Kurban eti nasıl dağıtılır, kimlere verilmez? Diyanet Kurban eti nasıl paylaşılır?
Abone olKurban eti kimlere verilmez? Bayramın ilk günü kurban kesim işlemlerini tamamlayıp, pay edindikleri eti aldıktan sonra kurban etinin ne kadarının dağıtılacağını öğrenmek isteyen vatandaşlar, internet üzerinden sorgulamalarına başladı. Peki kurban eti nasıl pay edilir? İşte Diyanet açıklaması...
Kurban eti nasıl dağıtılır, kimlere verilmez sorusu, bayram
öncesin en çok merak edilen konulardan biri. Kurban eti pay
edilirken bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını,
bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir
kısmının da evde yenmesi tavsiye edilir. Peki Kurban eti nasıl
dağıtılır, kimlere verilmez? Kurban eti akrabaya verilir mi? İşte
ayrıntılar...
Kurban eti nasıl dağıtılır, akrabaya verilir mi?
Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir kısmının da evde yenmesini tavsiye etmiştir (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10).
Kurban etinin tamamı evde bırakılabilir (Tahâvî, Şerhu me‘âni’l-âsâr, IV, 185). Ancak, durumu iyi olan müslümanların, toplumda muhtaçların arttığı bir dönemde kurban etlerinin çoğunu hatta tamamını dağıtmaları daha uygun olur.
Şâfiî mezhebine göre ise, kurban etinden az da olsa fakirlere verilmesi gerekir (Bkz. Nevevî, el-Mecmû‘, VIII, 413).
Kurban etlerinin mutlaka yedi fakire dağıtılması gerektiği
şeklindeki anlayış doğru değildir. Kişi udhiyye kurbanını kestikten
sonra bunun bir kısmını ihtiyaç sahiplerine, bir kısmını akraba ve
komşularına verdikten sonra geriye kalan kısmını kendi evi için
kullanabilir. Bu hüküm adak olmayan udhiyye kurbanlarıyla
ilgilidir. Vekâletle kurban kesen kuruluşların da udhiyye
kurbanlarının etlerini söz verdikleri yerlerin dışına
dağıtmamaları, vekâlete aykırı davranmamaları gerekir.
Büyükbaş bir kurbanlığın hissedar sayısının mutlaka 3, 5, 7 gibi tekli sayılarda olması gerektiği anlayışı doğru değildir. Bir büyükbaş hayvana yedi kişi ortak olabildiği gibi altı kişi de ortak olabilir. Önemli olan her birinin hissesinin yedide birden az olmamasıdır.
Kurban ibadetinin yerine getirilmesi için, gerekli şartları
taşıyan bir hayvanın usulüne uygun olarak kesilmesi şarttır. Kesim
gerçekleşmeksizin yalnızca bağışta bulunmak veya sadaka vermek
kurban ibadeti yerine geçmez. Bu bağlamda “Kesimsiz kurban bağışı”
vb. adlar altında yapılan bağışların hiçbir dini dayanağı
bulunmamakta olup söz konusu bağışlar kurban sayılmaz. Dolayısıyla
toplumumuzdaki kurban anlayışını zedeleyecek bu tür uygulamalara
itibar edilmemelidir.
Bir kurban hissesi yalnızca bir kişi içindir. İmkânı olmayan birden
fazla kişinin, tek kişilik bir hisseye ortak olabileceği anlayışı
dinen doğru değildir. Bu itibarla küçükbaş bir hayvana birden fazla
kişinin ortak olması ya da büyükbaş bir kurbanlığa yediden fazla
kişinin hissedar olması caiz değildir. Aynı hisseye birden fazla
kişinin ortak olması halinde kurban ibadeti yerine getirilmiş
olmaz. Bu bağlamda vekâletle kurban kesen kuruluşlar kendi adlarına
değil, sadece vekâlet veren kimseler adına kurban kesebilirler.
İnsanların bir araya gelerek topluca Hz. Peygamber adına bir kurban hissesine girmeleri şeklinde bir uygulama dinimizde mevcut değildir. Dolayısıyla dinî duyguların istismarına yönelik bu tür uygulamalardan uzak durulmalıdır.
Dinimizde kabir kurbanı veya ölü kurbanı adıyla bir kurban türü
bulunmamaktadır. Ölenin vasiyeti yoksa onun adına udhiyye kurbanı
kesilmesi gerekmez.