Kuran'da uzaylılarla ilgili yer alan sır!
Galerinin tamamı için tıklayınızSonra îsâ ve eshâbı, tûr dağından yere inerler. Yeryüzünde
onların kokmuş leşlerinin olmadığı bir karış yer
bulamazlar. Îsâ ve eshâbı, yine Allahü teâlâya yalvarırlar; cenâb-ı
hak, horasan develerinin boyunları gibi kuşlar
gönderir. Onlar leşleri alıp Allahü teâlânın dilediği yere atarlar.
Sonra cenâb-ı hak, pekçok yağmur indirir ki,
hiçbir ev ve çadır, yağmuru geçirmeye engel olamaz. O yağmur, bütün
yeryüzünü tertemiz, yemyeşil bir hâle getirir.
Sonra yeryüzüne: meyvelerini bitir. Evvelki gibi feyz ve bereket
ver, diye emrolunur. İşte o gün bir cemâat, tek
nardan yiyip doydukları gibi, onun kabuğu ile de gölgelenirler.
Otlağa gönderilen deve, sığır, koyun ve keçilerin
de sütleri bereketli olur. Öyle ki sağmal devenin sütü, kalabalık
bir cemâati, sığırınki bir kabîleyi, koyunun sütü
de yakın akrabâdan bir cemâati doyurur. İşte bunlar, böylece bolluk
içinde huzurlu bir hayat geçirirken, Allahü
teâlâ hoş bir rüzgâr gönderir. Bu latîf rüzgâr onları
koltuklarından tuttuğu hâlde, her mümin ve müslümanın rûhları
kabz olunur. Ortada en şerli insanlar kalır. O zaman da
birbirleriyle boğuşurlar. Eşekler gibi halkın huzûrunda
alenen zinâ ederler. İşte bu fenâ kimseler üzerine de kıyâmet
kopar.”