Kulüp kasaları derbiyle doldu taştı
Abone olDerbilerde Türkiye'deki dört büyük futbol kulübünün kasasına kombine gelirleri hariç 17 milyon lira girdi.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) “Derbi Ekonomisi” araştırmasında, Türkiye'deki dört büyük futbol kulübünün kasasına 12 derbide bilet satışından kombine gelirleri hariç 17 milyon lira girdiği bildirildi.
İSMMMO'nun gerçekleştirdiği “Derbi Ekonomisi” araştırmasında, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor'un derbilerde, sahada yenilse de ekonomik olarak hep kazandıkları ortaya çıktı.
Türkiye'de dört büyük kulübün kasasına 12 derbide kombine gelirleri hariç bilet satışından 17 milyon lira girdiği belirtilerek, derbilerde taraftar mağazalarının toplam 6,5 milyon liralık satış yaptığı ifade edildi.
2009-2010 sezonu sonuna kadar Türkiye'de 7 derbinin daha oynanacağının altı çizilerek, Türkiye'de yıllık 1 milyar lirayı bulan futbol ekonomisinin yüzde 2,5'inin yalnızca derbilerdeki bilet ve taraftar mağazası satışlarından oluştuğu vurgulandı.
Fenerbahçe'nin, kendi sahasında oynadığı derbilerde, 52 bin kişilik Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın biletlerinin yarısını satışa sunduğu ve bu biletlerin satışından da 2,5 milyon liralık gelir elde ettiğinin tahmin edildiği belirtilerek, Beşiktaş'ın, kendi stadında oynadığı derbi maçlarında 32 bin kişilik İnönü Stadyumu'nu doldurduğu ve bu derbilerde Beşiktaş'ın kasasına maç bileti gelirlerinden 2 milyon lira girdiği bildirildi.
Galatasaray'ın da 22 bin 500 kişilik Ali Sami Yen Stadı'nın yaklaşık 12 bin 500 biletinin sezon başında kombine olarak satıldığı düşünülürse, derbi maçlarında, 10 bin biletin satışa sunulduğu ve kulüp yönetiminin 10 bin biletin satışından derbilerde kasalarına yaklaşık 750 bin lira girdiğini açıkladığı hatırlatıldı.
Trabzonspor'un maçlarını oynadığı 23 bin kişilik Avni Aker Stadyumu'nun 12 bin bileti sezon başında kombine olarak satıldığı, kalan 11 bin biletin de derbilerde satışa çıktığı ifade edilerek, kulüp yönetiminin, derbilerde bilet satışından ortalama 400 bin lira gelir elde ettiği belirtildi.
Derbilerden gelen gelirlerin artması için dört büyük kulübün daha büyük statlara ihtiyacı olduğunun altı çizilerek, Fenerbahçe'nin gelirlerine ilk etapta yetişmek için diğer büyük kulüplerin de stat yaptırmak istediği ifade edildi.
Galatasaray için 52 bin kişilik yeni Seyrantepe Stadı projesinin bu yüzden hayati önem taşıdığı vurgulanarak, Beşiktaş'ın da İnönü Stadı'nı yıkarak yerine yeni bir stat yaptırmak istediği duyuruldu.
BJK yönetiminin 42 bin kişilik yeni stadı için yaklaşık 2 yıldır merkezi otoriteden izin beklediği bildirilerek, Trabzonspor'un da Akyazı'daki stat projesinin hayata geçmesini dört gözle beklediği belirtildi.
TARAFTAR HARCAMALARI DERBİLERDE FARK ATIYOR
Derbilerde en çok Fenerbahçe taraftarının alışveriş yaptığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Fenerbahçe'nin Türkiye genelinde 64 Fenerium mağazası bulunuyor. Normal zamanlarda Fenerium'ların toplam günlük cirosu 100 bin lirayı bulurken, Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin oynandığı 25 Ekim;de Fenerium'ların günlük cirosu 600 bin liraya çıktı. Fenerbahçe'nin bir sezonda 6 derbi oynadığı düşünüldüğünde, derbi günlerinde toplam 3 milyon liralık lisanslı ürün sattığı ortaya çıkıyor. 39 mağaza, 2 Tır, 2 mobil araç, 2 internet sitesiyle toplam 45 noktada hizmet veren Galatasaray Store'un günlük cirosunun 50-70 bin lira arasında olduğu tahmin ediliyor. GS Store'larda maç günleri normal günlerin ortalama 3 katı, derbi günleri de normal günün 5-6 katı satış oluyor. Derbinin sonucunda takımın kazanması halinde maç sonu satışlarla birlikte bu rakam ortalama 10 katına çıkıyor. Beşiktaş, Kartal Yuvası mağazalarıyla taraftarına lisanslı ürünlerini ulaştırıyor. Geçen yılın lig şampiyonu Beşiktaş'ın Türkiye genelinde 34 Kartal Yuvası mağazası bulunuyor. Kartal Yuvası'nın günlük cirosu 20 ile 35 bin lira arasında değişirken, derbi günlerinde satışlar 150-200 bin liraya kadar çıkıyor. Trabzonspor'un Türkiye genelinde 12 TS Clup mağazası bulunuyor. TS Clup'ların normalde günlük toplam satış cirosu 25-30 bin lira olurken, derbilerde TS Clup'un cirosunun 2 kat artığı belirtiliyor. Ortalama 50 bin liralık cirosunun TS için 300 bin liralık derbi ekonomisine katkıda bulunduğunu hesaplayabiliriz. Bu arada, Trabzon'a ağırlıklı olarak yazlık turistlerin geldiği dönemlerde TS Clup mağazalarının günlük satışlarının toplam 100 bin lirayı gördüğü de oluyor.”
Derbilerin bir de görünmeyen ekonomisi olduğu belirtilerek, bir sezonda 12 derbi olduğu ve bunların da 3'ünü her takımın kendi sahasında oynadığı dikkate alındığında, sırf statlara gitmek için bütün bir sezon boyunca 388 bin kişinin hareket halinde olduğu bildirildi.
Kişi başı ulaşım maliyetinin en az 5 lira olduğu düşünüldüğünde 2 milyon liralık bir ulaşım gideri ortaya çıktığının altı çizilerek, kişi başı yemek, içecek gibi giderlerin yaklaşık 4 milyon liralık bir ekonomiye ulaştığı duyuruldu.
EVDE OTURAN DA HARCIYOR
Derbilerde, yalnızca statlara giden taraftar değil, gitmeyip evde oturanların da para harcadığı belirtilerek, 25 Ekim'de FB-GS derbisinde maçı evde izleyenlerin, yemeksepeti.com'dan 21 bin pizza siparişi vererek rekor kırdığı ifade edildi.
Türkiye'de 2,3 milyon Digitürk abonesinden 800 bininin Lig TV abonesi olduğu da belirtildi.
Taraftarın derbi zamanlarında yeni kulüp GSM hatlarına daha fazla geçiş yapmaya başladığı vurgulanarak, Ağustos ayından itibaren çalışmaya başlayan Trabzoncell'in normal zamanlarda 200-250 yeni abone kaydettiği, Trabzoncell'in nihai hedefinin 250 bin aboneye ulaşmak olduğu ve abone sayısı 100 bine ulaştığında kulübe yıllık 1 milyon dolar gelir sağlanacağının hesaplandığı bildirildi.
Futbol kulüplerinin gelirleri konusuna ilişkin araştırmada şu sonuçlara yer verildi:
“Futbol kulüplerinin en önemli gelir kalemlerinden birisi de naklen yayın gelirleri. Büyük kulüplerinin bütçelerinde bu gelirlerin oranı yüzde 55-60'a kadar çıkıyor. Ancak naklen yayın gelirleri sezonluk olarak oluşan puan sistemine göre belirlendiği için, derbi ekonomisinin bu gelirlere direkt olarak katkısı bulunmuyor. 2009-2010 sezonunda Süper Lig'deki 16 takıma yaklaşık 220 milyon lira yayın geliri dağıtılacağı öngörülüyor. Bu gelirin de yaklaşık beşte birinin dört büyük kulübe verileceği hesaplanıyor.
Türkiye'de futbol ekonomisinin büyüklüğü 500 milyon Avro'yu bulurken, dünyada futbol ekonomisinin toplam büyüklüğü 150 milyar Avro'yu buluyor. Bu da Türkiye gayri safi milli hasılası yarısı demek.”
“KEMİKSİZ KAZANÇ”
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan araştırmayı değerlendirerek, futbol ekonomisinin sürükleyici gücünün derbiler olduğunu belirtti.
Türkiye'de futbol ekonomisini büyütmek isteyenlerin öncelikle derbileri daha görkemli maçlar haline getirmesi gerektiğini ifade eden Arıkan, “Kulüplerin yeni stad projelerini hayata geçirmeleriyle birlikte derbiler, dolayısıyla da futbol ekonomisi büyüyecektir. Futbol ekonomisinin diğer sektörleri etkileme gücü de yüksek. Uzmanlar futbol ekonomisinin kendisi bir birim gelir yaratırken, diğer sektörlere dokuz birim para akıttığını vurguluyor. Futbolda devasa nakit para dönüşü söz konusu” dedi.
Futbol kulüplerini vergi listelerinde üst sıralarda görmek istediklerini ifade eden Arıkan, İSMMMO'nun araştırmasının derbi ekonomisinin lokomotifini maç gelirlerinin oluşturduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
Arıkan, derbilerden sağlanan gelirlerin artması için dört büyük kulübün daha büyük statlara ihtiyaç duyduğuna dikkati çekerek, taraftarın bugünlerde takımın lisanslı ürünlerini aldığının altını çizdi.
Yahya Arıkan, spor ekonomisinin ve sporun eğlencesinin yanı sıra yararlarının futbolla sınırlı olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Futbolun özellikle ekonomik boyutu ile Türkiye'de spor ekonomisini de sürüklediği bir gerçek. Hoşgörü ve saygının ön planda tutulmasını arzu ettiğimiz maçlarda köftecisinden su satıcısına, ulaşım araçlarına kadar herkes para kazanıyor. Beşiktaş hariç, kulüplerin halka açık şirketlerine ortak olan borsa yatırımcısı kulübün sadece gelirlerine ortak. Böyle olunca giderler kulübe kalıyor. Hissedarlar 'kemiksiz kazanç' sağlarken piyasa değerleri şişebiliyor. Gelir artışı da direkt olarak kar payına yansıyabiliyor.”