Kullanılmış yemek yağından yakıt
Abone olTürkiye'de lokanta, otel ve yemek fabrikasında kızartmalarda kullanılan yağlar enerjiye dönüştürülecek.
Son yıllarda giderek yaygınlaşan tarımsal kaynaklı enerji;
rezervinin tükenmemesi, çevreyi kirletmemesi ve özellikle
sürdürülebilir olması nedeniyle alternatif enerjide ön plana
çıkmaya başladı. Selçuk Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, en önemli enerji kaynağı petrolün rezervler
şeklinde bulunması nedeniyle her zaman stratejik bir öneme sahip
olduğunu, bu nedenle önümüzdeki yıllarda da petrole dayalı
savaşların süreceğini söyledi. Dünya genelinde alternatif enerji
arayışlarının yaygınlaştığını ve konu üzerinde çok sayıda
araştırmalar yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Öğüt, bu çalışmaların
sonunda keşfedilen tarımsal kaynaklı enerjinin ağırlık kazanmaya
başladığını vurguladı. Prof. Dr. Öğüt, son yıllarda tarımın en az
petrol kadar stratejik bir öneme sahip olduğunu ve alternatif
enerjide ön plana çıktığını belirterek, şunları söyledi: ''Tarımsal
kaynaklı enerji, belli bir rezervle sınırlı kalmaması ve
sürdürülebilir olması nedeniyle büyük önem taşıyor. İstediğiniz
oranda enerji üretip tüketebilirsiniz. Bunun yanı sıra, çevreyi
kirletmemesi ve sağlık açısından bir sakıncasının bulunmaması, daha
ucuz maliyetle üretilen tarımsal kaynaklı enerjiyi tercih edilir
duruma getiriyor.'' Prof. Dr. Öğüt, tarımsal kaynaklı kolza, kanola
ve ayçiçeği gibi yağlı tohumlu bitkilerden elde edilen biodizel,
hayvan gübresinden elde edilen ve mutfak tüplerinde kullanılan
biogaz ve ağaçlardan elde edilen alkolün artık enerji olarak
kullanılabildiğini bildirdi. Özellikle biodizelin bazı Avrupa
ülkelerinde sık kullanılmaya başlandığını ifade eden Prof. Dr.
Öğüt, ABD başta olmak üzere çok sayıda ülkede de yakıtlara yüzde 10
oranında alkol karıştırıldığını ve bunun otomobilde bir soruna yol
açmadığının belirlendiğini kaydetti. TÜRKİYE'DE KLASİK TARIM
TERKEDİLMELİ Prof. Dr. Öğüt, Türkiye'nin temel sorunu olan enerji
üretimine, ülke gerçeklerine uygun etkili bir çözüm bulunması
gerektiğini belirterek, şunları anlattı: ''Enerji açısından kendine
yeten ülkeler, diğer ülkeler gibi ekonomik ve siyasi açıdan
ambargolara, baskılara maruz kalmıyor. Türkiye tarım potansiyeli
açısından dünyada önemli bir güçtür. Türkiye'nin bu potansiyelinin
değerlendirebilmesi için klasik tarım anlayışını terk edip, yeni
açılımlar yapması gerekmektedir.'' Bugün ülkede yapılan
çalışmalarla 1 hektar kolza ya da kanola ekili alandan ortalama bin
250 litre yakıt elde edilebildiğini ifade eden Prof. Dr. Öğüt,
''Bioyakıt kullanımının yaygınlaşması için çiftçinin desteklenmesi
gerekir. Milyonlarca hektar verimli topraklara sahip ülkemizde
tarıma dayalı enerji politikası ciddi oranda döviz tasarrufu
sağlayacaktır'' dedi. KIZARTMALIK YAĞLAR DA YAKIT TANKLARINA
GİRECEK Prof. Dr. Öğüt, tarımsal kaynaklı enerjinin Türkiye'de
yaygınlaşması ile enerji açısından yurtdışına bağımlılığın
azalacağını vurgulayarak, ''Bu enerji hava kirliliği açısından halk
sağlığını tehdit etmez. Yeni iş alanlarının açılmasını sağlar.
Böylece başta çiftçi olmak üzere bütün kesimlerin desteklenmesi
sağlanır'' diye konuştu. Türkiye'de çok sayıda lokanta, otel ve
yemek fabrikasında kızartmalarda kullanılan yağların da enerjiye
dönüşebileceğine işaret eden Prof. Dr. Öğüt, şunları kaydetti:
''Sadece tarlada üretilen yağlı tohumlu bitkilerden sonra, yemek
fabrikalarında atılan kullanılmış yağların da yakıt olarak
değerlendirilmesi yönünde çalışma başlattık. Yılda tonlarca atık
yağ çevreye zarar vermesinin yanı sıra boşa gidiyor. Bu yağlar da
ne kadar kullanılırsa kullanılsın biodizel olarak işlenmesi mümkün.
Tarımsal enerji için yağlı tohumlu bitki üretemiyorsak bile bu
yağları kullanarak ekonomiye kazandırabiliriz. Bu konuda çok
işadamı yatırım için bizimle fikir alışverişinde bulunuyor.''