ettiği en önemli mekânlardan birisidir. Cumhuriyet’i
Cumhuriyet yapan ‘Kemalist devrimlerin’ büyük bir kısmı bu mekânda
ete kemiğe büründü. Geleceğimizi ilgilendiren birçok karar burada
alındı. “Kürtlerin varlığının inkârına giden” bir dizi karar ve
uygulamanın da mekânıdır burası.
Tezada bakın ki bu mekân, ulus devlet projesinin başımıza açtığı
onca beladan kurtulmak için, 90 sene sonra başlatılan ‘paradigma
değişikliğinin’ de mekânı oldu.
‘Tekçi’ devlet zihniyeti nasıl burada ete kemiğe büründüyse,
“çoğulcu” devleti esas alan ‘yeni Türkiye’ye’ geçişin birçok önemli
toplantısı da burada yapıldı.
Recep Tayyip Erdoğan, ‘ilk Kürt açılımı’ toplantılarını burada
yaptı. Sanatçılar, sporcular ve yazarlara projenin önemini burada
anlattı. “Akil İnsanlar Heyeti” burada toplandı, işe başladı.
Başbakan değişti, Davutoğlu bayrağı devraldı Erdoğan’dan, yine bir
kriz anında burada krize müdahale edildi. Kısacası ‘Kürt inkârı’
burada başladı, bu inkârdan ‘dönüşün’ en önemli toplantıları da
burada yapıldı.
Dolmabahçe’deki ‘tarihi niyet beyanı’, Öcalan’ın Diyarbakır’da 2013
Nevruz’unda yaptığı “Silahlı mücadele dönemi bitti, siyaset dönemi
başladı” çağrısından farklıdır. Öcalan önceki çağrısını tek taraflı
olarak yapmıştı. Dünse, “gerçek bir demokrasi ve büyük barışımızın
temel omurgasını” teşkil edecek bir ilkeler manzumesinde iki
tarafın da anlaştığının dünya âleme ilan edilmesidir. Masanın bir
tarafında legal Kürt oluşumunun seçilmiş temsilcileri, öteki
tarafında, Türkiye Cumhuriyeti’ni Başbakan Yardımcısı düzeyinde
temsil eden bir heyet vardı. Heyetin tümü, seçilmişlerden
oluşuyordu.
Okunan metin, Öcalan’ın daha önce hazırladığı metni esas aldığı
halde, ‘HDP’nin çağrısına’ dönüştürülerek, bu işte ‘seçilmişlerin’
rolü ön plana çıkarıldı ki doğrusu da buydu. Dün, tarihi uzlaşmaya
varıldığının ilan edildiği bir gündü.