Kur'an'ı Japoncaya çevirdi
Abone olOlağanüstü bir kavrayış yeteneğine sahip olan dilbilimci Japon gençlere Arapça öğretti.
Musa Carullah'ın talebesi olan Toshihiko Izutsu ömrünü
dil öğrenmeye verdi. Yedi yılda Kur'an'ı Japoncaya
çevirdi.
Olağanüstü bir kavrayış yeteneğine sahip olan dilbilimci Japon gençlere Arapça öğretti.
İslam'ı Musa Carullah'tan öğrenen Toshihiko Izutsu, 4 Mayıs 1914'te Tokyo'da doğdu. Dil bilimi alanındaki lisans ve lisansüstü öğrenimini Keio Üniversitesi'nde tamamladı.
Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Farsça, Türkçe, Sanskritçe, eski ve yeni Çince öğrendi. Izutsu, “Küçükken babam beni zazen (Zen Budizm'i pratiği) yapmam için zorlardı. Ben bu alana fazla ilgi duymuyordum. Kendimi dil öğrenmeye verdim. 18 yaşıma geldiğimde Rusça dersleri veriyordum” diyerek dil öğrenme macerasının nasıl başladığını anlatır.
KAVRAYIŞ YETENEĞİ
Kur'an'ın ilk Japonca çevirisini 1951 yılında başlayıp 1958'de bitirdi. Lübnan'da altı ay, Mısır'da bir yıl kalarak birçok ilim adamıyla tanıştı.
1961'de Kanada'ya giden ve orada on sekiz yıl kalan Izutsu, McGilI Üniversitesi İslâm Araştırmaları Enstitüsü'nde Ebü'l-Hasan el-Eş'ari, İbn Sînâ, Gazâlî, Sühreverdî el-Maktûl ve Muhyiddin İbn Arabî gibi âlim ve düşünürleriyle ilgili dersler verdi.
1969'da, görev yaptığı İslâm Araştırmaları Enstitüsü'nün Tahran kolunun kurucuları arasında yer aldı.
Her yıl Tahran'daki Felsefe Cemiyeti'nde seçkin isimlerin bulunduğu öğrenci topluluklarına İbnü'l-Arabî'nin Fusûsu'l-Hikem'i üzerine ders okuttu.
1972'den 1974'e kadar devam eden bu derslere katılan William Chittick şöyle anlatıyor: “Biz Fusûs'u okuyor, sonra İngilizce'ye çeviriyorduk. O bizim çevirimizi düzeltiyor, sonra açıklamaya geçiyordu.
Izutsu'nun olağanüstü bir Arapça kavrayış yeteneği vardı. Bütün Fusûs şerhlerini okuduğu anlaşılıyordu. Yine de kendi lengüistik yorumlarıyla orijinal fikirler ortaya koyuyordu.”
KURAN'IN SEMANTİĞİ
Izutsu 1979'da ülkesine döndü. Hayatının sonraki kısmını büyük
ölçüde telif çalışmalarıyla geçirdi ve İslâm felsefesi, tasavvuf,
irfanî düşünce, özellikle Kur'an semantiği üzerine eserler
yayımladı. Milletlerarası ilim camiasında haklı bir ün
kazandı.
7 Ocak 1993'te hayatını kaybetti. Onun İslâm dini ve düşüncesiyle
ilgili eserleri alışıldık oryantalist modelinin dışında kalır. Bu
eserlerin ana hedefi, sistemin iç dinamiğini ortaya koymak olduğu
için dayandığı metafizik çerçeve ve lengüistik yapı, diğer
unsurların önüne geçer.
Üslubu, İslam'a karşı son derece önyargısızdır. Batı felsefesinin, doğunun irfanî felsefesinden öğrenecek çok şeyi olduğunu vurgularak, kendi felsefi mirasına hor bakan pek çok Müslüman'a ders verircesine bu düşüncenin gerçek değerini ortaya koyan eserler bırakmıştır.
JAPON GENÇLERE ARAPÇA ÖĞRETTİ
20. yüzyılın önemli Müslüman düşünürlerinden Musa Carullah Bigiyef'in hareketli bir hayatı oldu. Memleketi Kazan'dan ayrıldı. 1949'da vefat edene kadar bazen tahsil bazen de sürgün olarak bir çok ülkede bulundu.
1938'de yolunun düştüğü Japonya'da bir sene kalabildi, ancak önemli tohumlar saçtı. Japon gençlere Arapça öğretti, İslam'ı anlattı. Onlardan biri de Izutsu idi.
HOCASININ İZİNDEN GİTTİ
Bir gün Musa Carullah, yetenekli gördüğü ve ilerleme kaydeden talebesi Toshihiko'ya “Yarın yeni bir kitaptan derse başlayacağız” dedi.
Japonya'da o kitabın nasıl bulunacağını soran talebesine başını işaret ederek “işte burada” diye cevap verdi. Ertesi gün derse başladılar.
Musa Carullah hafızasından o kitabı okudu ve öğrencisine yazdırarak ders verdi. Yıllar sonra Izutsu bir Arap ülkesinde eski bir sahafa gitti.
Tozlu rafları karıştırırken hocasının kendisine hafızadan okuttuğu kitaba rastladı. Kitabın hocasının anlattığıyla tıpatıp aynı olduğunu hayretle müşahede etti.