Kur operasyonunda Merkez Bankası hesapları bozdu
Abone olMerkez Bankasının hızlı bir şekilde hayata geçirdiği adımlar, Türk lirası üzerinde baskı oluşturarak yüksek kar elde etmek isteyen yatırım kuruluşları ve traderların hesaplarını bozdu.
Bazı uluslararası yatırım bankaları ve medya kuruluşları tarafından Merkez Bankasının rezervleri konusunda başlatılan tartışma ortamı, swap piyasası ve döviz kurlarındaki düşüşü "geçici ve tartışmalı adımlara" bağlamaları ile devam etse de atılan adımlar, döviz kurlarındaki oynaklığı azalttı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervleri yakın dönemin en tartışılan konularının başında geliyor. Bu konuda özellikle uluslararası medyada yanıltıcı haberlerin çıkması rezervleri gündemin odağına yerleştirdi. TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, 30 Nisan’da yılın 2’nci Enflasyon Raporu toplantısında rezervlere ilişkin sorulara cevap vermiş ve rezervlerdeki dalgalanmanın istisnai, yakın döneme özgü ve sıra dışı olmadığını ifade etmişti.
Çetinkaya, TCMB'nin rezervlerindeki dalgalanmalarda en belirleyici unsurlardan birinin, döviz ve TL piyasalarının etkin işleyişini sağlamak adına bankalara sunulan çeşitli likidite araçlarının piyasa gelişmelerine bağlı olarak TCMB tarafından farklı yoğunluklarda kullanılması olduğunu belirterek, piyasayı desteklemek amacıyla çok sayıda döviz likiditesi aracı sunan ülkelerde rezerv tartışmalarının, uluslararası rezerv varlık ya da brüt rezervler üzerinden yapılmasının en uygun yöntem olduğunu dile getirmişti.
Swap piyasasına ilişkin önlemler etkili oldu
Rezerv tartışmalarına benzer bir şekilde swap piyasasıyla ilgili alınan önlemler konusunda haber ve yorumlar gündemi yoğun bir şekilde meşgul etmişti. TCMB, mart ayının son haftasında Londra swap piyasasında faizlerin yükselmesine neden olan Türk lirası likidite sıkışıklığının etkilerini sınırlamak amacıyla döviz karşılığı Türk lirası swap imkanının limitlerini artırmıştı.
Bu çerçevede, döviz karşılığı Türk lirası swap piyasasında vadesi gelmemiş toplam swap satış işlem limitinin Döviz ve Efektif Piyasaları işlem limitlerinin yüzde 10’undan kademeli olarak artırılarak 4 Nisan 2019 itibarıyla yüzde 40’a yükseltilmesi, yurt dışı swap piyasasında gözlenen Türk lirası likidite sıkışıklığının normalleşmesini sağlamıştı.
Londra swap piyasasında Türk lirasına karşı alınan spekülatif ve arbitraj amaçlı pozisyonların, alınan tedbirlerle engellenmesi bu piyasada bir hafta ile sınırlı kalacak yüksek faize neden olsa da Türk lirası üzerindeki olağan dışı baskıları azalttı.
Küresel risk iştahı azaldı, Merkez Bankası tepkisi gecikmedi
Rezerv ve swap piyasası tartışmaları henüz unutulmadan bu kez seçim gündemi ve ticaret savaşı endişeleri ile hareketlenen döviz kurlarında oynaklığı azaltacak önlemlerin tartışılmasına neden olabilecek haber ve açıklamalar dikkati çekiyor.
Uluslararası piyasada ABD Başkanı Donald Trump'ın, Çin ile yürütülen ticaret müzakereleri devam ederken, 200 milyar dolar değerindeki Çin menşeli ürünlere uygulanan yüzde 10'luk vergi oranını yüzde 25'e çıkartması ile azalan küresel risk iştahı, diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinde olduğu gibi TL üzerinde de baskıya neden oldu.
Azalan küresel risk iştahı ve Türkiye'de YSK'nın İstanbul'da seçimin yenilenmesi kararı sonrası döviz kurlarında artan oynaklığa TCMB'nin tepki vermesi gecikmedi.
Merkez Bankası, finansal piyasalardaki gelişmeleri dikkate alarak, finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla TL ve yabancı para zorunlu karşılıklarda düzenleme yaparken, 1 hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara vererek TL'nin maliyetini ve dolar likiditesini artırdı.
Döviz kurlarında oynaklık azaldı
Bu gelişmeler neticesinde Türk lirasında görülen sert dalgalanmalar yerini daha sakin bir seyre bıraktı. Dün 6,25 sınırına kadar yükselen dolar/TL, TCMB'nin adımları sonrası başlayan düşüşünü Asya piyasalarında hızlandırarak 6,05'e kadar geriledi. Dolar/TL bugün 6,10'un altında işlem görüyor.
Bugün, bazı medya kuruluşlarında yer alan haber ve yorumlarla Merkez Bankasının adımlarını itibarsızlaştırma çabası dikkati çekiyor.
Resmi olmayan kaynaklara dayandırılan haberlerle kamu bankalarının Asya piyasalarında dolar satışı yaparak döviz kurunu düşürdüğü yönünde iddialara yer veren medya kuruluşlarının söylemleri, analistler tarafından gerçekçi bulunmuyor.
TL üzerinde kurdukları baskıyı kazanca dönüştürmeye çalışan yatırım şirketleri ve traderlar, Londra swap piyasasında açığa satış için yeterli TL bulamamaları ve Merkez Bankasının adımları sayesinde bekledikleri düzeyde bir kur kazancı sağlayamadı.