Kuraklık kehaneti doğru çıktı
Abone olİki yıl önce konuştuğunda herkes tuhaf karşılamıştı. Öğretim üyesi Nalbantçılar'ın tahmini tuttu şimdi gururli mu gururlu.
Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Tahir Nalbantçılar'ın, Konya'nın ve Türkiye'nin
kuraklıktan kavrulduğu 2007 yılında yaptığı, ''2 yıl sonra kuraklık
bitip yağışlı periyoda girileceği'' tahmini tuttu.
Konya'daki uzun dönem yağış rejimiyle ilgili bir tez hazırlayan
Yrd. Doç. Dr. Nalbantçılar, Konya'nın ve Türkiye'nin en kurak geçen
yıllarından birini yaşadığı 2007 yılında, Anadolu Ajansı (AA)
muhabirine, kuraklıkta tek etkenin küresel ısınma olmadığını
açıklamıştı.
Kuraklıkla ilgili yapılan tahminlerin çoğunun ''küresel ısınmaya''
dayandırıldığı dönemde Nalbantçılar, Konya Ovası'nda yaşanan
kuraklığı bütünüyle dünya genelinde atmosferdeki 0.6 derecelik
ısınmaya bağlamanın yanlış olduğunu vurgulayarak, ''Konya'daki
kuraklığın en büyük nedeni, 20 yıl yağışlı 20 yıl yağışsız geçen
periyot. Şu an kurak periyodun 18. yılındayız'' demişti.
Konya Meteoroloji Bölge Müdürlüğü verilerine göre, 2007 yılında 1
Ocaktan 1 Mayısa kadar olan dönemde Konya kent merkezine 72
kilogram yağış düştü. Bu rakam 2008 yılındaki 4 aylık dilimde 102
kilogram olarak gerçekleşirken, bu yıl aynı dönemde geçen yıla göre
yağış miktarı yüzde 71 oranında artarak 175 kilograma ulaştı.
Konya kent merkezinde Nisan ayı boyunca metre kareye toplam 56.5
kilogram yağış düştü. Geçen yılın Nisan ayında düşen toplam yağış
miktarı ise metre kareye 19 kilogramda kalmıştı. Böylece Konya'da
bu yıl Nisan ayı yağışları geçen yıla göre yaklaşık yüzde 194
oranında arttı.
Yrd. Doç. Dr. Tahir Nalbantçılar, Konya'ya düşen bu yılki bol
yağışın, Konya ve çevresinde yaklaşık 20 yıl sürdüğünü tahmin
ettiği kurak periyodun sonra erdiğinin açık bir kanıtı olduğunu
söyledi.
Geçen yılların aksine bu yıl Konya ve çevresindeki hububat
yetiştiricilerinin yağışlardan son derece memnun olduğunu belirten
Nalbantçılar, baraj ve göllerdeki doluluk oranlarının da geçen
yıllara göre önemli oranlarda artış gösterdiğini vurguladı.
Yrd. Doç. Dr. Nalbantçılar, 2 yıl önce kuraklığın hat safhada
yaşandığı dönemde AA'ya yaptığı, ''Kuraklığın 2 yıl sonra
biteceği'' yönündeki tahminin o dönemde bazı çevrelerce
eleştirildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Hem 2 yıl önceki bilimsel verilerin analiz edilmesiyle ulaştığım
tahminlerin doğru çıkmasına, hem de yağışların başlamasına
sevindim. 2007 yılı yaz aylarında yaptığım açıklamada, küresel
ısınmanın dünyanın karşı karşıya bulunduğu en büyük tehlikelerden
biri olduğunu, ancak karşılaşılan her türlü iklimsel farklılığın
küresel ısınmayla açıklanamayacağını söylemiştim. 2 yıl önceki bu
tahminimi, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün yağış kayıtları tutmaya
başladığı tarihten 2007'ye kadar yapmıştım. Söz konusu teze konu
olan araştırmamda, 1949-1969 yılları arasındaki dönemin kurak,
1969-1989 arasındaki 20 yıllık periyodun yağışlı geçtiğini, 1989
yılında kurak periyodun başladığı ve devam etmekte olduğu sonucuna
vardım. Bu verilere göre geçtiğimiz 2 yılda yaşanan ciddi
kuraklığın görüldüğü dönemi de içine alan 20 yıllık periyodun 2009
yılında biteceği tahmininde bulunmuştum. Bu yıl yağışlar önemli
oranda arttı ve söz konusu tahmin doğru çıktı.''
BU DURUM, TÜRKİYE GENELİ İÇİN DE GEÇERLİ
OLABİLİR
Bu 20 yıllık birbirini takip eden ''yağışlı ve kurak'' periyotların
dünya üzerindeki jeolojik olayların belli aralıklarla döngüsünden
kaynaklandığını bildiren Nalbantçılar, Konya için 2009 yılında
başladığını varsaydıkları yağışlı periyodun, Türkiye için de
geçerli olabileceğini söyledi.
Nalbantçılar, ancak söz konusu tahminin tümüyle Konya'nın yağış
verileri baz alınarak gerçekleştirildiğinden, Türkiye için bilimsel
bir genelleme yapılmasının doğru olmayacağını sözlerine ekledi.
2007'DE NE DEMİŞTİ?
Nalbantçılar, 8 Ağustos 2007'de yaptığı açıklamada, şunları
kaydetmişti:
''Küresel ısınma dünyanın karşı karşıya bulunduğu en büyük
tehlikelerden biri, ancak karşılaşılan her türlü iklimsel farklılık
küresel ısınmayla açıklanamaz. Türkiye'de kuraklığın en yüksek
düzeyde hissedildiği Konya Havzası'nda görülen olumsuz etkiler
büyük oranda, bölgeye has mevsimsel döngüye bağlı olarak
gelişiyor.
Bölgede yaşanan kuraklığı bütünüyle dünya genelinde atmosferdeki
0.6 derecelik ısınmaya bağlamak yanlış. Küresel ısınmanın yağış
rejimi üzerindeki ilk somut etkileri, ancak 20-30 yıl geçtikten
sonra anlaşılabilir. Kuraklık bugün gerçek anlamda hat safhaya
ulaşmış durumda. Ancak, Konya'daki kuraklığın en büyük nedeni, 20
yıl yağışlı 20 yıl yağışsız geçen periyot.
Şu an kurak periyodun 18. yılındayız. İşlerin yolunda gitmesiyle
yağışlı periyoda girilmesi durumunda belki yeraltı sularının eski
seviyelerine gelmesi 20-30 yılı bulabilir. Ancak nehir, göl gibi
yüzey suları normal seviyelerine 5-10 yıl içinde geri
dönebilir.''