Kuraklık yaşanan Edirne'nin 5-6 aylık içme suyu kaldı
Abone olEdirne'nin içme suyunun karşılandığı Kayalıköy Barajı'ndaki su seviyesi yüzde 2'lere düşünce, kentin içme suyu Süloğlu Barajı ve açılan kuyulardan karşılanmaya başlandı. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, kuraklığın tehlike olduğunu belirterek, "Baktığımızda 5-6 aylık, içme suyu kuyuları hariç barajlarımızda su var." dedi.
Türkiye'nin buğday, ayçiçeği, çeltik gibi ürünlerin en önemli
merkezlerinden olan Trakya, son 91 yılın en kurak dönemini yaşıyor.
Üreticiler, ayçiçeği ve buğday gibi ürünlerde kuraklık nedeniyle
verim kaybı yaşarken, bölgede içme suyu ve sulama amaçlı kullanılan
baraj ve göletlerin bazıları kuruma noktasına geldi, bazılarında su
seviyeleri ciddi oranda düştü.
'Trakya'daki 14 barajdaki doluluk oranı yüzde 20'den
yüzde 33'e yükseldi'
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) verilerine göre, son
yağışlarla birlikte Trakya'daki 14 barajdaki doluluk oranı yüzde
20'den yüzde 33'e yükseldi. Edirne'nin içme suyunu sağlayan
Kırklareli'deki Kayalıköy Barajı'ndaki doluluk oranı da yüzde 2'ye
düştü. Barajdaki su seviyesinin düşmesi üzerine Edirne Belediyesi,
kentin içme suyunu Süloğlu Barajı'ndan sağlamaya başladı. 45
milyon metreküplük hacmi bulunan Süloğlu Barajı'ndaki doluluk oranı
ise yüzde 32 olarak ölçüldü.
Edirne'de su kuyuları açılıyor
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, kentin içme suyunu 2017
yılından itibaren Kayalıköy Barajı'ndan sağladıklarını belirterek,
"Ancak geçtiğimiz yazın ve bu yılın Trakya'da son 91 yılın en kurak
dönemi olması nedeniyle Kayalıköy Barajı'ndaki su rezervinin de ölü
hacme yaklaşması nedeniyle biz tekrar daha yüksek kapasiteli,
yaklaşık 14 milyon metreküp suyu olan Süloğlu Barajı'na
döndük DSİ ile ortak çalışmayla. İçme suyu ihtiyacımızın büyük
kısmını 2 - 2,5 aydır Süloğlu Barajı'ndan karşılıyoruz, bir kısmını
da yüzde 30'luk kısmını da Paşaçayırı'ndaki içme suyu kuyularından
karşılıyoruz. Bu anlamda DSİ Genel Müdürlüğü'ne ve Edirne Bölge
Müdürlüğü'ne teşekkür ediyorum. Çok entegre bir çalışmamız var.
Paşaçayırı'nda 12 tane içme suyu kuyumuz var ve hepsi faal durumda.
Geçen hafta arkadaşlarım teknik çalışma yaptı ve şimdi 3 tane
daha ilave kuyu açıyoruz burada. Dolayısıyla kuyu sayımız 15'e
çıkacak. Yine Süloğlu Barajı hattı ile Kayalıköy Barajı hattının
birleştiği noktada 2 hattı birleştiriyoruz. Çünkü Süloğlu hattı çok
eski. Onunla ilgili de proje hazır, yakında DSİ ihaleye çıkacak.
Arada kalan 7 kilometrelik asbest hattı çelik hatta çevireceğiz ve
bundan sonra çok uzun yıllar Edirne suyun taşınması anlamında bir
sıkıntı yaşamayacak" dedi.
'Bizim var olan su kaynaklarını çok daha efektif
kullanmamız gerekiyor'
Kuraklığın tehlike olduğunu söyleyen Gürkan, "Bununla ilgili de
üzerinde çalıştığımız çeşitli konular var. Suyun daha tasarruflu
kullanılması, daha ekonomik kullanılması şeklinde. Onu da
önümüzdeki günlerde daha tasarruflu konusunda nasıl davranmamız
gerektiği ile ilgili vatandaşımıza açıklayacağız. Yine bu çalışmayı
da DSİ ile müştereken yapıp Edirne kamuoyuna açıklayacağız. Bir
kampanya tarzında bu. Bu konuda çok senaryo, teori var. Bir çoğu da
şunu işaret ediyor: gelecekteki en büyük tehdit su veya en büyük
savaş su kaynaklarıyla ilgili olacak savaş. Bunu teorisyenler,
bilim insanları söylüyor. Bizim var olan su kaynaklarını çok daha
efektif kullanmamız gerekiyor, çok daha yerinde kullanmamız
gerekiyor" diye konuştu.
'5 -6 aylık, içme suyu var'
Edirne'nin içme suyunun sağlandığı Süloğlu Barajı'nda 14 milyon,
Kayalıköy Barajı'nda ise 8 milyon metreküp su bulunduğunu belirten
Gürkan, "Bu su şu anda yeterli mi? Edirne'ye yeterli mi? Şu an için
yeterli. Ama çok yakın zamanda, yani 1-2 ay gibi değil.
Baktığımızda 5 -6 aylık, içme suyu kuyuları hariç barajlarımızda su
var. Bu zaman zarfında mutlaka yağışların olacağını ön görüyoruz.
Yağışlarla beraber barajlardaki su seviyesi arttıkça bu sıkıntı
azalacak. Ama dediğim gibi bizim var olan suyu da alabildiğine
kullanalım demememiz gerekiyor. Arkadaşlarım bir çalışma yapıyor.
Musluklar için bir aparat var. Suyun daha tasarruflu kullanılmasını
öngören bir takım çalışmaları var. Önümüzdeki günlerde bunu
açıklayacağım. Ama şu kesin; kuraklığın nasıl ilerleyeceğini
kestiremiyoruz. Yağışların ne miktar olacağını bilemiyoruz. Mesela
Trakya'da uzun yıllardır kar yağışı da yok. Yine yeraltı sularında
ciddi çekilme söz konusu. Düne kadar 10 metrede bulduğumuz artezyen
suları bugün 50 - 100 - 300 metrede bulunuyor. Bunları hem çıkarmak
daha zorlaşıyor, hem taşımak daha maliyetli hale geliyor. O nedenle
vatandaşlarımızın bu anlamda evlerinde, işyerlerinde kullandıkları
suyu daha ekonomik, daha tasarruflu ve daha efektif kullanmaları
çok önemli" ifadelerini kullandı.
'Toprak suya doymadı'
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, bölgede yaşanan
kuraklığın üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, "Son dönemde
buğday ekiminden bu yana yaklaşık 160 kilo yağış aldık ama bu
yağışlar şu an için yeterli fakat toprak yeterli seviyede su
doyumuna ulaşmadı. Barajlarda ise bırakın Edirne'yi Türkiye
genelinde doluluk oranı yüzde 20 - 30'larda. Doğal olarak da
yağışlar gelmezse bu ekilen ve bundan sonra ekilecek ürünleri bu
durum etkileyecektir. Bizim için Edirne olarak yapmamız gereken
akıp giden 2 nehrimize odaklanmak önemli olan. Bu nehirlerimiz akıp
denize dökülüyor. Özellikle hiçbir yere su kullanılmayan bu kış
döneminde barajlarımızı buradan doldurup yaz döneminde sulama
gereken dönemde sulayabilir hale getirmemiz gerekiyor. Burada da
her zaman bahsettiğim projesi biten Çömlekköy Barajı çok önemli.
İhale aşamasında olan bu barajı, bakanlığımızın bir an önce ihale
aşamasında olan bu projeleri hayata geçirip sonrasında da bütün
sulama alanlarını, yatırımlarını arttırarak hayata geçirilmesi
gerekiyor. Bulgaristan sınırından sonra suya ilk hakim
olabileceğimiz alan Çömlek Köy Barajı. Burada suyu depolayıp,
ihtiyaç olduğunda da kuraklık döneminde sulayabilir hale getirmemiz
gerekiyor" diye konuştu.
'Ciddi yağış olması lazım'
Arabacı, Türkiye genelinde içme suyunun riskli hale geldiğini
belirterek, "İnşallah yağış olacaktır. 2008 yılından sonra bir tek
geçen yıl bu kadar düştü yağış oranı. Önceki yıllarda yaklaşık 700
kilogramdı. Geçen yıl 400 kilograma kadar düştü. Seviye bayağı
düştü. Hemen hemen yarı yarıya diyebiliriz. Ciddi bir düşüş var. Bu
sene inşallah güzel geçer. Şu ana kadar yağan yağışlar sadece
mahsul ihtiyacını karşıladı. Bundan sonra yağışlar ciddi ve güzel
yağması lazım. Ama bizim bir an önce kendi suyumuzu karşılayabilir
ve depolayabilir hale gelmemiz lazım. Bunun için de sulama ve baraj
projelerine yatırımı arttırarak, suyu çiftçimizle buluşturmamız
gerekiyor. Hasada yansır demek için şu an çok erken. Belki çok
kurak bir yıl geçebilir ama mahsulün ihtiyacı olduğu dönemlerde bir
kaç yağmur alırız ve önceki yıllardan daha iyi verim alırız. Ama şu
an bunu söylemek için henüz erken" dedi.