'Kuranı Kerim'in mealini keşke Nazım yazsaydı'
Abone olTürk Edebiyatı Vakfı Müdürü Cemal Aydın Diyanet'in Kuran mealinin Allah'a saygısızlık olduğunu belirterek 'Keşke Nazım Hikmet yazsaydı' dedi.
İNTERNETHABER.COM- Türk Edebiyatı Vakfı Müdürü Cemal
Aydın Diyanet İşleri Başkanlığı’nın onayıyla Diyanet Vakfı
tarafından yayımlanan Kur’ân-ı Kerim’in Türkçe mealini çok ağır
eleştirdi. Aydın, T24'ten Hazal Özvarış'a yaptığı
açıklamalarda “Diyanet’in yaptığı (Kuranı Kerim'in Türkçe
meali) Allah kelâmına, Allah’a saygısızlıktır.”
dedi.
"DİYANET'İN TAVRININ SEBEBİ..."
Diyanet’in tavrının sebebi 'lakaytlık' olduğunu ileri
süren Cemal Aydın’a göre, "kutsal kabul edilen kitaplar
arasında orjinali hiç bozulmadan saklanmış tek kitap Kur'ân-ı
Kerim" Aydın, Diyanet'i eleştirdiği açıklamalarında 'şiirsellik'
vurgusunu yaparak şöyle konuştu:
KURAN VE ŞİİRSELLİK
"Kur’ân-ı Kerim inmeden önce Arabistan’da her sene şiir fuarları
düzenlenirdi, 7 şiir beğenilir, Kâbe’ye altın yaldızlı harflerle
asılırdı. Ama Kur’ân-ı Kerim gelince dilinden öyle etkileniyorlar
ki üstüne bir söz söylenmiyor, fuarlar yapılmıyor. Şairleri
susturmuş Kur’ân-ı Kerim’in Türkçesinin sizce nasıl olması lazım?
Pırıl pırıl. En sivrilmiş edebiyatçımız, kimimiz varsa, onlarla
çevrilmesi lazım. Ama bunlar ne yapmışlar? 5-6 kişi bir araya
gelmiş, bölüşmüşler ve hızlıca bir tercüme yapmışlar. Bu 5-6 kişi
dönüp birbirlerinin ne yazdığını bile kontrol etmemiş. Bir sayfada
“Şu sayfaya bakın!” diye not yazıyor, o sayfayı açıp bakıyorsunuz,
öyle bir açıklama yok. Bu bir sene olsa, dersin ki “Vakit
bulamadılar” ama aradan geçen 20-30 sene ve bu eser her
basıldığında 100 binlerce satıyor. E insan, ben mütercimim, bir kul
kelamını tercüme için 40 kere metni gözden geçiriyorum, dostlarıma
okutuyorum. Neden? Hem yazara, hem de okura saygımdan ötürü. İnsan
sözüne böyle bir saygı gösterilirken, Allah kelâmına bin kat daha
fazlasını göstermek lazım."
"LAKAYTLIK"
Diyanet'in bu tavrının lakayt olduğunu öne süren Cemal Aydın,
'lakaytlık'tan kastını şöyle açıkladı: "Bilerek, istenerek yapılan
bir saygısızlık değil bu. Lakaytlık, ilgisizlik, boş vermişlik,
üzerine titrememe, ‘ben ne yaptım’ diye bakmama; budur."
"ANLAŞILMAZ, YAVAN, YONTULMAMIŞ BİR DİL..."
'Diyanet'in 'lakaytlığı'nın sonucunun ayetlerin yanlış olmasa da
anlaşılmaz mealler yarattığını' iddia eden Aydın, şu ayetlerin
anlaşılmaz, yavan ve yontulmamış bir dil kullanıldığını öne
sürerek, 'Siz herkesi susturmuş bir lisanı, en rafine, en zarif
şekilde tercüme etmek durumdasınız. Bunun için de şairlerden yardım
almalısınız' dedi.
İşte Aydın'ın 'yavan bir meal' olarak nitelediği o
ayetler:
“Bir toplum diğer bir toplumdan (sayıca ve malca) daha
çok olduğu için yeminlerinizi, aranızda bir fesat aracı edinerek
ipliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kadın) gibi
olmayın...”
“Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim”, “İnsanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık”, “Allah onları herhalde memnun kalacakları bir girilecek yere sokacaktır.”
"NAZIM HİKMET KALEME ALMIŞ OLSAYDI..."
Nazım Hikmet'in meal yazmış olmasından daha memnun kalacağını ifade
eden Aydın'a göre, 'önemli olan Allah kelamının güzel verilmesi' ,
bu yüzden de 'Nâzım Hikmet veya Nâzım Hikmet’ten daha üstün biri
varsa o yapsın isterdim. Avrupa’da inanmadıkları halde mealler
yazan kişiler oldu.' dedi.
CEMAL AYDIN KİMDİR?
Yüksek İslâm Enstitüsü ve İstanbul Üniversitesi Fransız ve Roman
Dilleri ve Edebiyatı Bölümü mezunu Cemal aydın 2001’den beri
yürüttüğü Türk Edebiyatı Vakfı Müdürlüğü’nün yanı sıra İslam
dünyası için özel öneme sahip Roger Garaudy’nin Türkçedeki
mütercimi ünvanına sahip. Ayrıca, son olarak çevirdiği
Mevlâna'nın konuşmalarından derlenen "Fîhi Mâ Fîh" adlı kitap dâhil
50’ye yakın kitabı Türkçeye kazandıran Aydın, Türkiye Yazarlar
Birliği 2002 Çeviri Ödülü’nün de sahibi.