Kuran-ı Kerim'in değişmediği ispatlandı
Abone ol10 yıllık çalışma sonucunda orijinal 4 mushaf ile günümüz Kur'an-ı Kerim'ini kelime kelime ve harf harf kontrol ederek, aralarında herhangi bir değişikliğin olmadığını kanıtladı.
Eski Diyanet İşleri Başkanı Dr. Tayyar Altıkulaç, 10 yıllık
çalışma sonucunda orijinal 4 mushaf ile günümüz Kur'an-ı Kerim'ini
kelime kelime ve harf harf kontrol ederek, aralarında herhangi bir
değişikliğin olmadığını kanıtladı.
Altıkulaç, günümüz Kur'an-ı Kerim'i ile dünyadaki 4 orijinal mushaf
üzerinde IRCICA ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın katkılarıyla yürüttüğü
çalışmalar hakkında bilgi verdi.
KUR'AN-I KERİM'İN DEĞİŞMEDİĞİNİ KANITLAMIŞ
OLDUK
Yıllardır ''Kur'an-ı Kerim'in hiç değişmediği, tahrife
uğramadığı''nın ifade edildiğini ancak kanıtlanamadığını dile
getiren Altıkulaç, IRCICA ve Türkiye Diyanet Vakfı'nca basılan
orijinal mushafların özel faksimile nüshalarının, Kur'an-ı Kerim'in
herhangi bir değişikliğe uğramadan günümüze ulaşmış bir kitap
olmasıyla ilgili olduğunu söyledi.
MUSHAFLARI DİJİTAL ORTAMDA ÇEKEREK KİTAP HALİNE
GETİRDİK
Mushafların en eski belgelerinin kütüphanelerde saklı bulunduğunu
ve kimsenin bunların kapağını açıp inceleme fırsatı bulamadığını
anlatan Altıkulaç, teknolojik gelişmelerin sonucu dijital çekim
sayesinde kütüphanelerdeki mushafları dijital ortama aktardıklarını
ve kitap haline getirdiklerini kaydetti.
Orijinali Topkapı Sarayı Müzesi'nde bulunan ve Halife Hz. Osman'a
izafe edilen Mushaf-ı Şerif'in IRCICA tarafından hazırlanan özel
faksimile nüshası ile bugün dünyanın her yerinde okunmakta olan
Kur'an-ı Kerim'i kelime kelime, harf harf, hatta diş diş kontrol
ettiğini ve arada herhangi bir değişikliğin olmadığını tespit
ettiğini anlatan Altıkulaç, aynı çalışmayı Kahire'de bulunan ve
yine Hz. Osman'a ait olduğu söylenen El-Meşhedü'l-Hüseyni mushafı
üzerinde de yaptığını kaydetti.
Taşkent, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde bulunan mushaflar
üzerinde de aynı çalışmayı yürüttüğünü belirten Altıkulaç, ''Bunlar
hep ayrı ayrı coğrafyalarda henüz hicretin birinci asrı içinde
yazılmış mushaflar. Mushaflar birbirleriyle tam bir paralellik
içinde oldukları gibi, dünyanın her yerinde okunan Kur'an-ı
Kerim'lerle de aynı paralelliği gösteriyorlar. Küçük, basit
esasıyla ilgisi olmayan imla farklılıkları var ama esası
ilgilendiren hiç bir şey yok. Ne fazla, ne eksik.Müslümanlar için
çok önemli bir sonuç olarak değerlendiriyorum'' dedi.
Altıkulaç, çalışmalarının San'a mushafı üzerinde devam ettiğini
belirterek, ''O da bitmek üzere, yakında matbaaya göndereceğiz''
diye konuştu.
İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr.
Ekmeleddin İhsanoğlu, çalışmanın çok önemli sonuçlar ortaya
çıkardığını belirterek, ''Çalışmalar sonucunda Kur'an-ı Kerim'in
vahyedildiği andan bugüne olduğu gibi ulaştığı, bir harfinin, bir
kelimesinin ne fazla ne az olduğu tespit edildi'' diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Türkiye'de Hz. Osman
dönemine ait 3 önemli mushaf bulunduğunu, bunların birini Diyanet
Vakfı'nın, diğer ikisini de IRCICA'nın neşrettiğini belirterek,
'San'a Mushafı'nın da yakında neşredileceğini bildirdi.