Kürdistan'ın kurulması mümkün mü?
Abone olKuzey Irak'ın ardından Suriye'nin kuzeyindeki Kürt yapılanması Kürdistan'ın yakında kurulup kurulmayacağı sorusunu akla getirdi.
Suriye'de PYD'nin özerklik adımları, Alman medyasında
'Kürdistan' tartışmasını yeniden gündeme taşıdı. Alman uzmanlar,
Ortadoğu’da bağımsız bir Kürt devletini, kısa vadede gerçekçi
görmüyor.
Ankara, Suriye'deki gelişmelerle ilgili şu günlerde yoğun bir
diplomasi trafiğine sahne oluyor.
Deutsche Welle Türkçe servisinin haberine göre Suriye'nin
kuzeyinde Kürt Demokratik Birlik Partisi PYD'nin özerklik yönünde
adımları ve bu adımların bölge ülkeleriyle çeşitli Kürt gruplar
üzerindeki etkisi yoğun bir şekilde tartışılıyor. Ankara'ya
çağrılarak Türkiye-Suriye sınırında ‘de facto’
bölge kabul edilemez uyarısında bulunulan PYD Başkanı Salih
Müslim'in ardından, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı
Neçirvan Barzani de Türkiye'de temaslarda
bulundu.
Son gelişmeler, Ortadoğu'da bağımsız bir Kürt devleti olasılığını
Alman medyasında da tartışma gündemininin ilk sıralarına taşıdı.
Almanya'nın siyasi analiz dergilerinden Zenith, Temmuz-Ağustos
kapağında bir Kürdistan haritası yayınlayarak, ”Bu ülke
hâlâ önlenebilir mi?” şeklinde bir başlık attı. Aynı
şekilde Spiegel Online konuyla ilgili Kürtlerin Mücadelesi değdi”
başlığı altında BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ile
yapılmış bir röportaj yayınladı ve Suriye’deki gelişmeler ile
Türkiye arasında bir paralellik olup olmadığını tartışmaya
açtı.
'Bağımsızlık kapısı aralandı,
ancak...'
İsveç Lund Üniversitesi Ortadoğu Araştırmalar Merkezi’nden Prof.
Dr. Umut Özkırımlı, PYD’nin PKK’nın içinden çıkmış
bir oluşum olduğunu ve bugün itibariyle Türk hükümetinin de bu
oluşumla diyalog içinde olduğunu belirterek, bunun dahi paralellik
kurmak için yeterli olduğunu söylüyor. Özkırımlı, Kürtlerin
bulundukları Irak, İran, Suriye ve Türkiye’deki durum ve
ihtiyaçlarının farklı olduğunu bu nedenle bölgede kısa vadede
birleşmiş bir Kürt devletinin beklenmediğini ifade ediyor. Ancak
uzun vadede böyle bir olasılığın mümkün olabileceğini de şu
sözlerle ifade ediyor:
“Arap devrimleriyle birlikte Kürtler yavaş yavaş kendi içlerinde
bağımsızlık kurmaya başladılar. Bu hareketle Kürtlere bağımsızlık
kapısı aralandı. Kürtlerin önündeki en büyük engel bu dört parça
arasında çatışmalar, kavgalar olmasıydı. Bu son yapılan kongrede
gördük ki bunu da aşmaya başladılar. Yani bütün Kürtler
birbirleriyle konuşuyorlar ve birlikte hareket etmeye başladılar.
Günün birinde bağımsız bir ulus devleti biçiminde de olabilir bu;
başka bir biçimde de olabilir özerklik, konfederasyon bunu
bilemiyoruz. Ama bu olacak. Bir vadede olacak, tabii yakın vadede
değil."
İNTERNETHABER'İN GÜNDEM
HABERLERİ SAYFASINI GÖRDÜNÜZ
MÜ?
Ortadoğu’da Kürtler ve siyasi İslam ile ilgili çalışmalarıyla
tanınan Viyana Üniversitesi Siyasal Bilimler Enstitüsü Öğretim
Üyesi Thomas Schmidinger, bağımsız Kürdistan’dan ziyade
birbirleriyle ilişki içinde özerk Kürt yönetimlerinin daha muhtemel
olduğunu dile getiriyor:
“Elbette farklı coğrafyalarda pek çok Kürt, uzak bir hedef dahi
olsa Kürt ulusal devleti hayalini kurmaktadır. Ancak siyasi
aktörler realiteyi yani bunun gerçekleşme olasılığının düşük
olduğunu görmekteler. Bu noktada gerçekleşebilir olan ise Kürt
nüfusunun yoğun olduğu devletler içinde özerk
oluşumlar ve bu özerk oluşumların işbirliği içinde olabileceği bir
form."
'Kürt devleti uzak bir
ihtimal'
Alman Bilim ve Politika Vakfı‘ndan Ortadoğu ve İslam Bilimleri
Uzmanı Guido Steinberg de farklı siyasi ve
sosyoekonomik koşullar nedeniyle birleşmiş bir Kürt devleti
olasılığının düşük olduğunu savunuyor:
“Bölgedeki Kürtler çok iyi biliyorlar ki bulundukları devletler
böyle bir oluşuma düşmanlıkla karşılık vereceklerdir. Bu Türkiye,
İran ve daha düşük düzeyde de olsa Irak için geçerlidir. Suriye’de
ise ilişki yürütülebilecek bir devlet olmadığından yola çıkıyoruz.
Suriye’deki Kürtler özerkliğe doğru gidiyorlar, ama ülkedeki direnç
bir Kürt devleti oluşumuna müsaade etmeyecektir. Kürtler adına bu
konudaki yegâne olasılık ekonomisi nispetten daha kuvvetli ve
böylesi bir durumda tek hamisi Türkiye olacak olan Kuzey Irak
olabilir."
Aynı şekilde Almanya’nın önde gelen Ortadoğu uzmanlarından
Prof.Dr.Udo Steinbach da bölgedeki Kürtleri içine alacak tek bir
devletin uzak bir ihtimal olduğunu kaydediyor:
“Yakın bir tarihte birleşmiş bir Kürdistan ya da tek
bir Kürt devletini görebileceğimizi sanmıyorum. Şu anda Suriye'de
olan PYD'nin tek taraflı bir adımıdır. Kaldı ki Suriye'deki Kürt
varlığı ile Kuzey Irak'taki Kürt hükümeti arasında uzun süredir
devam eden bir husumet var. Bu nedenle Suriye'deki oluşumu
abartmamak gerekiyor. Ama şunu da görmek lazım, Suriye'deki
çatışmalar Türkiye'de çoktan etkisini göstermeye başladı."
'Türkiye dengeleri iyi kullanırsa
kazanır'
Suriye'deki Kürtler ve Türkiye'deki Kürtler arasındaki yakın
akrabalık ilişkilerine dikkat çeken Steinbach, Erdoğan’ın ülkede
Kürtlerle yürüttüğü barış sürecinde gerekli adımları atmakta
geciktiğini söylüyor. Ortadoğu uzmanı, Türkiye bu konuda harekete
geçmediği takdirde bunun ülkedeki Kürtleri harekete geçirmek için
başta Esad yönetimi olmak üzere dış güçler tarafından
kullanılabileceği uyarısında bulunuyor.
Viyana Üniversitesi'nden Thomas Schmidinger ise Türkiye'nin
Suriye'deki Kürt oluşumuyla hemen diyaloga geçmesini doğru bir
yaklaşım olarak değerlendiriyor. Türkiye'nin böylece Kuzey Irak'ta
olduğu gibi Suriye sınırında da ona bağlı ve onun desteğine ihtiyaç
duyan bir müttefik elde edebileceğini belirten Thomas Schmidinger,
dengeleri iyi kullandığı takdirde Türkiye'nin kazanacağını
kaydediyor. Schmidinger, bununla birlikte Türkiye'nin dışarıdaki
Kürtlerle diyalog ve kontrolünün, içerdeki Kürtlerle uzlaşı ve
barıştan geçtiğini savunuyor.