Kupa avcısı Mancini

Abone ol

Galatasaray’da teknik direktör Fatih Terim’in yerine en büyük aday olarak gösterilen İtalyan teknik adam Roberto Mancini, üst düzey takımlar...

Galatasaray’da teknik direktör Fatih Terim’in yerine en büyük aday olarak gösterilen İtalyan teknik adam Roberto Mancini, üst düzey takımlarda kazandığı başarılarla dikkat çekiyor.
Kariyeri başarılarla dolu olan Mancini, Inter’e 3 lig şampiyonluğu, Manchester City’ye 2010-2011 sezonunda FA Cup, 2011-2012 sezonunda Premier League ve aynı yıl FA Community Shield şampiyonu yaptı. Lazio’da 2002 yılında teknik direktörlüğüne getirilen Mancini takımına İtalya Kupası’nı kazandırdı.
Bu arada İtalyan teknik adam, daha öncede 2000-2001 yılında Fiorentina teknik direktörlük görevinden ayrılan Fatih Terim’in yerine gelmişti. Mancini, Galatasaray’ın başına geçmesi halinde, Terim ile ikinci kez halef-selef olacak.

FUTBOLCULUK KARİYERİ DE BAŞARILARLA DOLU
49 yaşındaki Roberto Mancini İtalyan teknik adam Roberto Mancini, futbol kariyerine 1981 yılında Serie A takımlarından Bologna’da başladı. 1982’de Sampdoria’ya transfer olan Mancini, 1997 yılına kadar bu takımda oynadı. Burada Gianluca Vialli ile dinamik bir forvet ikilisi oluşturan Mancini, takımının 1991’deki tek lig şampiyonluğu, dört İtalya Kupası ve 1990’da Kupa Galipleri Kupası’nı kazanmasında önemli rol oynadı. Sampdoria’da oynadığı zamanlarda Mancini, takımda söz sahibi bir oyuncuydu ve Sven-Goran Eriksson ve David Platt gibi isimlerin takıma transferinde etkili oldu. Sampdoria’daki oyunculuk yıllarında maç dışındaki agresif tavırlarıyla tanınan Mancini, Trevor Francis, Liam Brady ve Juan Sebastian Veron gibi futbolcularla tartışmalar yaşamıştı.
1994 yılına kadar İtalyan Milli Takımı’nda da oynayan Mancini, 1994 Dünya Kupası’nda yedek kulübesine çekilince, Milli Takım Teknik Direktörü Arrigo Sacchi ile tartıştı ve takımdan ayrıldı.

TEKNİK DİREKTÖRÜLÜK KARİYERİ
Sampdoria’nın ardından Lazio’ya geçen Mancini, burada Sven-Goran Eriksson’ın yardımcısı olarak da görev yaptı. Eriksson, Mancini’nin en başından beri teknik direktör olmak istediğini belirtiyor ve şunları söylüyor:
"Mancini, teknik direktör, malzemeci, otobüs şoförü idi, herşeyi o yapıyordu. Sampdoria’da oynarken, her antrenmandan önce takımı denetlerdi. Ona maçtan önce kendisini yormamasını söylerdim fakat o yine bildiğini okurdu"
Teknik direktör olarak ilk çalıştırdığı takım, Fiorentina oldu. 2001-2002 yılları arasında takımın başında bulunduğu sırada, Fiorentina, mali sorunlarla boğuşuyordu. Bu görevi sırasında zaman zaman oyuncu kadrosuna da giren Mancini, bir müddet para almadan çalıştı. Rui Costa ve Francesco Toldo gibi önemli oyuncuları satmak zorunda kaldığı için ölüm tehditleri aldı. Buna rağmen, 10 ay içinde Serie A’dan küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya olan takımı, İtalya Kupası’nı kazanacak seviyeye getirdi.
2002’de Lazio’nun teknik direktörlüğüne getirilen Mancini, burada da mali sorunlarla karşılaştı ve Hernan Crespo ve Alessandro Nesta gibi önemli futbolcuları satmak zorunda kaldı. Bununla beraber, Lazio’yu çalıştırdığı ilk sezonda takım UEFA kupası yarı finallerine ulaşmayı başardı.
Mancini, 2004’te Inter’e geçti ve takım 1989’dan beri İtalya liglerindeki ilk kupasını kazanmayı başardı. Inter’de dört sezon boyunca büyük başarılara imza atmasına rağmen, Şampiyonlar Ligi’ndeki başarısızlıktan dolayı Inter’in başkanı Massimo Moratti ile arası açıldı. 2008 yılında takımdan kovulacağı dedikodularının çıkmasının ardından Mancini, 2007-2008 sezonu sonunda istifa edeceğini açıkladı fakat daha sonra bu kararın vazgeçti. 29 Mayıs 2008’de görevine son verildi. Inter’le sözleşmesi gereği 2009 yılına kadar herhangi bir takımı çalıştıramayan Mancini, 2009’da Manchester City’e transfer oldu. Mancini, burada da takımını başarıya taşıdı ve Manchester City, Premier Lig tarihindeki en iyi noktada, beşinci sırada, tamamlamayı başardı.
Mancini’nin teknik direktörlük stilinde ise savunmaya önem vermesi dikkat çekiyor. Manchester City’i çalıştırdığı sırada verdiği bir röportajda, Mancini şunları söyledi:
“1-0’lık galibiyetleri seviyorum. Gol yemezseniz ve takımınızda Dzeko, Tevez ve Silva gibi oyuncular varsa yüzde 90 kazanırsınız.”
Yine Manchester City’i çalıştırdığı zamanlarda Mancini, uyumsuz oyuncuları performanslarını düzeltmeye teşvik etmek yerine, takımdan çıkardığı için eleştirilere maruz kalmıştı.
Mancini, özel hayatında dindar bir Katolik olarak biliniyor. Eşi Federica’yla 28 yıllık evliliğinde bir kızı ve iki oğlu bulunan Mancini’nin oğulları Filippo ve Andrea Inter’in genç takımında ve Manchester City’in U-21 takımında oynadı.
(İHA)

Günün Önemli Haberleri