Kürt öğrenciler Meclis gündeminde

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM Başkanlığı'na, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

21 Ekim 2011'de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki Yakındoğu Üniversitesi'nde farklı görüşlere sahip öğrenciler arasında çıkan gerginlik sonucunda istenmeyen olaylar yaşandığını belirten Tanrıkulu, şöyle dedi:

"Güvenlik görevlilerinin müdahalesiyle sona eren olaylar çok ciddi boyutlara varmamış, herhangi bir yaralanma da olmamıştır. Fakat olaylara karışan iki öğrenci grubundan biri hakkında herhangi bir tedbir uygulanmazken, Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olan öğrenci grubundan 4 kişi olay günü gözaltına alınmış, ertesi gün ise nöbetçi mahkemeye çıkartıldıklarında haklarında tutukluluk sürelerinin uzatılması yönünde karar verilmiştir. Fakat aynı gün haklarında nihai bir mahkeme kararı ya da hüküm olmadan Bakanlar Kurulu kararıyla apar topar sınır dışı edilmişlerdir. Ayrıca KKTC'de öğrenimine devam eden Kürt kökenli 12 vatandaşımız hakkında da yakalama ve derhal sınır dışı etme kararı verildiği belirtilmektedir."

BU SORULAR YANIT BEKLİYOR

"KKTC Hükümeti'nin, uluslararası alanda KKTC'yi tanıyan tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşlarına bu şekilde davranmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yurtdışında haksızlığa uğrayan tüm vatandaşlarına herhangi bir ayrımcılık yapmadan sahip çıkmakta mıdır? Sahip çıkmaktaysa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden herhangi bir yargı kararı olmaksızın, topluca sınırdışı edilen ve edilmek istenen bu yurttaşlarımız için şu ana kadar ne yapılmıştır?

KKTC'nin resmi makamlarına bu konuda herhangi resmi bir başvuru yapılmış mıdır? Yapılmışsa, bunun tarihi ve içeriği nedir? Buna herhangi bir şekilde cevap alınmış mıdır? Cevap alınmışsa bunun tarihi ve içeriği nedir?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti uluslararası insan hakları hukukunu tanımayan bir ülke midir? Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 4 numaralı Protokolünün 3. maddesinde yer alan toplu sınır dışı etme yasağı bu devlet için geçerli değil midir?

Öğrenci olaylarındaki diğer grup üyeleri hakkında herhangi bir gözaltı, okuldan atma, sınır dışı etme vb. yaptırımların uygulanmadığı belirtilmektedir. Bu durumda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümetinin bu uygulaması açık bir şekilde ayrımcılık değil midir? Hükümetiniz bu duruma sessiz mi kalacaktır?

Bu vatandaşlarımızın eğitim haklarının ellerinden alınması, hangi gerekçeyle açıklanabilir? YÖK'ün bu öğrencilerimizin öğrencilik haklarının devam etmesi için herhangi bir girişimi olmuş mudur? Olacak mıdır?"