Kuzey Irak'ta çağdaş bir devlet kuruluyor. Bu sıradışı
söz 1999 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit tarafından
televizyon kameraları önünde söylendi.
Hatırlandığı üzere, kanlı terör örgütü Abdullah Öcalan'ın
Türkiye'ye tesliminden iki gün sonra da Başbakan Ecevit, Öcalan'ın
Türkiye'ye getirilmesi konusunda ABD ile olan ilişkilerimizin bir
"alış veriş" olduğunu söylemiş ve bu 19 şubat 1999 tarihli
gazetelerde yer almıştı Ecevit'in 1999 yılında yaptığı bu iki
konuşmadan yedi yıl önce 1992 yılında, Amerika'da ki yahudi
lobisinin ünlü sözcüsü Willam Safire, The New York Times
gazetesinde yayınlanan "Kürt Devletine Giden Yol" başlıklı
sansasyonel senaryosunda şunu istiyordu;
"Türkiye'ye PKK'nın kellesi verilmeli ve karşılığında Kuzey
Irak'ta kurulacak Kürt Devleti'ni kabul etmesi istenmelidir...
Safire'nin bu önerisinden de anlaşıldığı üzere, PKK kuruluşundan
itibaren ABD-İsrail ikilisinin kontrolü altında olduğu. Öcalanın
Türkiye'ye gelince " Ben rolümü oynadım" demesi ve daha sonrada
hakkında verilen idam kararının infaz edilememesi, Körfez
savaşından 1999 yılları arası Türkiye'yi yöneten bazı
yöneticilerinde bilerek ya da bilmeyerek bu komploya dahil
olduğu...
Bu noktada, 1993 yılının ilk aylarında dönemin NATO Başkomutanı
dönemin ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral John Shalikashvili'ye
İncirlik Üssün'de verilen gizli brifingi hatırlamakta fayda var...
1993 yılında Amerikalı brifing subayı, Orgeneral Shalikashvili'nin
bir sorusuna şu cevabı veriyordu;
"PKK'nın görevi, Kürt Devletinin kuruluş süresi boyuca
Türkiye'yi angaje tutmaktır".
İşte bu danışıklı angajman, Türk Devleti'nin en önemli
kurumlarını içeriden ele geçirmiş olan "İsrail köstebekleri"
tarafından bahane olarak kullanıldı... Kürt Devleti'nin "Güney
Ayağını" kurmakla görevli olan kişi Barzani... Körfez savaşından bu
yana "Irak'ın toprak bütünlüğü esastır" diye diye Irak'ı böldük...
Çekiç Güç'ün amacının "Kürt Devleti" kurmak" olduğunu bile bile
İncirlik'te üstlendirdik... Zaten Çekiç Güç'ün kurulmasını teklif
eden de Türkiye idi...
Yahudi lobisin talimatıyla, Barzani'nin peşmergelerini, Türk
Subaylarına eğittirdik... Irak'ı bölmek için ABD-İsrail ikilisince
silahlandırılan ve ayaklandırılan teröristlere Ankara'da diplomatik
temsilcilik açtık... Kuzey Irak'ta ki devletin alt yapısını inşa
ettik... Irak'la yaptığımız ticaret üzerinden Barzani'ye haraç
ödeyerek milyarlarca dolar kaynak aktardık... Kuzey Irak'ta ki
Yahudi-Kürt peşmergelerin, pasaport göstermeyi kabul etmeyen Resmi
Türk görevlilerini, tartaklayarak göz altına almalarına "kasten"
boyun eğdik...
Buna "kasten" boyun eğmekle, Türk Milleti'ni, oradaki devleti
kabul etmeye alıştıracağımızı umduk... Türkiye'yi "angaje" tutmakla
görevli olan Öcalan'ı, Türk istihbaratçılarının operasyonundan
kurtarabilmek amacıyla, telefonla dolaylı yoldan uyaran bir
"Generalizm", Öcalan'ın "görevini" tamamlayabilmesini
sağladı...
Sonuç;
Kuzey Irak’ta tam bir Yahudi-Kürt hakimiyeti kurarak bölgeyi
İsrail’in bir eyaleti haline getirmek istiyorlar… Irak'ta tarihde
ki ilk bağımsız Kürdistan devleti kurulması için Mesud Barzani'nin
planladığı tarih ortaya çıktı... Referandum için içinde
bulunduğumuz Ağustos ayında düğmeye basılacağı açıklanmıştı...
Anlaşıldığı üzere 1992 yılında Willam Safire'nin "Kürt Devletine
Giden Yol" başlıklı makalesi tıkır tıkır işlemekte…