Diyetisyen Murat Topoğlu insan vücuduna faydalarıyla bilinen besinleri anlattı. Ama bu besinler sıradan besinler değil. Onların en büyük özelliği Kuran-ı Kerim'de adlarının geçmesi. İşte o mucize besinler. Bunlardan biri ve belki en önemlisi hurma. Pankreasta ensülin salgılanmasını düzenli sağlayarak şeker dengesini korur. Doğumun kolay olmasını sağlar. (Kuran'daki Meryem Suresi) Loğusalıkta süt hormonlarını harekete geçirerek anne sütünün artışını sağlar. (Meryem Suresi). Peygamber Efendimiz, “Kadınlarınıza loğusa döneminde hurma yediriniz. Kim loğusalığında hurma yerse onun çocuğu akıllı ve ağır başlı olur” diyor. Çünkü hurma Hz. Meryem'in loğusalığındaki yiyeceği idi. Şayet hurmadan daha iyi bir yiyecek olsaydı; Allah diğer meyveleri Meryem'e ikram ederdi. Dekstroz ve früktoz oranı yüzde 75 ile 87 arasında değişir. Glikoz yoktur. İçinde A, C, B1, B2, B3, B6, B9 (folik asit), B12, K, vitaminleri, betakaroten, ayrıca oligo element var. A vitamini bilindiği üzere çok etkili bir anti oksidandır. Dolayısıyla halk arasında tavukkarası olarak da bilinen gece körlüğünü önler. Aynı zamanda ağız ve akciğer hastalıklarında oldukça etkilidir. Betakaroten (pro vitamin A), doğada natürel olarak bulunan A vitamininin ilk formatıdır. Bu vitamin, vücudumuzdaki DNA, hücre zarı ve protein yapısını destekler. Dolayısıyla kalp ve damar hastalıklarının oluşumunu engeller. Sperm oluşumunu destekler. Zeaksantin maddesi de yaşlılığa bağlı kas erimesini önler. Vücuttaki kas kaybını engeller. İdrar söktürücüdür. Dolayısıyla ödem oluşumunu önler. Taze hurmanın içinde bulunan pitosin maddesi, adet sancılarına çok iyi gelir. Liften çok zengin olduğu için bağırsakların çalışmasını düzenler; böylece kabızlığın (konstipasyon) birebir ilacıdır. Aynı zamanda yüksek lif sayesinde kötü kolesterol olan LDL'nin düşmesine neden olur. Ayrıca bağırsak kanserine yol açabilecek biyokimyasal maddelerin azalmasını sağlar. İçinde bulunan flavonoid, polifenol anti oksidamı olarak bilinen tanin maddesini içerir. Tanin iltihabı, vücuttaki kanamaları önleyen bir maddedir. Ayrıca içinde oligo element (az bulunan elementler) vardır: Sodyum, potasyum (Muzdan 2.5 kat daha fazladır), kalsiyum, demir, bakır, manganez, çinko, magnezyum, kükürt, klor, fosfor, florin (Diğer meyvelerden 4 kat daha fazladır. Diş eti ve diş sağlığı açısından önemlidir.) Demir: Hurmanın içinde 0.9 mg/100 gram vardır. Kırmızı kan hücrelerinin içindeki kanın rengini veren hemoglobinin oluşumunda en etkili bir mineraldir. Günde 15 adet orta boy hurma, bir insanın günlük demir ihtiyacını karşılar. Potasyum: Kalp atış hızı ve tansiyonun düzenlenmesi için önemlidir. Kalsiyum ve fosfor: Kemiklerin erimesini önler. Bakır: Kırmızı kan hücrelerinin oluşumunu destekler. Birçok özelliğinin yanı sıra acıkmayı geciktirdiği için zayıflamaya çok yardımcı bir meyvedir. Özellikle çok acıkma ve çok tatlı ihtiyacı duyulunca 10 adet beyaz veya sarı leblebi 2 hurmayla beraber yenilip üstüne 1 bardak su içilirse 2-3 saat boyunca açlık hissedilmez. BAL Früktoz ve glikoz gibi doğal şekerler içerir. Bunun yanı sıra magnezyum, potasyum, kalsiyum, bakır, iyot, çinko, sodyum klorür, kükürt, demir ve fosfor gibi mineralleri de içerir. Ayrıca B1, B2, B3, B5, B6 ve C vitaminleri vardır. Sindirimi çok kolay olduğu için bağırsakların ve böbreklerin daha iyi çalışmasına yardımcı olur. Hızlı bir enerji kaynağıdır. Ilık su ile karıştırılıp içildiğinde 7 dakikada kana karışır. Bu da beynin çalışmasını hızlandırır. Kan yapımına destek olur. Anti mikrobik bir ajandır. Belirli bakterilerin, maya ve küfün büyümesine engel olur. Vücut direncini ve savunma mekanizmasını artırır. Antioksidandır. Yaraların üzerine sürüldüğünde deriyi oluşturan epitelyum dokusunun gelişimini hızlandırır. Dokuda hidrojen peroksit (oksijenli su) oluşturarak mikropların üremesini önler. Dolayısıyla böcek sokmaları, deri kesiklerinde, ekzamada ve yanıklarda etkilidir. Çünkü anti enflamatuvar (iltihap önleyici) etkisi vardır. Yeni kılcal damarların oluşumunu artırır. Bal biraz tarçın ve su ile karıştırılıp ağrı olan yere sürülünce ağrının azaldığı görülür. Ayrıca bu karışım biraz zeytinyağı ile karıştırılıp uygulanırsa saç dökülmelerini de (15 dakika saçlı deride bırakılıp yıkanırsa) engeller. 1 kaşık bal ile yarım çay kaşığı toz tarçın karıştırılarak günde 3 defa yenilirse öksürük ve balgam atımını artırarak gribal enfeksiyonları bertaraf eder. Ayrıca 2 kaşık bal, 4 kaşık limon suyu ve az bir tuz karıştırılıp gargara yapılırsa boğaz enfeksiyonunu azaltır. 2 kaşık bal ile 3 tatlı kaşığı toz tarçın demlenmiş çay içinde eritilerek içildiğinde kolesterol seviyesini azaltır. Anti aging (yaşlanmayı geciktiren) bir besindir. ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI Zeytinyağı, kalp damarlarını korur ve besler. Meme kanserinin oluşumunu engeller. Kötü kolesterolü düşürür ve damarların daralmasını önler. Antioksidandır. Damar sertleşmesini engelleyen polifenol içerir; özellikle ilk sızma zeytinyağında vardır. Mide kanserine yakalanma oranını düşürür. Anne sütünü artırır. Adek vitamini içermektedir. Oleik asit içerir. Bu, tekli doymamış yağ asididir. Bunun kanseri önlediği, artık bilimsel çalışmalarla ispatlanmıştır. Mide ülser oluşumunu engeller. SİRKE Sindirimi ve metabolizmayı hızlandırır. Bu sayede zayıflamada oldukça yardımcı bir yer alır. Besinlerin mide asidi tarafından parçalanmasını hızlandırarak ince bağırsaklara geçişini hızlandırır. Dolayısıyla ince bağırsağı temizler. n Ağızda gargara yapılırsa mikropları öldürerek enfeksiyonların gelişmesini önler. Günde 2 defa 2 ay boyunca baştaki saçlı deriye sürüldüğünde, para şeklinde açılmış (mantar enfeksiyonu olmayan) saç dökülmelerinde çok etkilidir. Uykusuzluk için 1 çay kaşığı elma sirkesi ile 2 çay kaşığı bal 1 bardak ılık suda eritilip içilirse (akşam yemeğinden 1.5 saat sonra) uyumaya yardımcı olur. Zayıflama için günde 3 defa yemeklerden sonra (aç karnına asla) 1 tatlı kaşığı içilmesi önerilir. Ensülin salgısını ve kan şekerini düzenler. (