Krizler aslında bir nevi fırsat zamanlarıdır.
Fransa ile aramızda yaşanan kriz aslında tam da
özellikle kültür emperyalizminden kurtulmak için bir fırsat
sunuyor bize.
İnşallah ayağımıza kadar gelen bu fırsatı kaçırmayız.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un fitilini ateşlediği ve
başta Türkiye olmak üzere İslam ülkeleri ile yaşanan
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (a.s.m.)
hakaret içerikli karikatür krizinin en ateşli dönemlerini
yaşıyoruz. Şu anda ülkemizde ve diğer Müslüman ülke halklarında
haklı olarak Fransa ve Macron’a karşı büyük bir tepki
var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fransız mallarına karşı yapmış
olduğu boykot çağrısı halk nezdinde ilgi gördü. Şu anda
Fransız mallarına karşı bir boykot söz konusu ancak ben bu
boykotun Fransa için çok can yakıcı olacağını
düşünmüyorum.
Eğer milyar dolarlık boykot söz konusu olmazsa küçük çaplı
ürünlere yapılan boykot pek fazla etkili olmayabilir.
Fransa denince aslında ilk akla gelen şeylerden birisi
de kültür emperyalizmidir!
Fransızlar, dünyanın kaynaklarını doymak bilmez bir
açlıkla sömürürken aynı zamanda özellikle milletlerin benliklerinde
büyük tahribata yol açtılar. Bunu da kültür emperyalizmi yoluyla
yaptılar.
Başta Fransızca olmak üzere kendilerine ait birçok kültürel
olguyu kalıcı bir şekilde sömürdükleri ülkelere taşıdılar.
Türkiye’de ise Fransız kültürünün en büyük
temsilcisi Pierre Loti Tepesi’dir.
Eyüp Sultan Hazretlerinin hemen yanı başındaki bu
tepenin taşıdığı isim ilçenin maneviyatı ile o kadar terstir
ki…
Bir tarafta Peygamber aşığı ve bir sahabe, diğer tarafta
İslam düşmanı ve hakkında değişik iddialar dolaşan ne olduğu
bilinmeyen bir gayri müslimin adı…
Aslında bu tepenin isim değişikliği Fransa’nın kültür
emperyalizmine verilebilecek en güzel cevap.
Osmanlı zamanında adı İdris-i Bitlisi Tepesi olan bu
mekânın ismi 1934 yılında Cumhuriyetçiler tarafından ne
hikmetse Pierre Loti olarak değiştirildi.
Pierre Loti tepesi bugün adeta Fransız kültür
emperyalizminin vücut bulmuş hali olarak duruyor
karşımızda.
Doktorasını tarih üzerine yapan Mesut Özekmekçi’nin
araştırmalarına göre Birinci Cihan Harbinde Fransa
ordusu ile Çanakkale Savaşı’nda Türklere karşı savaşmış Pierre
Loti!
Ne hazindir ki toplum olarak sorgulama melekelerimizi
yitirdiğimiz için her gün binlerce insan tarafından ziyaret edilen
en mutena caminin ve kıymetli bir simanın medfun bulunduğu ilçenin
tepesine verilen ismin kim olduğundan bîhaberiz.
Bir ahlâk düşmanı ve fukarası ile karşı karşıyayız
oysa.
Yıllardır İstanbul Sözleşmesi özelinde
dikkatleri çekmeye çalıştığımız LGBT rezaletinin
üyelerinden olan, Türklere karşı savaşmış bir Fransız
subayından bahsediyoruz.
Nazım Hikmet’in bile aleyhinde şiirler yazdığı,
romanlarında Müslümanlar ve özel olarak Müslüman Türk kadınları
aleyhinde zikrettiği yakışıksız ifadeler sebebiyle, döneminin
yazarları tarafından mütemadiyen eleştirilmiş bir ahlâksızdan söz
ediyoruz.
Bugün Fransa’ya karşı yapılacak olan bir gıda boykotu
bir süre sona erecektir.
Ancak başta Pierre Loti Tepesi olmak üzere Fransız
kültür emperyalizmi üzerinde yapılacak boykot sonrası
gerçekleştirilecek değişiklikler sonsuza kadar kalıcı
olacaktır.
Ayrıca Türkiye’de başlayacak böyle bir boykot,
bütün dünyada Fransız kültür emperyalizmi üzerinde de
domino etkisi yapacaktır.
Bir düşünsenize bütün dünyada Fransız kültür
emperyalizmine yapılan boykot sonrası Fransızca isimlerin
değiştirilmesinin yapacağı etkiyi. Sanırım bu
Fransızlar üzerinde adeta atom bombası etkisi
yapacaktır.
Yakın bir geçmişte Ayasofya’yı asli hüviyetine
kavuşturan sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan isteğim/iz
Pierre Loti Tepesi’nin isminin de
değiştirilmesidir.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, siz ki Ayasofya
başta olmak üzere Kariye ve benzeri birçok yapıyı gerçek
kimliğine kavuşturmuş birisisiniz. Böylesine büyük işleri yapabilen
birisi için Pierre Loti ismini değiştirmek çok da zor
olmasa gerek.
Lütfen sizden rica ediyorum/z, eğer Fransızların canını
gerçekten yakmak istiyorsanız Pierre Loti Tepesi’nin
ismini değiştirin ve oraya kendi kültürümüze ait bir isim
verin.
İnanıyorum ki bu değişiklik necip milletimizin gerçek hüviyetine
ve şahsiyetine dönmesine ziyadesiyle olanak
sağlayacaktır.