Kültürel değerler paraya yenik düştü
Abone olDillere destan "Karun Hazineleri" çok yıpratıldı. Türkiye'den yurtdışına kaçırılan ve zar zor geri getirilen hazineler, elverişsiz ortamda bulununca kimya değişimine uğrad
Türkiye’den yurtdışına kaçırılan ve uzun bir mücadeleden sonra
geri getirilerek Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen ‘Karun
Hazineleri’, iyi korunamadığı için korozyona uğradı.
Elverişsiz ortamda bulunan paha biçilemeyen eserler, ışığa maruz
kaldığı için fiziki ve kimyevi yönden bozuldu. ‘Karun
Hazineleri’nin korozyona uğradığını doğrulayan Uşak Kültür ve
Turizm İl Müdürü Şerif Arıtürk, nadide eserlerin bakım ve onarımı
için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yardım istediklerini
söyledi.
Çoğunluğu MÖ 7. yüzyılda kullanılan, yüzlerce altın sikkeden oluşan
Karun Hazineleri, parayı icat ederek insanlık tarihine damgasını
vuran Lidyalılara ait. Bu yüzyılda dünyanın en zengin ülkesi olan
Lidya ve bu ülkenin kralı Kroisos, servetiyle göz kamaştırmıştı.
“Karun kadar zengin” deyimi de Lidya ve Kral Kroisos’un
zenginliğini ifade etmek için kullanılmıştı. Uşak’a 25 kilometre
uzaklıkta Güre köyünde 1966, 67 ve 68 yılında yapılan 3 kaçak
kazıyla ortaya çıkarılan hazine, İzmir ve İstanbul üzerinden tarihî
eser kaçakçıları tarafından Amerika’ya satılmıştı. Türkiye’nin bu
eserlerin nerede olduğundan 1985’te haberi olmuştu. Kaçırılan
eserlerden 55 tanesinin 1985’te, ABD’de, Metropolitan Müzesi’nde
sergilenmesi, hazinenin nerede saklandığı konusunda ipuçları
veriyordu. Aynı müzenin depolarında saklanan eserleri almak için
Türkiye, 1987’de, zamanaşımı süresinin dolmasına 13 gün kala müze
aleyhine uluslararası dava açtı. Müze, 6 yıl süren davayı
kaybedeceğini anlayınca 1993’te ‘Karun Hazineleri’ni Türkiye’ye
iade etti.
Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen eserlerin durumu hiç de iç
açıcı değil. Güvenlik yeterince sağlanmamış, kameraları bulunmayan
müzede yer sıkıntısından dolayı onlarca eser üst üste istiflenmiş.
Müzede şu anda 2004 yılı verilerine göre 450 adet Karun
Hazineleri’ne ait parça, 15 bin 183 adet sikke, 20 bin 327 adet
arkeolojik eser, 62 adet mühür, 1447 adet etnografik eser olmak
üzere toplam 35 bin 573 adet eser mevcut. Yer problemi yüzünden
bunların sadece yüzde 5-10 kadarı sergileniyor. Müzenin içi, dışı
ve depoları tarihî eserlerle dolu. Tarihî taş ve anıtlar, müze
bahçesinde açık havada, doğa şartlarına terk edilmiş bir şekilde
ziyaretçi bekliyor.
Hazin durumdaki eserlerin bakım ve onarımı için Kültür Varlıkları
ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden uzman gönderileceğini, izin
verilmesi halinde restorasyona başlanacağını belirten Kültür ve
Turizm İl Müdürü Arıtürk, “Müzemizde 450 adet Karun Hazinesi’ne ait
parçanın yaklaşık 300 adedi sergileniyor. 150 adedini
sergileyemiyoruz. Zaman zaman bunları değiştiriyoruz. İnsanlarımız
hazine deyince, biraz değişik gözle bakıyor. Kapalı yerde
sergilemek zorundayız. Kapalı yerde sergilendiği zaman ışık
verilmeli ki görünsün. Tabii bunlar çeşitli madenlerden yapılmış
eserler. Elbette bunların arasında bazı deformeler, bozulmalar
oluyor. Mesela gümüşlerde kararmalar oluyor.” dedi. Eserlerin
tümünü sergilemekte zorlandıklarını kaydeden Arıtürk, yer sorununu
aşmak için müzenin yanındaki arsayı kamulaştırdıklarını; ancak
buranın da müzedeki eserleri sergilemek için yeterli olmadığını
belirtiyor.
Kaçırılanların çok azı geri geldi
Çeşitli yollarla yurtdışına kaçırılan pek çok eserin iadesi için
uğraş veren Türkiye, bu uğurda 20 milyon dolar harcadı. Türkiye’ye
getirilen eserler, yurtdışına kaçırılan eserlerin neredeyse onda
biri düzeyinde. Almanlar; Troya Hazineleri, Boğazköy Sfenksi, Konya
Beyhekim Camii Mihrabı ve Bergama Sunağı ile Aphrodisias
Heykeli’ni; Amerika, Herakles Heykeli, Nuriosmaniye Camii’nden
çalınan Kur’an-ı Kerim’i, Kumluca Eserleri’ni; Rusya, Troya
Hazinesi’nin bir bölümünü; İtalya, Lidya Yazıtı’nı; Fransa, Sultan
III. Selim Türbesi’nin çinilerini; Danimarka, Cizre Ulucami’nin
kapı tokmağı ve Seyyid Mahmut Hayrani’nin türbesinden çalınan
sandukayı devlet müzelerinde sergilemesine rağmen Türkiye’ye iade
etmiyor. Karun Hazineleri gibi iade edilen tarihî eserlerin
sağlıksız şartlarda sergilenmesi ise ayrı bir problem.
Haber : Melik Evren
Kaynak :