Kürt Meclisi Diyarbakırda kuruldu bile
Abone ol2006"da Diyarbakır"da kurulan Demokratik Toplum Kongresi küçük bir parlamento niteliği taşıyor...
DTP'li milletvekillerinin
TBMM'den istifası tartışıladursun 2006"da Diyarbakır"da kurulan
Demokratik Toplum Kongresi küçük bir parlamento niteliği taşıyor.
DTP'nin kapatılması ardından milletvekillerinin Hatip Dicle'nin
sözcülüğündeki bu "Kürt Parlamentosu"nda çalışmaya başlayacakları
söyleniyor.
Taraf yazarı Kurtuluş Tayiz bugün köşesinde Demokratik Toplum Kongresi'nin faaliyetlerinden bahsediyor.
İşte Tayiz'in yazısından bir bölüm:
Anayasa Mahkemesi"nin DTP"yi kapatma kararı değişik yönleriyle tartışılıyor. Yüksek Mahkeme"nin kararının hukuki mi yoksa siyasi mi olduğu üzerine yoğunlaşan bu tartışmalarda gözden kaçırılan çok önemli bir şey var; o da bu kararla Güneydoğu"da DTP-PKK merkezli yerel bir parlamentonun ortaya çıktığı gerçeğidir.
DTP"nin kapatılmasını olumlu karşılayan ya da bu kararı onaylayan siyasiler, Türkiye"yi iki merkezli bir yönetime sürükleyecek bu gerçeği nasıl gözardı edebilirler, anlamak zor. Sanırım, “Batasuna” örneğiyle (aslında tuzağıyla ) DTP"nin kapatılmasına rıza verdiler, ikna oldular. Umutları ise Kürt siyasetçilerin TBMM"ye daha “ılımlı” bir çizgide geri döneceği oldu. Çok safça olduğunu belirtmekte yarar var. Çünkü Türkiye"ye Ankara merkezli bakıldığında olup bitenin tam olarak görülmediği anlaşılıyor. Yani hâlâ Ankara"nın gerçekleri ayrı, Güneydoğu"nunki ayrı.
2006-2007"de Diyarbakır"da kurulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) adlı oluşum küçük bir parlamento niteliği taşıyor. DTP"li milletvekilleri ve belediye başkanlarının yanı sıra Hak-Par ve KADEP gibi Kürt partilerini, Güneydoğu"daki birçok ilden sivil toplum ve meslek örgütleri temsilcilerini, bazı tanınmış aydınları vs. bünyesinde barındırıyor. 100 kişilik “Daimi Meclis”i olan DTK"nın, 900"den fazla üyesi ve küçük bir yürütme kurulu bulunuyor.
Anayasa Mahkemesi"nin kapatma kararıyla birlikte DTP"li milletvekilleri de DTK bünyesinde çalışmalarını sürdürme kararı aldılar. DTP"li milletvekillerinin katılımıyla, DTK artık fiili bir parlamento gibi çalışacak.
Demokratik Toplum Kongresi çalışmalarına üst düzeyde katılan bir Kürt siyasetçi, bu konuda şunları söyledi: “Milletvekilleri istifa ettiklerini açıkladılar. Eğer Abdullah Öcalan “dönün” demezse, vekillerin TBMM"ye dönmeleri mümkün değil. Örgüt (PKK) milletvekillerinin artık DTK bünyesinde çalışmalarını istiyor. DTK da zaten fiili olarak Kürtlerin parlamentosu konumundadır.
Yeni sanılmasın, iki yıl önce DTP"ye kapatma davası açıldığında İmralı, Diyarbakır"daki Demokratik Toplum Kongresi"nin parlamento gibi çalışabileceğine dikkat çekmişti. 28.11.2007"de “İki merkezli Türkiye” başlıklı görüşme notlarında Öcalan, şunları belirtmiş: “Sorun DTP"nin kapatılıp-kapatılmaması değil. Sorun Kürtlerin legal zeminde siyaset yapabilmesi. Devlet eğer Türkiye"de Kürtlerin siyaset yapmasının önünü kapatırsa Diyarbakır"da Demokratik Toplum Kongresi var. O da olmazsa siyasetin merkezi dağ olur. Kürtlerin inisiyatifi PKK"ye geçecektir, PKK inisiyatif kullanır...”
//Taraf yazarı Kurtuluş Tayiz bugün köşesinde Demokratik Toplum Kongresi'nin faaliyetlerinden bahsediyor.
İşte Tayiz'in yazısından bir bölüm:
Anayasa Mahkemesi"nin DTP"yi kapatma kararı değişik yönleriyle tartışılıyor. Yüksek Mahkeme"nin kararının hukuki mi yoksa siyasi mi olduğu üzerine yoğunlaşan bu tartışmalarda gözden kaçırılan çok önemli bir şey var; o da bu kararla Güneydoğu"da DTP-PKK merkezli yerel bir parlamentonun ortaya çıktığı gerçeğidir.
DTP"nin kapatılmasını olumlu karşılayan ya da bu kararı onaylayan siyasiler, Türkiye"yi iki merkezli bir yönetime sürükleyecek bu gerçeği nasıl gözardı edebilirler, anlamak zor. Sanırım, “Batasuna” örneğiyle (aslında tuzağıyla ) DTP"nin kapatılmasına rıza verdiler, ikna oldular. Umutları ise Kürt siyasetçilerin TBMM"ye daha “ılımlı” bir çizgide geri döneceği oldu. Çok safça olduğunu belirtmekte yarar var. Çünkü Türkiye"ye Ankara merkezli bakıldığında olup bitenin tam olarak görülmediği anlaşılıyor. Yani hâlâ Ankara"nın gerçekleri ayrı, Güneydoğu"nunki ayrı.
2006-2007"de Diyarbakır"da kurulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) adlı oluşum küçük bir parlamento niteliği taşıyor. DTP"li milletvekilleri ve belediye başkanlarının yanı sıra Hak-Par ve KADEP gibi Kürt partilerini, Güneydoğu"daki birçok ilden sivil toplum ve meslek örgütleri temsilcilerini, bazı tanınmış aydınları vs. bünyesinde barındırıyor. 100 kişilik “Daimi Meclis”i olan DTK"nın, 900"den fazla üyesi ve küçük bir yürütme kurulu bulunuyor.
Anayasa Mahkemesi"nin kapatma kararıyla birlikte DTP"li milletvekilleri de DTK bünyesinde çalışmalarını sürdürme kararı aldılar. DTP"li milletvekillerinin katılımıyla, DTK artık fiili bir parlamento gibi çalışacak.
Demokratik Toplum Kongresi çalışmalarına üst düzeyde katılan bir Kürt siyasetçi, bu konuda şunları söyledi: “Milletvekilleri istifa ettiklerini açıkladılar. Eğer Abdullah Öcalan “dönün” demezse, vekillerin TBMM"ye dönmeleri mümkün değil. Örgüt (PKK) milletvekillerinin artık DTK bünyesinde çalışmalarını istiyor. DTK da zaten fiili olarak Kürtlerin parlamentosu konumundadır.
Yeni sanılmasın, iki yıl önce DTP"ye kapatma davası açıldığında İmralı, Diyarbakır"daki Demokratik Toplum Kongresi"nin parlamento gibi çalışabileceğine dikkat çekmişti. 28.11.2007"de “İki merkezli Türkiye” başlıklı görüşme notlarında Öcalan, şunları belirtmiş: “Sorun DTP"nin kapatılıp-kapatılmaması değil. Sorun Kürtlerin legal zeminde siyaset yapabilmesi. Devlet eğer Türkiye"de Kürtlerin siyaset yapmasının önünü kapatırsa Diyarbakır"da Demokratik Toplum Kongresi var. O da olmazsa siyasetin merkezi dağ olur. Kürtlerin inisiyatifi PKK"ye geçecektir, PKK inisiyatif kullanır...”