KÜLTÜR BAKANI ÇELİK, ’1915 OLAYLARINI’ DEĞERLENDİRDİ
Abone olKültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Soykırım bir gerçeğin tespit edilmesi çabası değil artık. Bir sektör, bir radikal ideoloji, bir tür he...
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Soykırım bir gerçeğin
tespit edilmesi çabası değil artık. Bir sektör, bir radikal
ideoloji, bir tür hesaplaşma. Hesaplaşmanın olduğu yerde kimsenin
aklına yüzleşme ve helalleşme gelmez. Bunların olması için
hesaplaşma arayışlarının devreden çıkması gerekir" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Agos Gazetesi’ne verdiği
röportajda, 1915 olaylarını değerlendirdi. Çelik, 600 yıllık büyük
bir imparatorluğun dağılma döneminde, büyük bir sarsıntı
geçirilirken yaşanmış büyük depremler olduğunu belirterek, "Her
biri büyük trajedilerdir. Burada, her etnik grubun yaşadığı acılar
var. Karşılıklı katliamlar var. Bir şeye karar vermek durumundayız,
merhamet ve vicdan pastasını dilimlere ayırıp her bir etnik gruba
dağıtacak mıyız, yoksa yas tutmanın soylu bir erdem olduğunun
altını çizerek ortak acımızı, ortak bir gelecek kurmak için bir
zemine mi dönüştüreceğiz. Ben diyorum ki, hayatını kaybeden
Türklerin acısı bizim, Ermenilerin acısı Ermenilerin değildir.
Türklerin de, Ermenilerin de, Arapların acısı da bizim acımızdır.
Bu ’biz’ kavramı çok önemlidir. Nihayetinde, o büyük altüst oluş
sırasında, büyük travmalar ortaya çıkmıştır. Eğer ortak acımızı
soylu bir yas tutma alanından dışarı çıkarırsak, bunu
radikalleştiren siyasetlerin enstrümanı haline geliriz" ifadelerini
kullandı.
"SOYKIRIM DENMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
"Çok samimi bir şekilde ve soykırımın bütün anlamlarını göz önünde
tutarak söylüyorum, bence burada yaşananlara soykırım denmesi
mümkün değil" diyen Çelik, "Burada, büyük bir savrulma zamanında,
büyük bir otorite boşluğunda karşılıklı katliamlar yaşanmış. Bu
durumda, ya yas tutmanın büyük bir erdem ve geleceği inşa etmek
açısından halkları olgunlaştıran bir eylem olduğu gerçeğine
yaslanan yeni bir gelecek kuracağız. Ya da, soykırım lobisinin ve
buna karşılık veren birtakım radikal siyasetlerin arasında ortak
tarihi, ortak yası, ortak kültürü sürekli olarak hırpalayan ve bu
radikal siyasetlerin oyuncağı haline getiren bir sıkışmışlık
içerisinde bunu sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
"ORTAK BİR DURUŞ SERGİLEMEK GEREKİR"
Bakan Çelik, açıklamasında şunları kaydetti:
"Şu telaş doğru değil: Ermenistan’ın ve soykırım lobisinin faaliyet
dizisini gözlemlediğimiz zaman, bütün Ermeni diasporasını bu
meseleye indirgeyen bir yaklaşım var. Burada Ermeni kimliğine de
büyük bir zarar veriliyor, Ermenilerle Türklerin kendi meselelerini
diyalog yoluyla konuşmaları önünde de sinyal bozucu bir rol
oynanıyor. Eğer soykırım lobisinin bu yanlış hareketliliğine cevap
vermek üzere reaksiyoner bir eylem planı ortaya çıkarırsak, bu
Ermenilerle Türklerin kendi meselelerini doğrudan konuşmasını
engelleyen mekanizmanın parçası haline getirir bizi. Bu
mekanizmanın parçası haline gelmemeliyiz. Soğukkanlılığımızı
korumalıyız. Ermeni dostlarımızın, kardeşlerimizin şunu doğru
algılaması gerekir. Eğer mesele Türklerin yapması gerekenlerse, biz
sadece Ermeni meselesi değil, bu memlekette yaşanan bütün
trajedileriyle topyekun hesaplaşan, yüzleşen, helalleşen bir siyasi
meydan okuma içerisindeyiz. Diasporanın Türklerle konuşma biçimi
soykırım lobisinin ortaya koyduğu kodlar çerçevesinde olursa,
geçmişte Ermeniler üzerinde bu zulmü gerçekleştirenlerle bu lobinin
ortak amacına hizmet etmiş olurlar. Buna karşı ortak bir duruş
göstermek gerekir."
’Soykırımın bir gerçeğin tespit edilmesi çabası’ olmadığına işaret
eden Çelik, "Bir sektör, bir radikal ideoloji, bir tür hesaplaşma.
Hesaplaşmanın olduğu yerde kimsenin aklına yüzleşme ve helalleşme
gelmez. Bunların olması için hesaplaşma arayışlarının devreden
çıkması gerekir" dedi.
(İHA)