Kürt seçmen CHP'ye neden küs?
Abone olKemal Kılıçdaroğlu'nun talebiyle hazırlanan raporda Kürtlerin CHP'ye neden oy vermediği analiz edildi, çözüm önerileri yapıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talebi üzerine Adıyamanlı olan Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Tüy tarafından, 'Kürt seçmen CHP'ye neden Küs?' başlıklı 6 sayfalık bir rapor hazırlandı.
Bir ay önce CHP lideri Kılıçdaroğlu'na teslim edilen raporda, Doğu ve Güneydoğu'nun 12 Eylül öncesinde CHP'nin kalesi konumunda olduğu belirtildi.
1984 yılında PKK'nın silahlı eylemlere başlaması ise Kürt siyasetinde yeni bir dönemin kapısını araladığı, Kürt siyasetçilerin adresinin CHP geleneğinden gelen SHP olduğu belirtilen raporda "SHP, Milletvekili Genel Seçimlerinde Kürt siyasetçileri aday gösterince, Kürtlerden oy almayı sürdürdü. Ancak, SHP listelerinden seçilen Kürt milletvekillerinin Fransa'da düzenlenen 'Kürt Konferansı'na katılmaları Kürtleri ve solu yol ayırımına getirdi. İşte Kürt seçmenin CHP siyasetinden ilk kopuşu da burada başladı. SHP, 7 milletvekilinin partiden ihraç edilmesiyle bölgede kan kaybetmeye başladı. 1990'ların başında yeniden açılan CHP de, Kürtlerin ilgisini çekemedi" denildi.
DÜŞÜŞÜN NEDENLERİ
Raporda, Kürt seçmendeki algıya bakılınca CHP'ye oy verilmemesinin nedenleri ise şu başlıklar altında sıralandı:
* Bölge seçmeni, Türkiye'nin can alıcı ve en önemli sorununun Kürt meselesi olduğuna inanıyor. Genel olarak CHP'nin bu süreçteki tutumunu doğru bulmuyor.
* Kürt seçmene göre CHP'nin ulusalcı kanadı, parti içinde çok baskın ve partinin hala devletin resmi partisi olduğunu ifade etmesini kendilerinin dışlanması olarak algılıyor.
* SHP'den ihraç olayı ve Tansu Çiller dönemindeki iktidar ortaklığında faili meçhul cinayetler, köy yakmalar, gözaltında kayıplar vb. olaylarla ilgili CHP'den ciddi bir özeleştiri bekleniyor.
* Kürt seçmen, Kürtlerde ciddi bir kırılma yaratan Uludere olayı ile ilgili CHP'nin ciddi bir muhalefet yapmadığı düşüncesinde.
* AKP ve BDP'ye oy veren muhafazakar Kürt seçmen, laiklik söylemiyle CHP'nin dindarlara ayrımcılık yapacağı ve iktidara geldiğinde devlet kurumlarını bu kesimlere kapatacağı düşüncesinde.
* BDP'ye oy veren Kürt seçmen, CHP'nin dış politikasını doğru ve yeterli bulmuyor. CHP'nin Suriye meselesinde veya Maliki sorununda olduğu gibi Şiilere yönelik baskıları dile getirirken, diğer İslam coğrafyasında veya Avrupa'da Sünnilere ve diğer halklara yönelik baskılara yeterince değinilmemesini eksiklik olarak değerlendiriyor.
* Seçmen özellikle CHP'yi, 'Ankara partisi' olarak algılıyor bölgede. Halkın içinde yeterince yer alınmadığına inanıyor.
KÜRT SEÇMEN NASIL KAZANILIR?
raporda, bölge seçmenin nasıl kazanılacağı ile ilgili öneriler ise şöyle hazırlandı:
* 1989 Kürt Raporu daha da genişletilerek bir Demokrasi Paketi olarak kamuoyuna sunulmalıdır.
* CHP bu raporla birlikte toplumda ötekileştirilen mağdurlara (Alevi, Kürt, Ermeni, Süryani ve gerçek dindarlara) yönelik kapsamlı bir özeleştiri partiye güç katar.
* CHP, Kürt sorununun çözümü noktasında parti içerisinde sesleri çoğaltmalı. Muhafazakâr/demokrat Kürtleri yanına çekebilmeli, onların görüşlerinden yararlanmalı.
* Kürt sorunu ile ilgili oluşturulacak bir çalışma grubu bölgedeki STK, kanaat önderleri ve din alimleri ile görüşmeli.
* Genel veya yerel seçimlerde özellikle metropollerde (İstanbul, İzmir, Ankara) belli bir saygınlığı olan ve bölgesinde sevilen Kürt adaylar siyasette aktif konuma getirilmeli.
* Kürt seçmen anadilde eğitim hakkının tanınmasını istiyor. Bu konudaki bir çıkış CHP'ye olan ön yargıları kırabilir.
* Hükümetin Kürt sorununun sona erdirilmesini amaçlayan görüşmelerde muhatap aldığı Abdullah Öcalan, AKP ve HDP tabanında da birinci muhatap. Kürt tabana ılımlı, karşıt olmayan söylemlerle mesajlar verilmeli.